Güncelleme Tarihi:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu'nca oyuncu Deniz Çakır hakkındaki yürütülen soruşturmayı yürüten savcılık, Deniz Çakır hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "Özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Öte yandan Çakır hakkındaki TCK'nin 125/3-b maddesi uyarınca yürütülen "Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret" suçundan yürütülen soruşturmanın ise devam ettiği belirtildi.
HAKARET SORUŞTURMASINA UZLAŞTIRMA BÜROSU BAKACAK
Savcılığın takipsizlik kararında, tarafların bu kararın kendilerine tebliğ edilmesinden itibaren 15 gün içinde itiraz hakkı bulunduğu kaydedildi. 15 gün içerisinde taraflar, itiraz etmezse takipsizlik kararı kesinleşecek. Bu durumda Çakır hakkında yürütülen "hakaret" soruşturması ise suçun uzlaşma kapsamında kalmasından dolayı Uzlaştırma Bürosu'na gönderilecek.
BAŞSAVCIVEKİLİNE İFADE VERMİŞTİ
Oyuncu Deniz Çakır, 11 Ocak 2019'da avukatı ile birlikte adliyeye gelerek basın suçlarından sorumlu Başsavcıvekili Murat Çağlak'a ifade vermişti. Çakır ifadesinde, ''Müştekilerin iyi niyetli olmadıkları kanaatindeyim. Arabistan kelimesinin geçtiği tek cümle kendi masamdaki arkadaşlarımın duyabileceği şekilde, 'İçkili bir mekanda içtiğim içkiye, çektiğim fotoğrafa karışılıyor, yargılanarak bakılıyor, burası Arabistan mı? Atatürk Türkiye'si' şeklinde söyledim. Ancak bu söylemimi kesinlikle karşı tarafın duyacağı ses tonuyla ya da onlara hitaben söylemedim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmem" demişti.