Denizcilik Müşteşarlığı: Lübnan kaynaklı kirlilik yok

Güncelleme Tarihi:

Denizcilik Müşteşarlığı: Lübnan kaynaklı kirlilik yok
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2006 20:35

Denizcilik Müsteşarlığı, bugün itibariyle Türk acil müdahale sorumluluk sahasında “Lübnan kaynaklı” bir kirliliğin mevcut olmadığını bildirdi.

Denizcilik Müsteşarlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 13-15 Temmuz 2006 tarihlerinde Beyrut'un güneyindeki Jeih bölgesinde bulunan enerji santralindeki yakıt depolama tanklarının bölgedeki savaş nedeniyle hasar gördüğü ve bu hasarın neticesinde yakıt depolarında bulunan IFO 150 ağır fuel oil yakıtının denize döküldüğü belirtildi.
Denize dökülen yakıtın miktarına ilişkin net bir bilgi bulunmadığına işaret edilen açıklamada, Lübnan Çevre Bakanı'nın yaptığı açıklamada, yaklaşık 15 bin ton petrolün kirliliğe neden olduğu, bunun 10 bin tonunun sahillerde, 5 bin tonunun ise açık denizde olduğunun belirtildiği kaydedildi.

KOMŞU ÜLKELERLE İŞBİRLİĞİ

Müsteşarlık bünyesinde bulunan Deniz Çevresi Başkanlığı ve Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi (AAKKM) tarafından 21 Temmuz 2006 tarihinden itibaren gelişmelerin uluslararası kuruluşlarla sağlanan irtibatla sürekli olarak takip edildiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

“2 Ağustos 2006'da kirliliğin kuzeye yayılması üzerine Müsteşarlığımız bünyesinde Denizde Meydana Gelen Petrol Kirliliğini Değerlendirme ve Koordinasyon Komisyonu kurulmuştur. Komisyon tarafından alınan kararlar gereği, Mersin Bölge Müdürlüğümüz ile koordineli olarak bölge sınırları içerisinde bulunan ekipman ve personel kabiliyetleri belirlenmiştir. Suriye MRCC (Arama Kurtarma Merkezi) ile bağlantıya geçilmiş, 1600 LT'da alınan bilgiye göre kirliliğin Cazirah Arvad (Türkiye-Suriye sınırına yaklaşık 75 deniz mili mesafede) bölgesinde görüldüğü tespit edilmiştir.

Türkiye AAKKM ile Suriye MRCC arasında kirliliğin takibi amacı ile düzenli irtibat sağlanmıştır. Türk Radyo ve Kıbrıs Türk Radyo bilgilendirilerek bölgedeki gemiler tarafından kirlilik gözlenmesi durumunda AAKKM'ye bildirilmesi amacı ile umuma sürekli telsiz (NAVTEX ve VHF'den) yayını yapılması sağlanmıştır.”

ÇEVRE HASSASİYETİ OLAN ALANLAR

Açık denizde bulunduğu tahmin edilen 5 bin ton yakıtın çok az bir kısmının topaklar halinde Türk karasularına ulaşma ihtimali bulunduğunun değerlendirildiğine de işaret edilen açıklamada, hangi alanların öncelikle korunması gerektiği ve bu alanlarda alınacak önlemler için teyakkuzda bulunulmasına yönelik ilgili valiliklerin bilgilendirildiği belirtildi. Bu bölgede çevre hassasiyeti olan alanların, Yumurtalık Lagünü, Samandağ Kumsalı, Ağyatan ve Akyatan Gölleri ile Tuzla Deltası olduğu kaydedildi.

Kirliliğe ilk müdahalenin yapılacağı Suriye sınırında kullanılacak ekipman depolanmasının yapılması için en uygun yer olarak Çevlik-Samandağ balıkçı barınağının belirlendiği ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Ülkemizde çevre kirliliği alanında faaliyette bulunan sivil toplum örgütleri ve üniversiteler ile özel ve kamu kuruluşlarıyla iletişime geçilmiş, kirliliğe olası müdahale için operasyona yapabilecekleri destekler sorulmuştur. Kirliliğin ülkemiz karasularına ulaşması ihtimaline karşı izleme çalışmaları yapan kamu kurum/kuruluşları ile koordinasyon sağlanarak kirliliğin gerçek zamanlı takibine başlanmıştır.

Bugün itibariyle, Türk acil müdahale sorumluluk sahasına ulaşan bir kirlilik mevcut değildir. Öte yandan, Hatay, Mersin ve Adana valiliklerine, deniz kirliliği konusunda kriz komisyonu oluşturulması durumunda komisyona Denizcilik Müsteşarlığı'ndan katılacak uzman personel listesi, petrol kirliliğine müdahale için bölgede mevcut personel ve ekipman listesi, bölgede ekolojik olarak önemli olan alanların korunması için gerekli malzeme ve ekipman hazır tutulmaktadır.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!