OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 16, 2005 00:00
Bilim adamları dev bir projeyle, amatörlerin bile hayranlıkla izleyecekleri bir veri bankası hazırlıyor. On binlerce fotoğrafın bir araya getirilmesiyle tamamlanacak proje, denizlerdeki yaşam hakkında tüm bilinenleri gözler önüne seriyor.Yetmiş ülkeden binlerce bilim adamı dev bir projeyle 2010 yılına dek Güney Kutbu’ndan Kuzey Kutbuna dek denizlerdeki yaşam hakkında tüm bilgeleri bir araya toplayacak. 2000 yılında başlayan çalışma "Denizlerdeki Yaşam Raporu" adını taşıyor. Ele alınan türler, ilkel tek hücrelilerden, yosun, sünger, mercan, kafadanbacaklılar,
yengeç ve balıklara kadar uzanıyor yani denizde büyüyen her şeyi. Daha geçtiğimiz yılın sonuna dek 13.000 yeni tür saptandı ve bunların arasında daha önce bilinmeyen 106
balık türü de bulunuyor. Ãœstelik de gözlemlerin %95’i henüz en üstteki su tabakalarını kapsıyordu. Bilim adamları okyanusların sadece %5’lik bir kısmının araÅŸtırıldığını sanıyorlar ve bu nedenle de çok sayıda yeni tür bulma konusunda umutlular. Bugüne dek bilinen 230.000 deniz canlısı türünün denizlerdeki tüm türlerin sadece onda birini oluÅŸturduÄŸu tahmin edilmekte. Binlerce tür keÅŸfi bekliyorDev araÅŸtırma 13 projeye ayrılmış durumda. Mesela planktonlar, Kuzey Kutbunda henüz bilinmeyen türlerin, somonların, ton balıkları ve kaplumbaÄŸaların uzak göç yollarının araÅŸtırılması gibi farklı projeler bunlar. Türlerin tükendiÄŸi bir çaÄŸda taksonomi (organizmaları sınıflandırma bilimi) uzmanlarının da birer birer yok olması da üzücü bir durum. Çünkü yeni kuÅŸaklar bu mesleÄŸi demode buluyor ve genelde pul koleksiyonculuÄŸu veya kütüphanecilikle bir tutuyorlar. Ama ne var ki yaÄŸmur ormanlarında ve okyanuslarda hala milyonlarca bilinmeyen tür var ve bunların tanınması ve korunma altına alınması gerekiyor. Fakat sınıflandırma iÅŸi genç biyologlara hiç çekici gelmemekte. Bu nedenle taksonomi uzmanı sıkıntısı günden güne büyümekte. Ve birçok hobi araÅŸtırmacı veya akvaryum meraklıları yeni balık türlerini bilim adamlarından önce tanımlayıp sınıflandırıyorlar.Kiel Leibniz Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Rainer Fröse, küresel deniz raporundakine kıyasla neredeyse iki misli tür sınıflandırdıklarını söylüyor. Tatlı sulardan, Amazonlardan ve Afrika göllerindeki türler de gelince yılda 200 yeni balık türü sınıflandırıyor enstitüsü. Sınıflandıram zorluklarıAraÅŸtırmacı Fröse, amatörlerin sınıflandırmalarına güvenmiyorsa da, türleri belirlemede kendisi de bocalamıyor deÄŸil. Mesela Avustralya’daki köpek balıkları ve kedi balıklarıyla ilgili kitabı için çalışan yazarlar hatta taksonomi uzmanları, tüm türleri zahmetli kurallara göre sınıflandırmaya vakit bulamadıkları için, bazı balıklara isim yerine sadece numara verilmiÅŸ ve bunların bir kısmı daha ÅŸimdiden tehdit altında olan türler listesine girmiÅŸ bile. Anlaşıldığı üzere taksonomi uzmanlarının iÅŸlerini yetiÅŸtirmeleri mümkün deÄŸil. Fröse’nin veri bankası ÅŸimdiden son derece kapsamlı. Bilim adamları dışında amatörler arasında da meraklı sayısı günden güne artmakta. Her ay veri bankasına giren on milyon ziyaretçi, 28.700 balık türünü 37.400 fotoÄŸrafta izleyebiliyor. Ãœstelik veri bankasına giriÅŸ ÅŸifresiz de. (www.fishbase.org/home.htm)Best photos sayfasıMeraklıların en fazla ilgisini çeken "best photos" ("en iyi fotoÄŸraflar") sayfası. Veri bankasından yararlanan herkes en sevdiÄŸi fotoÄŸrafı seçme ÅŸansına sahip. Böylece nette her hafta en güzel balıklar listesi oluÅŸuyor. Balıkların bilimsel adına tuÅŸlayarak türlerle ilgili geniÅŸ bilgiler edinmek mümkün. Rekor meraklıları dünyanın on en büyük, en hızlı, en küçük, en ağır veya en çok üreyen balık türü hakkında yazılı ve görsel veriler toplayabiliyorlar. www.fishbase.org sitesi dev projenin gelecekte ne kadar büyük bir ilgi toplayacağını gösteriyor aslında. Orada da daha ÅŸimdiden sayısız fotoÄŸraf ve video sunulmakta. Mesela kafadanbacaklılarını (Sefalopodlar) çeÅŸitli varyantları avlanma sırasında gösteren fotoÄŸraflar var. Veya çok daha inanılmaz olaylar: ÖrneÄŸin deniz diplerinde kar gibi. Bir araÅŸtırma denizaltısından alınan çekimler, bazı yerlerde yosun kalıntılarının kar fırtınasına benzer ÅŸekilde hareket ettiklerini göstermekte. Ve besleyici madde açısından zengin olan bu "kar yağışı" mutlaka çok sayıda bilinmeyen türlerini de besliyor olabilir. Â
button