Güncelleme Tarihi:
İlginç yaşam hikayesi Türkiye'nin kuzey doğusunda başlayıp güney batısında devam eden 53 yaşındaki İmdat Avcı, işçi bir baba ile ev kadını annenin çocuğu olarak Artvin'de dünyaya geldi. İlkokul mezunu Avcı, çalışmak için 1968'de İstanbul'a gitti, kendini film setlerinde buldu. Aralarında, Yılmaz Güney'in yönettiği ‘Sürü’, Şener Şen'in rol aldığı ‘Şekerpare’, Kemal Sunal'ın unutulmaz filmlerinden ‘Çarıklı Milyoner’in de bulunduğu onlarca sinema yapıtının setinde ışıkçı olarak çalıştı. 1982'de Marmaris'e göç etti. Mavi yolculuk yaptıran tekne ve guletlerde önce aşçı yardımcılığı ardından da aşçılık yapmaya başladı.
DENİZE ÇÖP ATINCA KÖYLÜLERDEN DAYAK YEDİ
İmdat Avcı, 1990 yılında Karacasöğüt Koyu'nda denize, çalıştığı teknenin mutfak çöplerini attığı için köylüler tarafından dövüldü. Yediği dayak, Avcı'nın hayatının değişmesine yol açtı. Avcı, ayağa kalkar kalkmaz gittiği Marmaris Cennet Adası'na adeta kendini hapsetti. Adayı ve civarını üç ay boyunca temizledi. Aradan geçen 17 yıl boyunca da çevre temizliğine hiç ara vermedi, 23 değişik eyleme imza attı. 2 bini aşkın kızılçam fidanını yanan ormanlık alanlardaki toprakla kucaklaştırdı. Sahillerin yanı sıra bisikletiyle 56 kilometrelik Marmaris-Muğla Karayolu'nun kenarında defalarca çöp topladı. Çevreye zarar verenleri protesto etmek için 2 kez açlık grevi yaptı, 1 kez parmağını kesme, 2 kez de kendini yakma teşebbüsünde bulundu.
Avcı, çevrenin yanı sıra olaylara da duyarsız kalmadı. 17 Mayıs 2006'da gerçekleşen ve Danıştay İkinci Dairesi üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölümü ile sonuçlanan olayı protesto etmek için Datça-Marmaris-Karayolu'nda 8 kilometre süründü. Gazeteci Hrant Dink suikastına kızıp, Marmaris'ten Hisarönü Köyü arasındaki 20 kilometrelik yol boyunca yürüyerek temizlik yaptı.
DUYARLI KİŞİLİĞİNİ İŞİNE DE YANSITTI
İmdat Avcı, geçimini sağlamak için 2005 yılında Kalkavan Ailesi'nin sahip olduğu ‘Sandras Su’ firmasının kendisine aldığı 14 metre uzunluğundaki tekneyle çevre temizliğinin yanı sıra mavi turlar düzenlemeye başladı. Teknesine ‘Özgür’ adını veren Avcı, duyarlı kişiliğini işletmeciliğine de yansıttı. Teknesine her yaz sezonu öncesi hazırladığı ilginç tarifeleri astı. Avcı, 2007 sezonu için hazırladığı tarifeye de mavi yolculuğun, Cumhuriyet Mitingleri'ni düzenleyen kadınlar ile çevreye ve doğaya duyarlı olanlara bedava, Türkiye'de gelişen olaylara duyarlı olanlara, elinde kitapla gelenlere, Türk Halk, Türk Sanat ve Klasik Müzik dinleyenlere yüzde 50 indirimli, Türkiye'deki olaylara duyarsız kalanlara, arabesk ve pop müziği dinleyenlere ise yüzde 50 zamlı olduğunu yazdı.
‘YEDİĞİM DAYAK AKLIMI BAŞIMA GETİRDİ’
Türkü ve Ozan isimli iki de çocuğu bulunan İmdat Avcı, çevre için yaptıkları hakkında çok iddialı sözler söyledi, “Greenpeace benim yaptığım çevre temizliğini yapamaz” dedi. Avcı, Ömrümün sonuna kadar da ne çevreye ne de olaylara duyarsız kalmayacağını söyledi.