Denizli'de kan davası sefaleti

Güncelleme Tarihi:

Denizlide kan davası sefaleti
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2011 14:28

VAN’ın Erciş İlçesi Bucakönü Köyü’nden kan davası nedeniyle Denizli’nin Aşağışamlı Beldesi’ne göç etmek zorunda kalan Memani Aşireti’ne mensup, birbirleriyle akraba 19 ailenin 129 ferdi, dört evde yaşam mücadelesi veriyor. Ölümün korkusuyla yaşayan aileler, iş ve insanca yaşam şartlarına kavuşmak için devlet yardım bekliyor.

Bucakönü Köyü’nde, 17 Ocak 2010 tarihinde iki aile arasında kavga çıktı. Kavgayı ayırmak isteyen Memani Aşireti lideri Nedim Dursun, Yıldırım Ailesi fertlerinden birinin tabancasından çıkan kurşunla yaşamanı yitirdi. Aşiret liderinin ölümüyle Yıldırım ailesi için de kötü günler başladı. İki hafta boyunca Yıldırım soyadını taşıyan aşiret mensuplarının evlerinden çıkmalarına izin verilmedi. Jandarma 24 saat köyde nöbet tuttu. Çevredeki diğer aşiret liderleri daha fazla kan akmaması için Yıldırım sülalesinden köyü terketmelerini istedi. Çaresiz kalan 19 aileden oluşan Yıldırım sülalesinin, aralarında üç hamile kadının da bulunduğu toplam 126 ferdi, evlerini ve topraklarını bırakıp, Denizli’ye 10 kilometre mesafedeki Aşağışamlı Beldesi’ne göç etti.

CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemur’un kardeşi Adnan Ertemur, eski yapı olan iki evini ücretsiz olarak Yıldırım ailelerine tahsis etti. Yıldırım ailesi mensupları, beldedeki iki evi de kiraladı. Burada Yıldırım ailesinin 3 ferdi daha dünyaya geldi. Denizli 11’inci Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı tarafından yemek yardımı yapılan ailenin 42’si çocuk 129 ferdi, 14 aydır dört evde zor sartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Aileriyle aynı kaderi paylaşan 42 çocuk ise yarım kalan eğitimlerine yarı aç yarı tok gittikleri Aşağışamlı İlköğretim Okulu’nda devam ediyor.

Beş çocuk babası 32 yaşındaki Latif Yıldırım, sürgün hayatı yaşadıklarını belirterek, "Topraklarımıza dönersek, çok kan akar. Çoluk çocuk burada perişen olduk. İşimiz, gücümüz yok. Sağdan soldan yapılan yardımlarla günü kurtarıyoruz. Çocuklarımız perişan oldu. Çoğu kez aç yatıyorlar. Devletimizden sıcak bir yuva, iş istiyoruz. TOKİ ev yapsın, borcumuzu öderiz" dedi.

Sağlıksız koşullar nedeniyle çocuklarının zatürree olduğunu belirten beş çocuk babası Orhan Yıldırım ise, "Maalesef halen bizim oralarda kan davası var. Bu gerçeği bizler değiştiremiyoruz. Orada kalmış olsaydık, en az 20-30 kişi ölecekti. Evimi yeni yapmıştım, hayvancılıkla uğraşıyordum. İşlerim iyiydi. Kimseye muhtaç olmadan yaşıyorduk. Şimdi hayata sıfırdan başlamak için çırpınıyoruz. Kimse iş vermiyor. ‘Ev tutalım’ diyoruz, kalabalığız diye yanaşmıyor. Pamuk hasadı döneminde tarlalarda çalıştık, ancak şimdi boştayız. Kuru ekmeğe muhtacız" diye konuştu.

74 yaşındaki Kemal Yıldırım da 1500 dönümlük toprağını bırakıp gelmek zorunda kaldığını belirterek, "Varlık içinde yokluk çekiyoruz" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!