Deniz nüfus sayımında üç yılda 500 yeni balık türü keÅŸfedildi

Güncelleme Tarihi:

Deniz nüfus sayımında üç yılda 500 yeni balık türü keşfedildi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2003 00:00

Tüm dünya denizlerinde yürütülen Deniz YaÅŸamı Nüfus Sayımı (COML) sayesinde 2000 yılından bu yana sadece 500 yeni balık türü keÅŸfedildi. 55 ülkeden 300'den fazla bilim adamının katıldığı çalışma 1 milyar dolarlık bütçeye sahip ve 2010'da sonuçlanacak. Toplam 10 yıl sürecek çalışmada her türden 25 bine yakın canlının tanımlanması ve isimlendirilmesi amaçlanıyor. COML'nin bilimsel komite baÅŸkanı Profesör Grassle bu çalışmayı şöyle tanımlıyor: 21. yüzyılın ilk büyük keÅŸif yolculuÄŸunun baÅŸlangıcı.Okyanusların dibinde bilinmeyen bir dünya yaşıyor. Dünyanın üçte ikisini kaplayan denizlerin sadece ışık girmeyen derinliklerinde deÄŸil, kıyıya yakın sularda bile henüz tanınmayan canlılar yaşıyor. Toplam nüfusun çeÅŸit olarak yüz binlerce olduÄŸu sanılıyor. Ä°ÅŸte bu canlıları tanımlamak için üç yıl önce baÅŸlatılan Deniz YaÅŸamı Nüfus Sayımı'ndan (Census of Marine Life-COML) çıkan ilk rapor geçen hafta yayınlandı. Çalışmanın üç yıllık bu ilk bölümünde 500 yeni balık türü ortaya çıktı. Projede, 53 ülkeden 300 bilim adamı görev alıyor. Bir baÅŸka 500 kiÅŸi de keÅŸfedilen canlıların tasnifi ve isimlendirilmesi iÅŸinde çalışıyor. Ancak bütün bu kadroya raÄŸmen tüm deniz canlılarını tasnif etmek yüzlerce yıl alabilir. Ayrıca rapora göre çevre kirliliÄŸi, küresel ısınma ve hızlı nüfus artışı deniz canlılarını tehdit ediyor, bu nedenle birçok balık ve kabuklu daha isimlendirilemeden ortadan kalkabilir. 10 YILLIK PROJE SAYESÄ°NDE 25 BÄ°N YENÄ° DENÄ°Z CANLISIProjeyi yürüten araÅŸtırmacıların üç ana görevi var: Denizlerde eskiden hangi canlılar yaÅŸardı, ÅŸimdi hangi canlılar yaşıyor ve bu göstergelere bakarak gelecekte hangi canlılar yaÅŸayacak sorularına cevap vermek. On yıllık araÅŸtırma sonucu 25 binden fazla deniz canlısının tanımlanabileceÄŸi düşünülüyor. Ama projenin başında bulunan Kanada'nın Halifax Ãœniversitesi'nden Profesör Ronald O'Dor'a göre bu süre bile tüm deniz canlılarını tanımlamaya yetmeyecek.Dünyanın dört bir yanında deÄŸiÅŸik ekipler tarafından yürütülen çalışma denizdeki canlı nüfusun nasıl deÄŸiÅŸtiÄŸini de ortaya koyacak. ÖrneÄŸin ufak canlıların büyüklerin yerini alıp almadığını, hangi türlerin yok olmaya doÄŸru gittiÄŸini görmek için önemli ipuçları verecek. COML Bilim Komitesi BaÅŸkanı, Rutgers Ãœniversitesi'nden Frederick Grassle çalışmanın önemini şöyle anlatıyor: ‘‘Bu, 21. yüzyılın ilk büyük keÅŸif yolculuÄŸunun baÅŸlangıcı. Daha da önemlisi okyanuslarımızdaki hayat belirtilerini ölçmek için yapılan ilk sistematik çalışma. Bu sayede okyanusun yaÅŸadığı sorunları gidermek için ne yapabileceÄŸimizi görebiliriz. Tüm dünyadan bu çarpıcı çalışmaya katılım ve destek bekliyoruz.’’EN DERÄ°NDEKÄ° CANLILAR SU YÃœZÃœNE ÇIKARILIRSA ÅžEKÄ°LLERÄ° DEĞİŞİYORCOML projesinde denizin ve okyanusların altı ayrı bölümü inceleniyor. Bilinen, bilinmeyen ve bilinemez olanları ayırmaya çalışan bilim adamları okyanusların bölümlerini buna göre sınıflandırıyor.n Okyanusların insana yakın bölümleri: Kıyıya yakın bölgeler daha iyi bilinmesine karşın bilim adamları beklenmedik sürprizlerle karşılaÅŸabiliyor. ÖrneÄŸin Güney Pasifik'teki Yeni Kaledonya'da sadece üç metreküplük bir mercan rifinde 3 bin ayrı türe ait 130 bin yumuÅŸakça bulundu. Ãœstelik bunların büyük kısmı henüz bilinmeyen, isimlendirilmemiÅŸ yumuÅŸakçalardı. Halen tüm dünyada kıyıya yakın bölgede 12 bin canlının yaÅŸadığı tahmin ediliyor. n Okyanusların gizli kalmış sınırları: Ä°ÅŸte denizlerin en az bilinen bölümü yani okyanusların tabanı ve kıta plakları arasındaki sınırlar. ÖrneÄŸin hiç ışık girmeyen deniz tabanında yaÅŸayan 100 bin canlı türü biliniyor. Ama buralarda öyle bir çeÅŸitlilik var ki henüz tanımlanmamış milyonlarca yeni deniz canlısı keÅŸfedilebilir. Mariana Çukuru gibi kimi noktalarda 11 kilometre derinliÄŸe kadar inen, kıtalar arasındaki sınırlarda yaÅŸayan canlı türlerinin tanımlanması çok zor. Çünkü buralardaki derinlik, karanlık ve yüksek basınç sürekli gözlem yapmaya imkan tanımıyor.n Okyanusların ortasındaki aydınlık ve karanlık bölümler: Okyanusların kıyı kesimi dışında kalan bu kısmı yeryüzünün yüzde 70'ini kapladığı gibi on binlerce canlıya da evsahipliÄŸi yapıyor. Bu bölümün 200 metre derinliÄŸe kadarki üst kısmına güneÅŸ ışığı giriyor. 50 bin mikroskobik plankton canlısı güneÅŸ ışığı giren bu üst kısımda yaşıyor. Tıpkı köpekbalıkları ve balinaların da aralarında bulunduÄŸu 20 bin yüzen canlı gibi. Ancak, bilim adamları bazı canlıların bolluÄŸu ve hareketliliÄŸini sorguluyor. ÖrneÄŸin balinalar aynı noktada kalmayıp yıl boyunca tüm dünyayı dolaÅŸabiliyor. Orta kesimdeki sularda yaklaşık 20 bin canlı yaşıyor. Bunlar arasında eklembacaklı kabuklular ve kordat balıkları çoÄŸunlukta ama garip deniz analarının ve yumuÅŸakçaların da sayısı azımsanamaz. Dip kısımda ise çoÄŸu bilinmeyen yüz binlerce canlı yüzüyor. 200 metreyle beÅŸ kilometre arasındaki yüksek basınçlı bölümde birçok canlı yakalanamıyor ve isimlendirilemiyor. Buradaki canlılar yakalanıp su yüzüne çıkarılsa bu sefer de ÅŸekilleri deÄŸiÅŸecek.n Deniz tabanındaki aktif jeolojik kısımlar: Deniz dibi daÄŸları, su altı volkanları, bacaları ve sızıntıları hiç bilinmedik canlılara yaÅŸam kaynağı olabiliyor. Işıksız ortama karşın, deniz tabanından çıkan gazlar, su ve yüksek sıcaklık canlılar için uygun yaÅŸam ÅŸartları meydana getiriyor. 25 yıl önce hiç bilinmeyen bacalar ve sızıntılar sayesinde 70 yeni canlı türü keÅŸfedildi.n Arktik ve Antarktik buz denizleri: Kutuplara yakın bölgede soÄŸuÄŸa karşın fotosentez sürüyor ve canlılar yaşıyor. Buradaki keÅŸfedilmeyi bekleyen kabuklulardan balıklara ve deniz memelilerine kadar geniÅŸ bir canlı yelpazesi var. ÖrneÄŸin yeni geliÅŸtirilen bir teknoloji sayesinde Kanada civarında buz altında yaÅŸayan yeni bir morina balığı türü keÅŸfedildi. Bu keÅŸif sonraki araÅŸtırmalar için de umut verdi.n Mikroskobik canlılar: Ä°nanılmaz ama mikroorganizmalar tüm deniz canlılarının ağırlığının yüzde 90'ını oluÅŸturuyor. Dünyadaki oksijenin yüzde 50'si de denizlerdeki mikroorganizmaların saÄŸladığı fotosentez sayesinde üretiliyor.AYIBALIKLARINA VERÄ°CÄ° TAKIP UYDUDAN Ä°ZLEDÄ°LERDeniz altında bir araÅŸtırma yürütmek çok pahalıya mal oluyor. Bilimsel araÅŸtırma gemisinin denizde bir günü 10 bin ila 100 bin dolara çıkıyor. Bu nedenle araÅŸtırma kapsamında ticari ve askeri tüm kaynaklardan gelen veriler deÄŸerlendirildi. Bunun yanı sıra farklı teknolojilerden yararlanıldı: Ses ve ışık analizi yapan bilim adamları özellikle etobur bazı deniz canlılarına verici takarak uydu aracılığıyla onları takip ettiler. ÖrneÄŸin, verici takılan ayıbalıklarının hareket yönlerine göre belli bölgelerdeki canlı nüfusunun yoÄŸunluÄŸu takip edildi.HANGÄ° ÃœLKELER KATILIYOR?n Kuzey Amerika'dan: ABD, Bermuda, Kanada ve Meksikan Güney Amerika'dan: Arjantin, Brezilya, Ekvador, Guyana, Kolombiya, Peru, Åžili, Uruguay, Venezüella.n Asya-Pasifik bölgesinden: Avustralya, Çin, Endonezya, Filipinler, Güney Kore, Hindistan, Japonya, Malezya, Tayland, Tayvan, Vietnam, Yeni Zelanda.n Avrupa'dan: Almanya, Belçika, Büyük Britanya, Danimarka, Estonya, Fransa, Hollanda, Ä°rlanda, Ä°spanya, Ä°talya, Ä°zlanda, Norveç, Portekiz, Rusya, Yunanistan.n Afrika'dan: Angola, FildiÅŸi Kıyısı, Gabon, Gana, Güney Afrika, Kamerun, Kenya, Libya, Madagaskar, Mauritus, Mozambik, Namibya, Nijerya, SeyÅŸeller, Tanzanya.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!