Denizlerimiz can çekişiyor
Güncelleme Tarihi:
Yaşar ANTER,(DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2006 00:00
İstanbul Üniversitesi tarafından Ege Denizi ve Akdeniz’de başlatılan bilimsel araştırmalar, ülkemiz denizlerinin büyük bir bölümünün karadan ve denizden kaynaklanan geniş bir kirlilikle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
İSTANBUL Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk başkanlığında 12 bilim adamından oluşan ekip, 10 Ağustos’ta deniz kirliliği, kirliliğe neden olan etkenler ve denizlerimizin geleceğine ilişkin bilimsel çalışma başlattı. "Yunus" adlı araştırma gemisiyle yaklaşık 2500 mil yol kat edilerek yapılan araştırmaların Bodrum-Orak Adası-Çökertme-Ören, Karacasöğüt ve Sedir Adası’nı kapsayan Gökova bölümünde su ve yosun örnekleri alındı. Bölgenin dip yapısı ve canlıların yaşamlarını sürdürebilirlik oranları incelendi, metal analizi için çamur örnekleri alındı, balık çiftliklerinin yarattığı kıyı tahribatı incelendi.
GÖKOVA’NIN ÇAMURU![/images/100/0x0/55eae652f018fbb8f89ddc38]()
Gelecekte alınacak önlemlerin saptanacağı bilimsel araştırma ve incelemelerin ilk bölümünde ortaya çıkan sonuçlar, denizlerimizdeki kirliliğin ne derece büyük olduğunu gözler önüne serdi. En temiz bölgelerden biri olarak bilinen Gökova Körfezi’nde 50 metre derinlikten alınan dip çamuru numunesinin gemiye çıkarılması ile ortaya yayılan pis koku ve çamurun görüntüsü bilim adamlarını ve araştırmacıları şaşkına çevirdi.
İZMİR KÖRFEZİ GİBİ
Çamurun gerek pis kokusu gerekse niteliği açısından İzmir Körfezi’ni aratmadığını belirten İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Topaloğlu, "En temiz yerlerden biri olarak bildiğimiz Gökova Körfezi’nin ortasından aldığımız numune dip materyalinin artık balçığa dönüştüğü gibi tek bir deniz kabuklusu ve mikroorganizma yaşama şansı bulamamış ve ölmüş" dedi. Topaloğlu, "Terörist yosun buralara kadar gelmiş ve hızla yayılmaya başlamış. Yaptığımız dip araştırmalarında aşırı kirlenmeler nedeniyle oksijen miktarının zeminde yaşamlarını sürdüren canlılar açısından neredeyse yok denilecek kadar azaldığı ortaya çıktı. " diye konuştu.
TEK BİR BİNA YAPILMAMALI
Son 30 yılda Ege ve Akdeniz kıyılarında aşırı yapılaşma görüldüğünü, buna karşılık arıtma tesisleri ve altyapıların tamamlanmadığını anlatan Prof. Dr. Bayram Öztürk, gelişigüzel kurulan balık çiftliklerinin de kirliliğin boyutlarını felakete varan seviyeye taşıdığını söyledi.
20 yıl önce Gökova Körfezi’nin masmavi olduğuna dikkat çeken Öztürk, "Oysa ki bakıyoruz karasal kökenli kirlenme başta Bodrum ve yarımadası olmak üzere sahillerimizin büyük bir bölümünde etkili olmuş, kirlenme denizlerdeki denetimsizlik ile birleşince felakete varan boyutlara ulaşmış. Bana kalırsa artık sahillerin alt yapı ve kanalizasyon sorunları çözülmeden tek bir bina yapılmamalı" dedi.
GÖKOVA’NIN ÇAMURU
Gelecekte alınacak önlemlerin saptanacağı bilimsel araştırma ve incelemelerin ilk bölümünde ortaya çıkan sonuçlar, denizlerimizdeki kirliliğin ne derece büyük olduğunu gözler önüne serdi. En temiz bölgelerden biri olarak bilinen Gökova Körfezi’nde 50 metre derinlikten alınan dip çamuru numunesinin gemiye çıkarılması ile ortaya yayılan pis koku ve çamurun görüntüsü bilim adamlarını ve araştırmacıları şaşkına çevirdi.
İZMİR KÖRFEZİ GİBİ
Çamurun gerek pis kokusu gerekse niteliği açısından İzmir Körfezi’ni aratmadığını belirten İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Topaloğlu, "En temiz yerlerden biri olarak bildiğimiz Gökova Körfezi’nin ortasından aldığımız numune dip materyalinin artık balçığa dönüştüğü gibi tek bir deniz kabuklusu ve mikroorganizma yaşama şansı bulamamış ve ölmüş" dedi. Topaloğlu, "Terörist yosun buralara kadar gelmiş ve hızla yayılmaya başlamış. Yaptığımız dip araştırmalarında aşırı kirlenmeler nedeniyle oksijen miktarının zeminde yaşamlarını sürdüren canlılar açısından neredeyse yok denilecek kadar azaldığı ortaya çıktı. " diye konuştu.
TEK BİR BİNA YAPILMAMALI
Son 30 yılda Ege ve Akdeniz kıyılarında aşırı yapılaşma görüldüğünü, buna karşılık arıtma tesisleri ve altyapıların tamamlanmadığını anlatan Prof. Dr. Bayram Öztürk, gelişigüzel kurulan balık çiftliklerinin de kirliliğin boyutlarını felakete varan seviyeye taşıdığını söyledi.
20 yıl önce Gökova Körfezi’nin masmavi olduğuna dikkat çeken Öztürk, "Oysa ki bakıyoruz karasal kökenli kirlenme başta Bodrum ve yarımadası olmak üzere sahillerimizin büyük bir bölümünde etkili olmuş, kirlenme denizlerdeki denetimsizlik ile birleşince felakete varan boyutlara ulaşmış. Bana kalırsa artık sahillerin alt yapı ve kanalizasyon sorunları çözülmeden tek bir bina yapılmamalı" dedi.