Güncelleme Tarihi:
Deniz Müzesi, resmi açılışı öncesi basın mensuplarına tanıtıldı. Müze turu öncesi gazetecilere bilgi veren Deniz Müzesi Komutanı Deniz Kurmay Albay Fatih Erbaş, müzenin 1897'de Binbaşı Süleyman Nutki tarafından kurulduğunu ve çeşitli nedenlerle zaman zaman İstanbul'dan taşındığını anlattı.
Erbaş, müzenin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra 1948'de Dolmabahçe Sarayı'nda hizmetlerine devam ettiğini, 1961 yılından itibaren ise Beşiktaş Meydanı'ndaki binasında faaaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi.
Müzedeki eserleri daha iyi sergileyebilmek için 2005'te teşhir bölümünün genişletilmesine karar verildiğini belirten Erbaş, bu çerçevede bir proje yarışması düzenlendiğini ve birinci olan eserin uygulamaya konulduğunu bildirdi.
Deniz Müzesi ana binasının, bu yarışmada birinci olan projeye göre inşa edildiğine dikkati çeken Erbaş, 2007 yılında çalışmalarına başlanan müze inşaatının 2011'de sona erdiğini aktardı.
Ana binada, kayıklar galerisi, alt katında Barbaros Hayrettin Paşa Sergi Salonu, üst katta Süleyman Nutki Çok Amaçlı Salonu ve müzenin 15 yıl müdürlüğünü yapan Haluk Şehsuvaroğlu'nun adını taşıyan salonun bulunduğunu anlatan Erbaş, müzenin alt katında geçici sergiler için kullandıkları Çaka Bey Sergi Salonu'nun hizmet verdiğini, bunun yanında müzenin idari binası ve satış reyonunun da ana binada yer aldığını belirtti.
Erbaş, "Varlığımızın sebebi önce Türk milletine daha sonra da insanlığa deniz kültürü çerçevesinde hizmet vermektir" dedi.
Öğretmen, öğrenci ve gençlere çağrı
Deniz Müzesi Komutanı Deniz Kurmay Albay Fatih Erbaş, öğretmen ve öğrencilere de müzeyi gezmeleri yönünde çağrıda bulunarak, "Onları müzemizde misafir etmekten memnuniyet duyarız. Toplu müze gezilerinde hiçbir ücret alınmayacaktır. Zaten öğrenci tek başına olduğunda 1 lira 70 kuruş ücret alınıyor. Normal vatandaş ise 5 lira. İl Milli Eğitim Müdürlükleriyle de irtibat halindeyiz. Okulları müzemize davet ediyoruz" diye konuştu.
Albay Erbaş ayrıca, müze ve müzenin önündeki alanın insanların, gençlerin birbirleriyle buluşma noktası olmasını arzu ettiklerini söyledi.
Müzedeki Osmanlı arşivi
Osmanlı Devleti'ne dair araştırma yapan tarihçi veya diğer bilim adamlarına da seslenen Erbaş, müzenin, en önemli Osmanlı arşivlerine ev sahipliği yapan ender yerlerden birisi olduğunu, bu kişilerin müzede istediği şekilde araştırma yapabileceğini ifade etti.
Erbaş, müzede çok fazla eser olduğunu kaydederek, zaman zaman bu eserlerin değiştirileceğini, müzeyi gezenlerin her gelişlerinde farklı eserleri görebileceklerini, yeni bölümlerin farklı zamanlarda devreye girebileceğini anlattı.
Ziyaretçi defterine yazılan talepleri çok önemsediğini vurgulayan Erbaş, tadilata giren binadaki çalışmalar sona erdiğinde talep edilen Şehitler ve Gaziler Odası'nı yeniden oluşturacaklarını, bunun yanı sıra Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ait çeşitli eserlerin de sergileneceğini bildirdi.
Müze 3 bölümden oluşuyor
Müze, Deniz Tarihi Arşiv Müdürlüğü, Deniz İhtisas Kütüphanesi ve Piri Reis Araştırma Merkezi olmak üzere 3 bölümden oluşuyor.
Arşiv Müdürlüğü, yaklaşık 20 milyon belge, 8 klasik katalog ile 1 indeks kataloga sahip. Müdürlükte, bu aşamada 15 katalog ile araştırmacılara hizmet verilmekte. Belge Arşivi, Fotoğraf Arşivi ve Harita Arşivi olmak üzere üç ana gruptan oluşuyor.
Deniz İhtisas Kütüphanesi'nde, yaklaşık 21 bin 395 kitap bulunuyor. Türkiye'de sahasındaki en kapsamlı ve doyurucu kütüphane olma özelliğine sahip mekanda, Osmanlıca, İngilizce ve Fransızca kitaplar yer alıyor. Piri Reis'in istinsah edilmiş dört el yazması da kütüphanede bulunan nadir eserlerden biri.
Piri Reis Araştırma Merkezi, Türkiye üniversitelerinde denizcilik tarihinin araştırılması ve öğretilmesine yönelik herhangi bir bölüm bulunmadığı gerekçesiyle bu boşluğu doldurmak için İstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı bünyesinde 27 Mart 2005'te kuruldu. Bünyesinde tarihçi, çevirmen ve grafikerlerin bulunduğu merkezde, üniversitelerin tarih bölümleri ile bunlara bağlı Sosyal Bilimler Enstitülerinde deniz tarihi ile ilgili yapılan çalışmalar ile yurt içinde ve dışında yayımlanan dokümanların takibi yapılıyor, makale, bildiri ve kitaplar hazırlanıyor.
Koleksiyonlar
İstanbul Deniz Müzesi, yaklaşık 20 bin objeden oluşan koleksiyonlarının zenginliği kadar geniş bir yelpazede çok çeşitli kültürel varlıkları bir arada sergilemesi açısından da seçkin bir müze olma özelliği taşıyor.
Konularına göre gruplandırılan koleksiyonların arasında Atatürk'ün eşyaları, tarihi kayıklar, silahlar, haritalar, resimler, gemi modelleri, gemi baş figürleri, seyir aletleri, gemi aksamları, plaketler, çanlar, armalar, tuğralar, sancaklar, fenerler, beratlar, fermanlar, el yazmaları, üniformalar, nişanlar, madalyalar, sikkeler, damgalar, mühürler, mezar taşları, kitabeler, taş baskılar, amforalar, saatler, mobilyalar ve fotoğraflar bulunuyor.
Müze, kralların ve padişahların kullandığı "Saltanat Kayıkları"ndan 14'üne ev sahipliği yapıyor.
"Dünyada orijinal olarak varolan tek kadırga"
Dünyada orijinal olarak var olan tek kadırga olma özelliği taşıyan müzenin en dikkati çeken eseri, "24 Çifte Kürekli Tarihi Kadırga".
Kadırgayı, Osmanlı sultanlarının yakın sularda kullandığı biliniyor. Sultan IV. Mehmet (8 Ağustos 1648-8 Kasım 1687) devrinde kullanıldığı tahmin edilen kadırga hakkında devam eden araştırmalar, teknenin 16. yüzyıl sonlarında inşa edildiğini gösteriyor.
Sergiler
Müzede, deniz tarihine ışık tutan, geçmişi bugüne farklı perspektiflerde yansıtan sergiler de bulunuyor.
Tarihi kayık koleksiyonlarının görülebileceği "Tarihi Kayıklar Sergisi"nde dünyanın yaşayan en eski gemisi olan Tarihi Kadırga, 19. yüzyıla ait Osmanlı padişahlarının ve yakınlarının törenler ve günlük geziler için kullandıkları görkemli saltanat kayıkları, piyade kayıkları, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kullanılan kayıklar, Refah Şilebi'ne ait 5 çifte kurtarma filikası, Ertuğrul Yatı'na ait 5 çifte filika, İnebolu Kayığı, Mabeyn Kayığı, Tenezzüh Kayığı ve diğer kayıklar yer alıyor.
Osmanlı Donanması'nda kullanılan ahşap eserlere ait örneklerin sunulduğu "Osmanlı Ahşap Sanatı Sergisi'nde, dünyanın en büyük arması olma özelliğini taşıyan, 14,5 metre uzunluğundaki Orhaniye Fırkateyni'ne ait baş arması ile 8 metrelik uzunluğuyla yine dünyanın sayılı armaları arasında yer alan Aziziye Fırkateyni'ne ait arma dikkati çekiyor.
Sergide, gemi baş figürleri, tuğralar, armalar ve muhtelif ahşap süslemeler ile çeşitli gemi modellerinin yanı sıra bahriyeye ait gemilerde, kayıklarda ve binalarda kullanılan ahşap süslemeler de bulunuyor.
Türk deniz tarihinden sayfalar
Köklü Türk denizcilik tarihine ışık tutan "Türk Deniz Tarihinden Sayfalar" adlı sergide, Türk denizcilik tarihine damgasını vuran şahıs, gemi ve olaylar kronolojik ve tematik olarak ziyaretçiye sunuluyor.
Sergide, geçmişten geleceğe uzanan köklü mirasa sahip Türk denizciliğinin temellerinin ilk atıldığı andan itibaren Çaka Bey, Umur Bey, Kemal Reis, Piri Reis, Barbaros Hayrettin Paşa, Turgut Reis, Seydi Ali Reis gibi büyük denizciler ile Türk denizciliği anlatan eserler yer alıyor.