DenktaÅŸ: Rumlar fazla rahat inÅŸallah deÄŸiÅŸirler

Güncelleme Tarihi:

DenktaÅŸ: Rumlar fazla rahat inÅŸallah deÄŸiÅŸirler
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 19, 2004 00:00

KKTC lideri DenktaÅŸ, müzakerelerin ilk gününde Papadopulos’la görüşmelerinin içeriÄŸini açıkladı. DenktaÅŸ, iki kesimliliÄŸin güçlendirilmesini taleplerine karşılık, Rumların konununun AB normları çervevesinde ele alınmasını istediÄŸini bildirdi. DenktaÅŸ, iki kesimlilik olsa bile, ileride Avrupa mahkemelerinin Ada'da serbesti saÄŸlanması yönünde karar alabileceÄŸini söyledi.KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ, Kıbrıs'ta bugün baÅŸlayan müzakere süreci çerçevesindeki ilk toplantıda gerek kendilerinin, gerekse Rum tarafının bazı deÄŸiÅŸiklikler önerdiklerini belirterek "Bugün yaptığımız temaslarda gördüğümüz, Rum tarafı rahatlık içinde. Ä°nÅŸallah deÄŸiÅŸirler" dedi.DenktaÅŸ, ilk günkü görüşmelerin ardından CumhurbaÅŸkanlığı'nda düzenlediÄŸi basın toplantısında, Kıbrıs Türk ve Rum taraflarının, Annan planına iliÅŸkin getirdiÄŸi deÄŸiÅŸiklik önerileri hakkında bilgi verdi. Türk tarafı olarak, iki kesimliliÄŸin daha güçlü hale getirilmesini istediklerini belirten DenktaÅŸ, 1963-1974 döneminde Türk tarafının uÄŸradığı zararların tazmini için bir komisyon kurulmasını talep ettiklerini de kaydetti. DenktaÅŸ, esas olanın iki eÅŸit egemen halkın varlığı olduÄŸunu ve bu konuyu gündeme getirdiklerini söyleyerek, ''Bu konu da askıda kaldı'' diye konuÅŸtu. Derogasyonların kendileri için çok önemli olduÄŸunu vurgulayan DenktaÅŸ, görüşmede bu konuyu da ele aldıklarını kaydetti. DenktaÅŸ, bir diÄŸer taleplerinin de Türkiye'nin AB'ye üye olmasına kadar Türk-Yunan dengesinin korunması için, Yunanistan'ın Türkiye'den daha fazla hak iddia etmemesi olduÄŸunu bildirdi. Rauf DenktaÅŸ, ekonomi alanındaki isteklerini de açıklayarak, Türk tarafının Rumların seviyesine gelebilmesi için bir geçiÅŸ dönemine ihtiyaç olduÄŸunu belirtti. DenktaÅŸ, Rumların taleplerinin ise kendileri için sürpriz olmadığını söyledi."GÖRÜŞMELERÄ° AÇIKLAYACAÄžIM"DenktaÅŸ, daha önceki yıllarda yapılan müzakereler sırasında, BirleÅŸmiÅŸ Milletler'in tavsiyesine uyarak, görüşülen konuları basına açıklamadıklarını, ancak Rum tarafının buna hiç uymadığının anlattı.Bugünkü ilk görüşmede ele aldıkları konuların da yine Rum basınında çıktığını kaydeden DenktaÅŸ, kendilerinin de bundan böyle müzakerelerin içeriÄŸini günü güne açıklayacaklarını bildirdi.''Ä°KÄ° KESÄ°MLÄ°LİĞİN ANNAN PLANINDA  OLDUÄžUNDAN DAHA GÜÇLÃœ HALE GETÄ°RÄ°LMESÄ°NÄ° Ä°STEDÄ°K''       DenktaÅŸ, Kıbrıs müzakerelerinin ilkinin yapıldığı bugünkü görüşmede, önemle üzerinde durdukları iki kesimliliÄŸin, Annan Planı'nda olduÄŸundan daha güçlü hale getirilmesini istediklerini söyledi.  Ä°ki kesimliliÄŸin üzerinde 1975'ten beri ısrarla durduklarını ifade ederek, ''GüvenliÄŸimizle ilgili, kimliÄŸimiz, kiÅŸiliÄŸimizle ilgili, kurucu ortaklık statümüzle ilgili bir olgudur. Bu konuda Rumların yaklaşımı, 'Avrupa BirliÄŸi kriterleri, normları çerçevesinde gereken serbestlik tanınmalıdır, dolayısıyla iki kesimlilik AB normlarına göremahkemeler tarafından nasıl kararlaÅŸtırılır, nasıl uygulanır bilemeyiz' diyorlar'' dedi.  Rumların, iki etnik milli kuruluÅŸun ayrılığına dayalı bir iki kesimlilik öngörmediÄŸini kaydeden DenktaÅŸ, iki kesimliliÄŸin içerisine mal-mülk konularının da girdiÄŸini ve bunlarında süratle halledilmesi gerektiÄŸini kaydetti.       KAYIPLAR İÇİN TAZMÄ°N KOMÄ°SYONU KURULMALI     DenktaÅŸ, 1963'ten 1974'e kadar, Kıbrıs Türklerine verilen zararın tazmin edilmesi için bir komisyon kurulmasını istediklerini ve bu konuda tatmin edici bir yanıt alamadıklarını kaydetti.  Bu konuda ''Annan Planı'nın kriterlerine uyar mı uymaz mı diye birtartışma açıldığını'' kaydeden DenktaÅŸ, Annan Planı'nın bazı tazminatları öngördüğünü, kendilerinin istediÄŸinin, tazminatların hakkaniyet çerçevesinde ele alınması için durumun bir komisyon tarafından tetkik edilmesi olduÄŸunu söyledi. DenktaÅŸ, bu önerilerinin askıda kaldığını, ancak üzerinde duracaklarını belirtti.  CumhurbaÅŸkanı DenktaÅŸ, senatoda kurucu veya oluÅŸturucu devletlerin eÅŸitliÄŸi deÄŸil, iki milli halkın eÅŸitliÄŸinin esas alınmasını istediklerini anlatarak, ''1960'ta olduÄŸu gibi iki milli halkın varlığı temel olsun. Aksi takdirde bu 'kurucu devletlerden gelecek olan üyeler' diye bırakırsak, ileride çoÄŸunlukla veyahut büyük bir ağırlıkla Rumlar da gelebilir, vatandaşımız olarak. Dolayısıyla orada biz tehlike görüyoruz, bunu ileri sürdük'' diye konuÅŸtu.  Esas olanın, iki kurucu egemen halkın varlığı ve bunlardan kaynaklanacak yetki ile ortak merkezi hükümetinin doÄŸması olduÄŸunu belirten DenktaÅŸ, Gali fikirlzinde bunun olduÄŸunu, ÅŸimdi deÄŸiÅŸtirildiÄŸini, bu konunun da askıda olduÄŸunu kaydetti.  Derogasyonların da kendileri için çok önemli olduÄŸunun altını çizen DenktaÅŸ, varılacak anlaÅŸmanın AB esas yasalarının içine girmesi gerektiÄŸini, bunu göşmede gündeme getirdiÄŸini söyledi. DenktaÅŸ, AB Komisyonu'nun geniÅŸlemden sorumlu üyesi Günter Verheugen ile görüşmelerinde de derogasyonlar konusunu gündeme getirererk, ''Derogasyonlar nasıl olur? AnlaÅŸmalar yaparsak bunların garantisi verilebilir mi?'' diye sorduÄŸunu belirterek, 'O da bize 'verilebilir, vermeye hazırız' dedi, ama mahkemelerin ne yapacağığını galiba o da bilmez'' dedi.  DenktaÅŸ, Verheugen'in yazılı olarak da güvence vermemesinin geçerli olup olmadığını hukukçularla görüşeceklerini kaydeti.  CumhurbaÅŸkanı DenktaÅŸ, Türkiye AB'ye üye oluncaya kadar, Türk-Yunan dengesinin korunması için, Yunanistan'ın AB üyesi olarak Türkiye'den fazla hak iddia etmemesini veya Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki eÅŸit haklarının kullanmasına engel çıkarılmamasını da istediklerini söyledi.  ''GEÇİŞ ZAMANINA Ä°HTÄ°YACIMIZ VAR''  DenktaÅŸ, Kıbrıs Türk tarafının ekonomik açıdan Rum tarafının seviyesine gelebilmesi için bir geçiÅŸ zamanına ihtiyaçları bulunduÄŸunu belirterek, ''Aksi takdirde, güçlü ekonomi zayıf ekonomiyi siler süpürür ve bizim ekonomimizi mahveder'' dedi.  DenktaÅŸ, AB üyeliÄŸi nedeniyle Türkiye ile özel iliÅŸkilerinin devam etmesinin aksamaması gerektiÄŸi üzerinde de durduklarını söyledi.      Rum tarafının taleplerinin kendileri için sürpriz olmadığını, bunların Rum basınında yayımlandığını anlatan DenktaÅŸ, Rumların, AB üyeliÄŸi nedeniyle rahat bir yaklaşım içinde olduÄŸunu ve buna gereken cevabı verdiklerini belirtti.   Rumların, ''iki oluÅŸturucu devletin anayasalarının AB ilkelerine ve uluslararası hukuka uygun olmasının saÄŸlanmasını'' istediÄŸini, kendilerininse buna itiraz ettiÄŸini ifade eden DenktaÅŸ, hakları olduÄŸunu, derogasyonlarla bunların korunması gerektiÄŸini söylediklerini aktardı.  Rumların, ''yerleÅŸik'' olarak nitelediÄŸi Türkiye kökenli KKTC vatandaÅŸlarının durumunu da gündeme getirdiÄŸini ve bu vatandaÅŸların referandumda oy kullanmasını istemediÄŸini belirten DenktaÅŸ, buna karşılık olarak, KKTC anayasasına göre ''yerleÅŸik'' deÄŸil, vatandaÅŸ bulunduÄŸunu ve vatandaÅŸlar arasına ayrım yapmalarının söz konusu olmadığını söylediklerini ifade etti. Bu yaklaşımla meselenin halledilemeyeceÄŸini belirten DenktaÅŸ, KKTC vatandaÅŸları arasında ayrımolmadığını, son seçimde oy kullananların referandumda da oy verme hakkına sahip olduÄŸunu kaydetti.  DenktaÅŸ, Rumların geçiÅŸ süresinin de kısaltılmasını istediÄŸine iÅŸaret ederek, geçiÅŸ süresinin kendileri için çok önemli olduÄŸunu, bu sürenin kısaltılmasının söz konusu olamayacağını vurguladı. Rumların, baÅŸkanlık konseyi üyelerinin sayısının 6'dan 9'a çıkarılmasını ve görev sürelerinin uzatılmasını istediÄŸini kaydeden DenktaÅŸ, bu konuyu derinliÄŸine konuÅŸmadıklarını belirtti.       ÇÖZÃœMÃœN MALÄ°YETÄ° ARAÅžTIRILACAK     Uluslararası sözleÅŸmeler ve temel yasa listesinin tamamlanması konusunda karar aldıklarını ve komitelerin çalışmaya devam edeceÄŸini söyleyen DenktaÅŸ, ''Çözümün maliyeti, devletin iÅŸleyebilirliÄŸi, komisyonların oluÅŸumu diye bir paragrafları var, bu konuda da özel birkomite, 'çözümün maliyeti ne olacak' konusunu araÅŸtıracaktır'' diye konuÅŸtu.  DenktaÅŸ, yarın yapılacak görüşmede, merkezi hükümetin geçici binalarının nerede olması gerektiÄŸi üzerinde bilgi istendiÄŸini, bu konuya bakacaklarını ifade ederek, ''Neticede bugün yapılan temaslarda bizim gördüğümüz, Rum tarafı bir rahatlık içerisinde. AB üyesi olarak bizim de üye olduÄŸumuzu zannediyorlar ve bazı adaptasyon ÅŸeklinde bizide içlerine alma eylemi içerisinde gördük kendilerini. Ä°nÅŸallah yavaşça deÄŸiÅŸirler'' dedi.  Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan DenktaÅŸ, BM'nin sözde iki kesimliliÄŸi kabul ettiÄŸini, Rum tarafının buna karşı çıktığını anlatarak, ancak BM'nin, Rumların istemi doÄŸrultusunda Türk tarafına (Annan planında) 80 bin Rum getirdiÄŸini söyledi. DenktaÅŸ, ''Rum tarafında hemen hemen yüzde yüz Rumlardan oluÅŸan bir idare mekanizması olacak, bizde ise karma bir mekanizma oluÅŸturacaktır. Biz bunu kabul etmiyoruz'' ifadesini kullandı.  Bir gazeteci, AB Komisyonu'nun geniÅŸlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in, ara bölgede yaptığı açıklamada, ''ortaya çıkacak anlaÅŸmanın AB müktesebatıyla uyumunun zorunlu olduÄŸunu'' söylediÄŸini anımsatarak, DenktaÅŸ'a, ''Siz de az önce tam tersi, garanti verdiÄŸini,hatta yazılı güvence vermeye hazır olduÄŸunu söylediniz. Bu açıklamayı nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz'' diye sordu. DenktaÅŸ, bunun üzerine, ''Bende anlayamıyorum'' dedi ve Verheugen'in çeliÅŸkili açıklamalar yaptığını belirtti.  ''TÃœRKÄ°YE'NÄ°N BÄ°ZÄ° SONUNA KADAR  DESTEKLEMESÄ°NÄ° Ä°STÄ°YORUZ''       DenktaÅŸ, Kıbrıs müzakerelerinin Türkiye'nin baÅŸarısıyla baÅŸladığını belirterek,''Bizim üzerinde tehlikelidir diye durduÄŸumuz konularda, Türkiye'nin bizi sonuna kadar desteklemesini istiyoruz, bekliyoruz'' dedi.  DenktaÅŸ, bir gazetecinin, ''Bugünkü gazetelerde, 'Kıbrıs Türkünün bir referandum konusundaki sorumluluÄŸunun yüzde 30, Türkiye'nin sorumluluÄŸunun ise yüzde 70 olduÄŸundan' bahsettiniz. Bunu biraz açar mısınız'' ÅŸeklindeki sorusu üzerine ÅŸunları söyledi:  ''Türkiye bütün dünyaya, Kıbrıs meselesini 1 Mayıs'a kadar halledebileceÄŸini ve halledilebilir olduÄŸunu söylemiÅŸ, taahhüt etmiÅŸ. Bu halkın çoÄŸunluÄŸunun tehlikeli gördüğü Annan planının görüşüleÄŸini söylemiÅŸ, görüşme kapısını açmış, daha elastiki bir durum yaratmış, doÄŸrudur. Dolayısıyla bu çerçeve içerisinde biz de NewYork'ta Türkiye'nin de hakem durumuna gelmesini istedik ve saÄŸladık, bir bakıma saÄŸladık. Dolayısıyla, bizim üzerinde tehlikelidir diye durduÄŸumuz konularda, Türkiye'nin bizi sonuna kadar desteklemesini istiyoruz, bekliyoruz. Çünkü müzakerelerin baÅŸlama becerisini ve baÅŸarısını Türkiye saÄŸlamıştır.''  DenktaÅŸ, Rumların, Türkiye kökenli KKTC vatandaÅŸlarının referandumda oy kullanmamasının yanında, ada dışına çıkmasını da istediÄŸini söyledi.  DenktaÅŸ, bir gazetecinin, ''Geneller üzerinde görüştüğünüzü söylüyorsunuz. Bugünkü görüşme sonrasında anlaÅŸmaya varılacağına dair bir belirti var mı'' ÅŸeklindeki sorusuna tepki gösterdi ve ''Böyle sorular sormayın bana. Çünkü vereceÄŸim cevabı, 'DenktaÅŸ yine istemez' diye yazacaksınız. Ben sizi biliyorum. Benim görevim size gerçekleri söylemektir. Sonuna kadar da bu meselenin halli için arkadaÅŸlarımla uÄŸraÅŸacağım'' dedi.  Görüşmelerin her gün yapılmasının ileride sıkıntı doÄŸurabileceÄŸini, hafta sonu müzakere yapılmayacağını belirten DenktaÅŸ, bir soru üzerine müzakerelerin ara ara ada dışına taşınabileceÄŸini kaydetti. DenktaÅŸ, görüşmelere ''karartma'' uygulanmasının Türk tarafının aleyhinde olacağını ifade ederek, görüşmelerle ilgili olarak halkı düzenli ÅŸekilde bilgilendireceÄŸini kaydetti.  DenktaÅŸ, bir baÅŸka soru üzerine, AB Komisyonu'nun geniÅŸlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in, AB'nin Türk tarafına ekonomik yardımda bulunacağını belirttiÄŸini ve ''Türkiye'nin bir yılda verdiÄŸini beÅŸ yılda vereceklerini göğsünü gere gere söylediÄŸini'' kaydetti.  DENKTAÅž, VERHEUGEN'Ä° KABUL ETTİ  KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ, Kıbrıs'ta yeni baÅŸlayan müzakere süreci çerçevesinde adada bulunan AB Komisyonu'nun geniÅŸlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'i kabul etti.  BaÅŸbakan Mehmet Ali Talat ile DışiÅŸleri Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Serdar DenktaÅŸ'ın da bulunduÄŸu görüşmenin ardından, CumhurbaÅŸkanı DenktaÅŸ ve Verheugen ortak bir açıklama yaptı.  Verheugen, DenktaÅŸ ile ''çok ilginç, dostça ve yapıcı'' bir görüşme yaptıklarını söyleyerek, son durumla bugün baÅŸlayan müzakere sürecinin bazı noktalarını ele aldıklarını kaydetti.  Verheugen, şöyle devam etti:  ''Sayın DenktaÅŸ'ı, New York'ta ve bugün müzakerelerde gördüğümüz yapıcı tavrını sürdürmesi yönünde cesaretlendirdim. Ayrıca AB'nin çabalara elinden geldiÄŸi kadar destek olacağı sözünü verdim. Çözümden ve birleÅŸmiÅŸ Kıbrıs'ın AB'ye giriÅŸinden hemen sonra Türk tarafının diÄŸer tarafı yakalaması yönündeki yardım taahhütümüzü tekrarladım.''  DenktaÅŸ da yaptığı kısa açıklamada, Verheugen ile derogasyonlar (istisnalar) konusunu ve derogasyonların nasıl AB temel hukukunun bir parçası olacağı konusunu ele aldıklarını söyledi. DenktaÅŸ, ''Bunu yapmanın yolları olduÄŸu görülüyor. Çalışmalara devam edeceÄŸiz'' diye konuÅŸtu.  Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!