Güncelleme Tarihi:
Baykal, Türkiye'nin etkin bir hukuk mücadelesi götürmesi gerektiğini dile getirirken, "AİHM’e Fransa’nın Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınması talebini götürmemiz lazım. AB Adalet Divanı’na başvurarak bu alınan kararın AB müktesabatına aykırı olduğunu ifade ederek bir yaptırım talebinde bulunmamız gerek. Fransa’daki Türk vatandaşlarının, Fransa’ya gidecek Türk vatandaşlarının yasayı açıkça ihlal ederek, konunun gündemde tutulmasını ve Türkiye’nin kabul etmedeğini göstermemiz gerek. Ayrıca, Fransa ile ekonomik ilişkilerimizi, ihalelerimizi buna göre düzenlemeliyiz" dedi.
Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya, rahatsızlanarak Güven Hastanesi’ne kaldırılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a acil şifalar dileyerek başlarken, “Sayın başbakanın bir an önce sağılığına kavuşarak işinin başına geçmesi hepimizin dileğidir” dedi.
SOYKIRIM İTHAMI
Baykal, Ermeni soykırımı ithamı ve bu ithamın uzantısı olarak önümüze çeşitli vesilelerle sık sık getirilen, bir biri ardından sürüp gelen suçlamalar ve bu suçlamaların altında nelerin yattığı, bu suçlamaları nasıl göğüslememiz gerektiği konusunun gündemin en önemli maddesi olarak ortada durduğunu söyledi.
Soykırım iddiasının uluorta, herkesin aklına estiği zaman herkese yöneltebileceği bir iddia olmadığını, soykırımın çok özel anlamı olan, uluslararası hukukta, diplomaside çok özel anlamı olan bir kavram olduğunu dile getiren Baykal, Türkiye’ye yönelik soykırım ithamlarının ciddi, hukuki, tarihi, belgeye dayalı bir anlayış içinde geliştirilen bir suçlama ile ifade edilmediğini, tam tersine bunlardan kaçınan, tek taraflı, uluorta ithamı kabul ettirmeye yönelik, bir klişe kanaat oluşturarak, bir yafta takarak kabul ettirmeye çalışan bir anlayışı yansıttığını vurguladı.
Bir topluma "soykırım yaptı" demenin çok ağır bir itham olduğunu, kimsenin Türkiye’ye “sen soykırım yaptın” diye iftira etme hakkı bulunmadığını kaydeden Baykal, "Sen ne hakla Türkiye’ye soykırım yaptı diyorsun. Şimdi onu tek başına söylemekten geçtiler meclis kararıyla ülke olarak söylüyorlar. 'Doğrunun ebediyen susturulması mümkün değildir' derdi sayın Erdal İnönü. Doğruyu ebediyen susturamazsınız" diye konuştu.
VİCDANININ SESİNİ DİNLE AVRUPA
Baykal, Fransa ve Avrupa’da yavaş yavaş Ermeni soykırımına karşı çıkmayı suç sayan anlayışı reddetmeye yönelik anlayışların ortaya çıkmaya başladığını belirtirken, "Neden? Çünkü işin esası yanlıştır, inandırıcı değildir. 'Naziler soykırım yapmıştır' diyorsun, bunu reddedeni cezalandırıyorsun, niye çünkü kanıtlanmış, vicdanın rahat. Ama Türkiye ile ilgili böyle diyemiyorsun niye? Çünkü vicdanın rahat değil. Vicdanının sesini dinle Avrupa" şeklinde konuştu.
BAYKAL'DAN ÖNERİLER
Baykal, Fransız Parlamentosu'nun bu kararının ardından Türkiye'nin etkin bir hukuk mücadelesi götürmesi gerektiğini belirterek, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"AİHM’e, Fransa’nın Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınması talebini götürmemiz lazımdır. AB Adalet Divanı’na başvurarak bu alınan kararın AB müktesabatına aykırı olduğunu ifade ederek bir yaptırım talebinde bulunmamız gerekiyor. Fransa’daki Türk vatandaşlarının, Fransa’ya gidecek Türk vatandaşlarının yasayı açıkça ihlal ederek, binlerce, onbinlerce ihlal yaparak bu konunun gündemde tutulmasını ve Türkeye’nin kabul etmedeğini göstermemiz gerekiyor. Bu yasayı çıkartmamalıyız, çıkarsa işletmemek zorundayız. Ekonomik ilişkilerimizi, ihalelerimizi buna göre düzenlemeliyiz."
Baykal, bunları yaparken bir tek şey yapılmaması gerektiğini dile getirirken, "Sakın ha; Türkiye’de yaşayan Ermeni vatandaşlarımıza yönelik bir husumet, bir tepki, bir olumsuz davranış içinde olmamalıyız. Bir tek Ermeni vatandaşımızın en ufak bir zarar görmemesini sağlamak hepimizin görevidir" diye konuştu.