Güncelleme Tarihi:
Leyla Demir, 19 yaşındaydı, 10 günlük evliydi. Eşi Gökhan, çocukluk aşkıydı. 14 Kasım Salı günü, eşi Gökhan Demir'le Pendik sahiline indiler. Hava güzeldi. Leyla, ‘‘Sandala binelim’’ dedi. Saat 14.30 sularıydı. Bindiler. Birbuçuk kilometre açıldılar. Leyla, dengesini kaybedip denize düştü. Yüzme bilmiyordu. Eşi ardından denize atladı ama onu bulamadı. Çaresiz kıyıya döndü.
Leyla, Erzurum'un Pazaryolu ilçesinden. Akrabaları acı haberi aldı, bir bir geldiler. O gün bugündür gözleri ufukta, Leyla'yı bekliyorlar. İstiyorlar ki talihsiz gelin için ağıt yakıp ağlayacakları bir mezar olsun. Leyla'nın babası Hacı Demir, kalp hastası. Annesi Ayfer Demir'in de durumu hiç iyi değil. Karı koca yatıştırıcı iğnelerle ayakta durabiliyor.
Pendik Deniz Otobüsü İskelesi'nde 14 Kasım akşamından bu yana çaresiz bir bekleyiş var. Cumartesi ve pazar günü 300 kadar Demir ailesi mensubu iskelede birikti. Haftanın diğer günlerinde ise 40'ar kişilik nöbet tutuluyor.
3 milyar harcadılar
Leyla'nın amcası İlhan Demir, ‘‘Devletin eli hiç yok’’ diyor. Arama çalışmasında Deniz Polisi ve Sahil Güvenlik'in yardımcı olmadığını söylüyor. Büyükşehir Belediyesi, Pendik, Kartal ve Sultanbeyli Belediyesi'nin kendilerine yardım ettiğini, helikopter ve dalgıç gönderdiğini anlatıyor. İlhan Demir, kızlarının cesedinin bulunması için dalgıçlar kiraladıklarını, 3 milyarın üzerinde para harcadıklarını belirtiyor. ‘‘Paranın hiçbir önemi yok. Yeter ki kızımız bulunsun. 24 saat, kendi imkanlarımızla denizdeyiz.’’
Demir ailesi, geceli gündüzlü kızını arıyor. Geceleri motorlar kiralıyor, projektörle aydınlanan denizde Leyla'yı arıyor. İlhan Demir, damat Gökhan'ın olayın şokundan kurtulamadığı için arama çalışmalarına katılamadığını, sadece ilk gün yetkililere olay yerini gösterdiğini söylüyor.
Leyla'nın akrabalarından Hasan Demir, kendilerinden hiçbir yardımı esirgemeyen belediyelere teşekkür ediyor. ‘‘Aslında hiçbir mecburiyetleri yoktu. Deniz Polisi ve Sahil Güvenlik'in yetki alanı çünkü. Ama kıyılarda başıboşluk var. Sandal kiralayanlar için can yeleği, müdahale edecek cankurtaran yok.’’ Hasan Demir, Deniz Polisi'nin olay günü gelip bir kez dalış yaptığını, ‘‘Su kirliliği nedeniyle sağlıklı arama yapılamadığı’’ raporunu düzenlediğini söylüyor. ‘‘En büyük şikayetimiz, Sahil Güvenlik. Olaydan 24 saat sonra geldiler. Birbuçuk saat açıkta dolaşıp gittiler. Bizimle muhatap olmadılar. Bir daha da görmedik onları.’’
Şükrü Demir, denizin Leyla'yı yüzeye çıkarmasından başka çarelerinin kalmadığını söylüyor. ‘‘Akıntının, lodosun, dalgaların Leyla'yı kıyıya getirmesini bekliyoruz’’ diyor.