Demokrasiye inancımız kaldı mı?

Güncelleme Tarihi:

Demokrasiye inancımız kaldı mı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2012 16:21

TEDGlobal’ın ikinci gününde sabah seanslarındaki konuşmalar küreselleşme teması altındaydı.

Haberin Devamı

Dünyanın düz olmadığını ve küreselleşme evrimini tamamlamasına daha çok olduğunu söyleyen Pankaj Ghemawat, ülkeler ve ekonomiler arasındaki etkileşimin sınırlı olduğuna vurgu yaptı.

“Ulusların Gizliliği” adlı kitabı için dört yılını sokak satıcıları ve kayıtdışı ihracat/ithalat firmaları arasında geçiren Robert Neuwirth konuşmasında dünyanın yarısına iş veren yeraltı ekonomisinden bahsetti.

Andreas Schleicher dünyadaki eğitim sisteminin en etkili ölçüm sistemlerinden PISA’yı anlattı.

İskoçya’daki Ulusal Parti’nin lideri Alex Salmond küçük ülkelerin küreselleşen dünyadaki avantajlarını sıraladı.

En etkileyici konuşmanın sahibi siyaset bilimci Ivan Krastev’e aitti. “TED Kilisesi müridleri olan sizler” dedi Krastev, “çok iyimsersiniz. Karmaşaya inanıyorsunuz ama belirsizliğe inanmıyorsunuz.”

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea353cf018fbb8f8716be2
Pankaj Ghemawat (Düşünür)

* Ulusal sınırların artık önem taşımadığı görüşü hakim ama yanlış! 2011’de yapılan telefon konuşmalarının sadece yüzde 2’si uluslararasıydı. Sınırlar hala önemli. Dünya nüfusunun yüzde 3’ü birinci kuşak göçmen. Sınırlar hala var.
* İnsanların Facebook’taki arkadaşlarının sadece yüzde 10-15’i kendi ülkeleri dışından.
* İnsanların küreselleşmeye dair algısı gerçeğin dört katı. Ama nihayetinde küreselleşme o noktaya varacak. Yine de küreselleşmeye dair abartılı algıdan kaçınmakta fayda var çünkü bu, küreselleşmeyi yavaşlatır.
* ABD’liler bütçelerinin yüzde 30’unun dış yardıma ayrıldığını sanıyorlar. Halbuki gerçek oran yüzde 1.
* Fransızlar nüfuslarının yüzde 24’ünün göçmenlerden oluştuğunu sanıyorlar. Halbuki gerçek oran yüzde 8.

/images/100/0x0/55ea353cf018fbb8f8716be4
Robert Neuwirth (Ekonomik Kaşif)

* Ekonomileri “gayrıresmi” veya “yeraltı” diye adlandırmak olan bitene dair önyargımızı ortaya koyuyor.
* Dünyada 1 milyar 800 milyon insan düzenlemeyen tabi tutulmayan ve gayrıresmi ekonomiye çalışıyor. Kayıtlı olsa dünyadaki ikinci büyük gayrısafi milli hasıla olurdu.
* Önümüzdeki 15 yılda yeşermekte olan ekonomiler dünyanın ekonomik büyümesinin yüzde 50’sini gerçekleştirecek.
* Adam Smith serbest pazar yerine semt pazarları üzerine çalışmalıydı. Semt pazarlarının küreselleşmede rolü büyük, onlara dikkat kesilmeliyiz.
* Markalar ve üreticiler pazar araştırmalarında korsanı ölçü alıyorlar. “Eğer ayakkabılarımız kopyalanmıyorsa, sorun var” diyorlar…

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea353cf018fbb8f8716be6
Andreas Schleisser (Eğitim Araştırmacısı)

* Başarı okulda öğrendiklerimizle değil, değişime ne kadar hazır olduğumuzla ilgilidir.
* Öğrenmek yerle değil, eylemle ilgilidir.
* İki kuşak öncesinde Kore’de yaşam standardı bugünkü Afganistan’dan farksızdı. 70’lerde liseden mezun olma oranıyla dünyada 21’inci sıradayken, 90’larda birinci sıraya yükseldi. Çünkü insanları öğretmen olmaya özendirmek için maddi yatırım yapıyor.
* 1930’larda eğitimde dünya birincisi olan ABD, 90’larda 13’üncü sıraya geriledi.
* Eğitimin pahalılaşması daha iyi olduğu anlamına mı gelir? Acı gerçek şu ki; hayır.
* Okulların AVM’lerden daha çekici olduğu ülkeler var.
* Eğitimi “kopyala-yapıştır” yapamazsınız.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea353cf018fbb8f8716be8
Malte Spitz (Veri Aktivisti)

* Mahremiyet 21’inci yüzyılın değeri ve modası geçmedi.
* Cep telefonum kullanım verilerine ulaşabilirseniz toplumu control edebilirsiniz.
* Eğer Berlin Duvarı’nı yıkanlar cep telefonları olsaydı izleri sürülebilirdi, dolayısıyla o duvar yıkılmazdı.
* Cep telefonu hayatınızı değiştirebilir. Cep telefonuyla Suriye’de insanlığa karşı suç işleyebilirsiniz.

Ivan Krastev (Siyaset Bilimci)

/images/100/0x0/55ea353cf018fbb8f8716bea
* İnsanlar demokrasinin hükümetleri değiştirmek için kullanılabileceğini düşünüyorlar. Ama yasaları değiştirebileceğini düşünmüyorlar.
* Neden kimse demokrasinin en iyi yönetim şekli olup olmadığını tartışmıyor?
*  Avrupa’da yaşayan insanlar yasa yapıcılar ile halkın fikirleri arasında uçurum olduğuna inanıyorlar.
*  Demokrasi Avrupa’da oynanan tek oyun iken, artık çoğunluk oynamaya değer olduğunu düşünmüyor.
* 70’lere kadar daha fazla demokrasi daha fazla eşitlik demekti. Bu şimdilerde tersine döndü.
* Bugün devrimlere adını ideolojiler değil, teknolojiler veriyor.
* Siyaset artık fikirler ya da programlarla ilgili değil, duyguları maniple etmekle ilgili. Siyaset güvensizliği yönetmeye çalışan bir sisteme dönüştü.
* Hiç olmadığı kadar özgür toplumlarda yaşıyoruz ama demokratik kurumlarımıza inancımız yıkıldı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!