Denizde de sosyal mesafe
Güncelleme Tarihi:
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, normalleşme sürecinde tatil için hazırlık yapanları uyardı: “Yüzerken de sosyal mesafeyi koruyun.” Prof. Dr. Ceyhan’ın tatil önerileri şöyle:
PLAJDA DA MASKE
“Havuz suyundan ya da deniz suyundan virüs bulaşır diye bir korkumuz yok. Ancak yüzerken de yine mesafeyi korumak lazım. Orada en çok korkulan şey solunum yolunda bir virüs taşıyan kişinin ağzından, burnundan çıkan damlacıklarla bulaşmış herhangi bir yere eli temas ettirip ağza burna götürme şeklindeki bulaşma. Sosyal mesafeye dikkat edecekler. İnsanlar suya girmedikleri zaman maske takacaklar. Temizliğe çok dikkat edecekler. Otelde herhangi bir yeri ellediklerinde ellerini temizlemeden ağızlarına, burunlarına götürmeyecekler. Yoksa gıdadan, sudan bulaş gibi bir olay pek söz konusu değil. Tuzlu suda virüsün daha az yaşadığı gibi bir şey gösterilmedi. Zaten mantıken de pek söz konusu değil. Dolayısıyla deniz suyunun virüsü öldürücü bir etkisi yok. Ancak havuza kıyaslarsanız her zaman deniz daha temizdir. Onu tercih etmekte yarar var. Normalde 100 bin nüfuslu yerlerde sağlık altyapısı yetersiz. Herkesin mutlaka tatile gitmesi gerekmiyor. Evde kalmak tatile gitmekten daha sağlıklı.”
YÜZERKEN 3 KULAÇ
'Havuz ya da denizde sosyal mesafe karadan farksız. Karada olduğu gibi ayakta duruyorsanız 1.5 metre yeterli ama hareket halindeyseniz, yani yüzüyorsanız 3 metre diye düşünmek lazım. Suda maske takmamak riski arttıracağı için mesafeyi biraz daha açmakta fayda var. Bu mesafe göz kararı olacak. 1.5 metreyi şöyle düşünün: İki kol açıklığını tutup elleriniz birbirine değiyor ise arada da 20-30 santimetre mesafe bırakırsanız bu yaklaşık 1.5 metre eder. Yüzerken de aşağı yukarı 3 kulaçlık mesafe de 3 metre eder.'