DenizDen, denizinDen, denizin izinDen... Rüyamdan boÄŸulmaya

Güncelleme Tarihi:

DenizDen, denizinDen, denizin izinDen... Rüyamdan boğulmaya
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 05, 2001 00:00

DenizDen, denizinDen, denizin izinDen... Rüyamdan boÄŸulmaya ramak uyandım. Ölmedim. Hiç kimse rüyasında ölmez.Ölüm gerçektir.Hayat sanrılar yumağıdır; tek gerçek ölümdür. Ve ölümün volümü yüksektir, ölenin ardından aÄŸlamaya duranlarda, daha sonra ölecek olanlarda.Eski yıl yallah; merhaba yeni yıl, hatta yeni binyıl, aleykümmilenyum!Uyandım.Kendi kendime suni teneffüs yaptım. Dudaklarımın tadı dudaklarımda; kekremsi, tuzlu, haz verici.Uyandım.Deplasmana çıkmış bir silah sesi duydum. Kendi kendimi, kendime ihbar ettim.Uyandım.Hatırlamaya çalıştım. Birbirine benzeyen akraba rüyaların, halden anlamayan hallerine anlam yüklemeye çalıştım.-Ey semantik ruh, geldiysen masaya üç kere vur!Uyandım.''Hangi cemaatin düş liderine ibadet edeceÄŸim?'' gibi soruların cevabının peÅŸine düştüm.Düştüm.Düşteydim.Düşeyazdım.Bugün 2000 yılının son günü; Aralık'ın 31'i; pazar. Sabahtan beri gazeteleri hatmediyorum; bir bok yok!.. Pardon, var; Nasuh Mahruki'nin Hürriyet gazetesinin pazar ekindeki yazısından birkaç paragraf diÅŸime dokundu:''6. yüzyılda Papa 1. Yohannus, keÅŸiÅŸ Dionysius Exiguus'tan bir kronoloji hazırlamasını ister. KeÅŸiÅŸ, tahmin edileceÄŸi gibi, sayılabilir yılları Roma'nın kuruluÅŸundan baÅŸlatmış ve Ä°sa'nın doÄŸumunu, 753 A.U.C. (ab urbe condita ÅŸehrin (Roma'nın) kuruluÅŸundan beri) diye tarihlendirmiÅŸ. Bu tarih hesabının doÄŸruluÄŸu tartışılabilir elbette, ancak bizim için asıl önemli olan, KeÅŸiÅŸ Dionysius'un yeni kronolojisinde 1 Ocak 754 tarihini, Ä°sa'nın doÄŸumunu baÅŸlangıç kabul ederek 1 Ocak 1 A.D. (anno domini-Tanrı yılı) olarak adlandırmasıydı.'0' yılının dışarıda bırakıldığı bu metod yüzünden, ki o dönemde Batı matematiÄŸi henüz bu ayrımı yapabilecek bir 'sıfır' kavramı geliÅŸtirmemiÅŸti. BildiÄŸimiz bütün sayma modelleri altüst oldu. Ä°sa'nın bir yaşında olduÄŸu yılda, onun doÄŸumuyla baÅŸladığı kabul edilen tarih sistemi 2 yaşındaydı. Bebeklerin ilk doÄŸum günlerine dek '0' yaşında olduÄŸunu ve yalnızca doÄŸumlarından sonraki aylar itibariyle anıldıklarını hatırlayalım.''Uyandım.Hatırladım.İçim derya deniz.Sonsuz, uçsuz bucaksız; alabildiÄŸince mavi, mavibildiÄŸince ala.Ben boyadım…Rüyalar siyah-beyazdır.Ölüm gibi.Uyandım ve hatırladım.İçim deniz.Denizin içindeyim.Nüfusu kalabalık bir denizin kendi içinde Tanrı'sıyım.Rüya benim rüyam, deniz benim denizim.Denizin içindeyim.Birazdan ekran karşısında kös ve dahi lök bir ÅŸekilde konuÅŸlanmış bulacağım kendimi, alkol, sigara, çerez vs likit ve katı kayıntıların biri gidecek, biri gelecek, sızana kadar. Alkol biyolojimi, televizyondan fırlayan çaÄŸcıl pavyon eÄŸlenceleri ruhumu sarhoÅŸ edecek... Ama ÅŸimdilik, Nasuh Mahruki diÅŸime dokunmaya devam etsin:''Yüzyılların baÅŸlangıç sorunu, KeÅŸiÅŸ Dionysius'un kronolojisini 'sıfır'dan deÄŸil de, 'bir'den baÅŸlatma kararından kaynaklanır. Geçen yıl bizim yaÅŸadığımız gibi, her yüzyıl geçiÅŸinde insanların yaÅŸadığı bu tartışmanın tek sebebi de bu aykırı uygulamadır.Bu konuyu şöyle biraz daha açabiliriz; her onyılın adı üstünde on yıldan, (parmağınızla 1'den 10'a kadar sayabilirsiniz -1,2,3,4,5,6,7,8,9 ve 10- 10 tane tek yıl) her yüzyılın da yine adı üstünde yüz yıldan oluÅŸması gerekiyorsa, 10 yılı ilk onyıla aittir ve tabii ki 100 yılının da birinci yüzyılda kalması gerekir. Buna göre, '00'lı her yıl baÄŸlı olduÄŸu yüzyılın yüzüncü ve son yılı olarak sayılmalıdır. 1900 yılı, kendinden önce gelen bütün 1800'lü yıllarla birlikte 19. yüzyılı oluÅŸturmuÅŸtur, 2000 yılı da sonraki binyılın baÅŸlangıcı deÄŸil, yirminci yüzyılın kapanış yılıdır.''Eyvallah.Uyandım ve hatırladım.Denizde milyarlarca rüya sahibi.Yalnız.Kalabalık.Homojen.Dilemma.Gemiler trafiÄŸi, yıldızlar kalabalığı.Adları yok, seferleri yok, yükleri yok, yürekleri çifte kavrulmuÅŸ leblebi.Gemi atıkları, aÄŸzıma gelen tükürük; kulağım tahlillerde, verem riski de var.El sallayan eller, elemli eller; gidenler kadar, kalanlar da var.Adım gibi Bülent'im, yelkovanla akrep 24'ü ÅŸahadet ettiÄŸinde, televizyon kanallarının hepsinde, kerameti kendinden menkul birileri yeni yıl temennileriyle, bazı ÅŸehir merkezlerinde bağırıp çağıran kalabalıklar ise envai salaklarıyla görünecekler; aldığım alkole cila niyetine...Ve ruhuma el fatiha!Uyandım ve hatırladım.Denizin üstü rüya mecrası, denizin altı muamma.Kan mı gövdeyi, gövde mi kanı götürüyor belli deÄŸil.Bir tarafı, iki tarafı, üç tarafı, dört tarafı, çok tarafı denizle çevrili karalar var.Her tarafı denize boÄŸulmuÅŸ karalar baÄŸlayanlar var.Var.Varla yok arası bir yalnızlık senfonisinde imgelenen hiç adamlar, hiç kadınlar var.Var.Gündüzü var, gecesi var, yakamozu var.Var.Var ki ne var; adrese teslim umutlar var.Saat 24'ü vurmadan önce sızmazsam eÄŸer, illavelakin, kırmızı donumu giymeyi ihmal etmeyeceÄŸim, hah hah ha!Wallahy!Uyandım.Hatırladım ki boÄŸulmadım.Kulak astım bir Ä°ranlı ÅŸaire:Bunalım içinde umudunu yitirme, unutma en lezzetli ilik, en sert kemiktedir.Denizden, denizinden, denizin izinden; denize bir potkal bıraktım: Ä°yilikler, güzellikler, umutlar, rüyalar, renkler...Ä°yi yıllar.A. Bülent BOZKURT - 5 Ocak 2001, Cuma Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!