Güncelleme Tarihi:
AK PARTİLİ ÇELİK:
"Cemevleriyle ilgili bir çalışma var. O konuda da son nokta konmuş değil. Demokratikleşme de devam ediyor"
AK PARTİLİ BOZDAĞ: DAHA SONRA AÇIKLANACAK
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, " Alevi açılımı konusundaki çalışmalar devam etmektedir. Bu konu daha sonra kamuoyuna açıklanacaktır. Paket son değildir, yenileri gelecektir" dedi.
EGEMEN BAĞIŞ : PAKETİN HER MADDESİ AB MÜZAKERE BAŞLIKLARI KADAR ÖNEMLİ
AB Bakanı Egemen Bağış, "Paketin her maddesi AB müzakere başlıkları kadar önemlidir. Demokrasi ve özgürlük barajının önündeki kapaklar artık açılmıştır. Durmak yok" dedi. Twitter hesabında açıklamalarda bulunan Bağış, "Paketin her maddesi AB müzakere başlıkları kadar önemlidir. Demokrasi ve özgürlük barajının önündeki kapaklar artık açılmıştır. Durmak yok. Demokrasimiz ve AB sürecimiz için önemli bir eşik aşılmış, Türkiye ayağındaki prangalardan kurtulmak için yeni bir milada kapı aralamıştır" dedi.
CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı demokrasi paketiyle ilgili yarın basın toplantısı düzenleyeceğini açıkladı.
CHP'Lİ AKSÜNGER
CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketini twitter'da 140 karakterde şöyle özetledi:, "Paketten; Alevilere üniversite ismi, Kürtlere 3 tane harf, Süryanilere 270 dönüm toprak, Romanlara enstitü çıktı"
CHP'Lİ TEKİN:"TEK MADDEYİ BEĞENDİM"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketiyle ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'den geldi. Tekin, "Dağ fare doğurdu" dedi. Paketi, "gönül alma paketi" olarak nitelendiren Tekin, "Ancak yine de, ne yazık ki, kimsenin gönlünü alabilmiş de değildir. Pakette ahım şahım, hepimizi şaşırtabilecek bir madde yok. Eğer gerçekten bir demokratikleşme paketi isteniyorsa, CHP'nin 21 maddelik demokratikleşme paketine bakılmalıdır. Gelin, demokrasi istiyorsanız CHP'nin hazırladığı 21 kanun teklifinin tamamını çıkaralım" diye konuştu.
"BARAJ KALKIYOR, DENİZ GELİYOR"
Pakette yer alan, seçim barajının düşürülmesi konusunda ise Tekin, dar bölge sistemini eleştirerek, "Barajı kaldırıyorlar, denizi getiriyorlar. Ufak siyasi partilerin tamamını siyasetten men etmektir" dedi.
"TEK BEĞENDİĞİM MADDE..."
Gürsel Tekin, pakette "tek beğendiği maddenin" ise, ayrımcılık ve ötekileştirme ile mücadele maddesi olduğuun söyledi. Tekin, şöyle konuştu;
"Sayın Başbakan her halde farketmemiş hazırlarken ama bir madde bizzat Sayın Başbakan için hazırlanmış. Ötekileştirme ile ilgili madde. Türkiye'de ötekileştirmeyi en çok sayın Başbakan yapıyor. Demokratikleşme paketini açıklayacağı toplantıya bile 'bizi sevmeyenler' diye başlıyor. Demokratik bir ülkede bir Başbakan 'bizi sevmeyenler" cümlesi kullanmaz. Ötekileştirme ile ilgili kurul oluşturulacakmış. O Sayın Başbakan'ın çok dikkat etmesi gerekiyor. O kurulun raporuyla Başbakan bir ila 3 yıl ceza yiyebilir."
MHP'Lİ TÜRKEŞ: KAMUFLAJ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, pakete ilişkin değerlendirmelerinin devam ettiğini ancak ilk izleniminin 'kamuflaj' olduğunu söyledi.
Türkeş, AKP'nin terör örgütüyle birlikte Türkiye'yi çözme girişimi bulunduğunu ileri sürerek; yeni paketle bunun bir kısmının hayata geçirilmeye çalışıldığını; bunu kamufle etmek için de başka bazı adımların pakete konulduğunu söyledi.
Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim ile Roman Dil ve Eğitim Enstitüsü kurulması girişiminin çok ilginç olduğunu belirten Türkeş, "Bu eğitimin sadece özel okullarla sınırlandırılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia edip, bunun devlet okullarında da olması gerektiğine dair bir itiraz olabilir. Bu durumda Anayasa Mahkemesi bunu 'anayasanın eşitlik' ilkesine aykırı, deyip devlet okullarında da olmasına hükmedebilir. Bu durumda hükümet 'biz yapmadık, Anayasa Mahkemesi yaptı' diyerek işin içinden sıyrılabilir" değerlendirmesinde bulundu. Türkeş, pakete ilişkin detaylı bir değerlendirme çalışması yaptıklarını, bugün de konuyu Başkanlık Divanı'nda enine boyuna ele alacaklarını söyledi.
BDP OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI
BDP yöneticileri, Başbakan Erdoğan'ın demokratikleşme paketini, Ankara'da bulunan milletvekilleriyle birlikte genel merkezde dinlediler. BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, saat 11.00'de genel merkezde grup başkanvekilleri ve milletvekilleri bir araya geldi. Saat 12.00'de de yeni yasama yılını ve paketi değerlendirmek üzere toplantıya geçildi. Parti yetkilileri, 'demokratikleşme paketi' için bir araya gelinmediğini; yarın başlayacak yeni yasama dönemini değerlendirme ve görev dağılımı yapma amacıyla vekillere çağrı yapıldığını belirttiler. Toplantının saat 12.00'de başladığını ve burada demokratikleşme paketinin de değerlendirilerek, daha sonra kamuoyuna bir açıklama yapılacağını açıkladılar.
'ALEVİLER İÇİN HİÇBİR ŞEY GÖREMEDİK'
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Tokat Şube Başkanı Muharrem Erkan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketinden beklediklerini bulamadıklarını söyledi. Erkan, "Aleviler için pakette hiçbir şey göremedik. Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması, cemevlerinin imar planı içerisinde yer alması konusunda da en ufak bir adım atmadığı gibi ağzında da en ufak bir söz duymuş değiliz" dedi.
PAKETTE YÖK YOK
Tahsin Yeşildere (Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı)
Paket’te YÖK’e hiç değinilmedi. Bu konuda beklentimiz vardı. Akademik özgürlüklerin olmadığı bir yapıda üniversiteler yönetiliyor. Rektörümüzü bile seçemiyoruz. Tutuklu öğrencilerin hapishanelerde kalacağını gösteren düzenlemeler mevcut. Bu konuda da düzenleme yapılmadı. Parasız eğitim talebi, düşüncesini özgürce ifaden öğrencilere karşı bir düzenleme yok. Özel okullarda dille ilgili uygulama zor. Kürt dilinde eğitim yapan okullarda zengin aileler gidebilir onlar da kendilerini ayrım içine atmazlar ve bu sistem uygulanamaz.
YÖK ün Türkiye üzerinde kara bulut gibi durmasını istemiyoruz. Nevşehir Üniversite’nin ismin değişmesi önemli değil. Önemli olan üniversite bağımsızlığıdır. Andımızın kaldırılması doğal olarak kabul edilebilir. Türk olmayanların bu konuda talepleri vardı. Bu anlamda doğru bir karardır.
Meclisin önünde 12.30’da andımızı okuyacağız
İSMAİL KONCUK (Türk Eğitim-Sen Başkanı)
Paket etik anlayışla oluşturmamış. Öyle olsaydı tartışmalı konularla, üzerinde mütabakat olan konular ayrı ayrı yapılırdı. Aynı paket içinde olmazdı. 76 milyon için paket hazırlanacağı açıklandı. Ancak 70 milyon andımızı kaldırılmak istemiyor. Başörtüsü neden andımız içerisinde yer alıyor sormak gerek. Özel okullarda Kürtçe eğitimin önü açılıyor. Sonu ne olacak? Ne anlama geliyor. Ana dilde eğitim anlamını taşıyor bu karar. Toplumun genel mütabakatı ile oluşan taleplerin diğerleri ile aynı yerde olması doğru bir uygulama değil. Tüm illerimizde Çarşamba günü saat 12:30 meclis önünde ve teşkilatlarımızda andımız okuyacağız. Kimse kanun, yönetmelikle “Ne mutlu Türküm diyene” söylemini kaldıramaz. Kimse Mustafa Kemal Atatürk ve İlkelerini unutturamaz.
VELİ DEMİR (Eğitim-İş Genel Başkanı)
Şaşırtıcı bir durum yok. AK Partinin Atatürk ve cumhuriyete bakışının uygulamasıdır. ABD ve Avrupa’da da bu tür uygulamalar var. Eğitim de reform olacaksa, 35 saatlik dersin 10 saati din içerikli dersler bulunuyor. Bunlar üzerinde düzenleme yapılmalıdır. Ülkemizde gruplara bakılmadan, azınlıkları düşünmeden bu tür uygulamalar yapılıyor. Başbakan ulusal değerlere bakışını, siyasal iktidarın Cumhuriyete, Atatürk İlke ve İnkilaplarına bakışını gösteriyor. Pazartesi ve Cuma ile 2 gün ile de devam edebilirdi. Ulus devlete, Atatürk ilkelerine karşı olduğunun göstergesidir. Eğitime bir katkısı olmayacaktır. Takdir böyleyse yapacak birşey yok.
PROF. DR. FATMA GÖK (Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi)
Paketin en olumlu yanı otoriter ırkçı andın okullarda kaldırılmasıdır. Özel okullarda dil konusunda herkesin hakkıdır. Her öğrenciye bu hak verilmelidir. Pazarlık konusu yapılması doğru değildir.
TGC : DEMOKRASİ PAKETİ BASINA SANSÜRLE AÇIKLANDI
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada Başbakan Erdoğan’ın "demokrasi paketi" açıklamasında Başbakanlığın akreditasyon uygulamasını kınadı. Toplantıya, Evrensel, Birgün, Özgür Gündem, Aydınlık, Sözcü, Sol ve Yeniçağ gazeteleri ile Halk TV, Hayat TV, İMC TV’nin çağrılmamasını sansür, demokrasi ayıbı olarak nitelendiren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle:
"Toplumsal barışı getireceği belirtilen demokrasi paketinin basına akreditasyonla açıklanması geleceğe dair ne yazık ki umut vermiyor. Demokratikleşme paketinin Evrensel, Birgün, Özgür Gündem, Aydınlık, Sözcü, Sol ve Yeniçağ gazeteleri ile Halk TV, Hayat TV, İMC TV’ye akreditasyon ve sansürle başlaması demokrasi adına büyük bir ayıptır. Halka açık, şeffaf biçimde tartışılarak hazırlanmamış paket, yine halkın haber alma hakkını ihlal eden demokrasi dışı bir tavırla sansürlü bir şekilde açıklandı. İktidarın her fırsatta akreditasyona başvurması, gazete ve televizyonlar arasında ‘benden olanlar’ ve ‘olmayanlar’ gibi bir ayrım yapması kabul edilemez. Demokrasilerde iktidarların her türlü eleştiriye, eleştiren gazeteciye ve gazetelere de tahammül etmesi gerekiyor. Bugün birçok gazeteci cezaevindeyken nasıl bir demokratikleşmeden söz edebiliriz. İktidar, yayın politikasından hoşlanmadığı gazetelerin çalışanlarının mesleklerini yapmalarını engellemektedir. Halkın bilgilenme hakkını da yok saymaktadır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak bu yanlıştan artık dönülmesini bekliyoruz."