Demirtaş'tan özerklik açıklaması

Güncelleme Tarihi:

Demirtaştan özerklik açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2010 11:26

BDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ile görüşmesinin ardından özerklik, iki dil ve ayrı bayrak tartışmalarına ilişkin açıklama yaptı. Demirtaş 'Özerklik konusunda ısrarcıyız' dedi.

Haberin Devamı

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,  “TBMM'de 'iki dil' gibi bir talebimiz yok. Kürtçe ile ilgili sorunların  çözülmesi konusunda dikkati çekme adına arkadaşlarımız birkaç cümle Kürtçe  konuştular” dedi.

Demirtaş, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ile yaptığı görüşmenin ardından,  basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Selahattin Demirtaş, Şahin'i, son günlerde basın üzerinden karşılıklı  yapılan açıklamalar nedeniyle ziyaret ettiklerini söyledi. Basın üzerinden  yürüyen tartışmanın yanlış anlaşılmalara mahal verebileceğini belirten Demirtaş,  bu durumun aynı zamanda, Meclis Başkanlığı gibi herkesi temsil eden bir kurumun  gereksiz bir şekilde taraf olmasına ve yıpranmasına neden olabileceğini  düşündüklerini kaydetti.

Şahin ile görüşmelerinde, son günlerde yapılan açıklama ve tartışmalarla  ilgili düşüncelerini paylaştıklarını ifade eden Demirtaş, ayrıca basın üzerinden  tartışma yürütmenin yanlış olabileceğini, sorunların yüzyüze, diyalog içinde  çözülebileceğini söylediklerini belirtti.
Görüşmede, Türkiye'nin temel sorunlarının çözüm yerinin TBMM olduğu  düşüncesini paylaştıklarını anlatan Demirtaş, şöyle devam etti:
“BDP olarak bütün tartışmaları dikkatle izlediğimizi ve sonuçta çözüm  yerinin Parlamento olduğunu düşündüğünü bir kez daha ifade ettik. Sayın Meclis  Başkanı da Parlamentonun Başkanı ve buradaki bütün iradeyi temsil eden bir  şahsiyet olarak, çözüm yerinin Parlamento olduğunu ifade ettiler.
Biz, siyasi partilerin, Türkiye'nin ciddi sorunlarına çözüm arayışı  yolunda önlerinin kesilmemesi, tartışmaların, şiddet ve ırkçılık içermedikçe  özgür bırakılması gerektiğini söyledik. Tam da barış arayışlarının güçlendiği  dönemde, demokratik siyasete güç vermenin daha doğru olacağını ifade ettik.
Partimizle ilgili yapılan çalışmalarda eğer yanlış anlaşılma varsa bunu  yüz yüze konuşarak anlatabileceğimizi belirttik.”
Demirtaş, DTP döneminde Parlamentoya sundukları “Demokratik Özerklik”  kitapçığını, Şahin'e tekrar verdiklerini belirtti.

Haberin Devamı

“DAYATMAMIZ YOKTUR”

Demirtaş, siyasi tartışmaların muhataplarının siyasi partiler, sivil  toplum örgütleri medya ve toplum olduğunu ifade ettiklerini, ordunun ve Meclis  Başkanlığının, doğrudan siyasi partileri hedef alan açıklamalarının, siyasete  zarar verdiğini belirttiklerini söyledi.
Görüşmede Şahin'in yaklaşımının da olumlu olduğunu belirten Demirtaş,  şöyle devam etti:
“Sayın Meclis Başkanı'na şunu da ifade ettik: Bizim TBMM'de iki dil gibi  bir talebimiz yok. 'Genel Kurulda Kürtçe konuşma yapacağız veya başka dillerde  konuşma yapacağız' diye bir talebimiz, dayatmamız, meydana okuma ya da böyle bir  tavrımız yok. Sadece Kürtçe ile ilgili bu ülkede sorun var, bu sorunların  çözülmesi konusunda dikkati çekme adına arkadaşlarımız birkaç cümle Kürtçe  konuştular.
Evet, bu ülkede Türkçe resmi dildir, ancak bütün ana diller de özgürce  kullanılmalı, konuşulmalı, kamusal alanda kullanılmalı, sosyal, kültür ve basın  yayın alanında özgürce kullanılmalı.”

Haberin Devamı

“DEMOKRATİK ÖZERKLİK”

Demokratik özerklik konusunu, yerinden yönetim modeli olarak  önerdiklerini kaydeden Demirtaş, bunun, partilerinin programının bir parçası  olduğunu söyledi.
Demirtaş, şöyle devam etti:
“Diyarbakır'da tartışılan taslak metin de bir çalıştaya, bir tartışma  platformuna bir grup arkadaşın sunduğu tartışma metnidir ve üzerinde çok sayıda  tartışma yürütülmüş, eleştiriler olmuş, izaha, düzeltmeye muhtaç yerlerin olduğu  ifade edilmiştir. Orada bir karar alınmış gibi yansıtılması doğru değil.
Sonuçta yerinden yönetim modeline Türkiye geçecekse bunun için Anayasa  değişikliği gerekiyor. Bu Anayasa değişikliği olmadığı müddetçe idari yapıda  herhangi bir değişikliğin olması mümkün değil. Bu, bizim talebimiz ve  ısrarımızdır. Elbette ki bunun mücadelesini sürdüreceğiz. Biz, BDP olarak  Türkiye'ye yerinden yönetim modeli vadediyoruz. Türkiye büyük bir ülke, coğrafya  olarak büyük bir ülke bu ülkenin yalnızca Ankara'dan yönetilmesi artık mümkün  değil. Herkesin tartışmaya katkı sunması lazım.
Bir Kürt halkı var, o Kürt halkının da bir anadili var. Bu analidin  Türkçe kadar özgür olması ve bunun talep etmesi en doğal hakkıdır. Çözüm olacaksa  Türkiye'nin birliği içinde, kardeşlik temelinde olacaktır. Tartışmalar,  eleştiriler anlamlıdır, izliyoruz ve bunlardan faydalanıyoruz. Fakat tehditvari  açıklamaları, bunun önünü kesmeye dönek açıklamaları da biz demokrasi dışı  değerlendiriyoruz.”

Haberin Devamı

“MECLİS KÜRSÜSÜ KÜRTLERİN DE KÜRSÜSÜDÜR”

Soruları da yanıtlayan Demirtaş, Şahin'in “BDP Milletvekilleri Kürtçe  konuşmaya devam ederlerse olacaklara katlanırlar” dediğinin belirtilmesi  üzerine, Şahin ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Demirtaş, şöyle devam etti:
“BDP'li milletvekillerinin Genel Kurulda Kürtçe konuşma dayatması ve  ısrarı yoktur. Bir konuya bir soruna dikkat çekmek istemişlerdir. Meclis kürsüsü  sorunların dile getirildiği yerdir. Meclis kürsüsünde milletvekilleri bunları  dile getirirken çeşitli yol ve yöntemler kullanırlar. Ana dilinden de birkaç  cümle sarf etmek, ifade etmek kıyameti koparmaz. Bu Meclis kürsüsü Kürtlerin de  kürsüsüdür. Dolayısıyla hoşgörüsüzlük ve tahammülsüzlüğü yadırgıyorum. Kimse  kusura bakmasın ama Meclis kürsüsünden ne küfürler savruluyor. Sarhoş, sarhoş  konuşmalar yapılıyor. Bu normal oluyor da 20 milyonluk bir halkın ana dilinde iki  cümle kullanıldı diye neredeyse ordu darbe yapacak. Olacak iş mi bu? Bunu  anlatmaya çalışıyoruz. Bu, son derece normal bir şeydir. Ve bu konuda BDP'li  milletvekilleri zaten dikkatlidir. Meclis kürsüsünden derdini, çözüm önerilerini  anlatmaya çalışıyor arkadaşlarımız.”
“Bundan sonra böyle mesajlar vermeye devam edecek misiniz?” sorusunu  yanıtlarken de Demirtaş, arkadaşlarının Meclis kürsüsünden Türkiye'nin bütün  sorunlarını dile getirdiğini ifade etti. Meclis kürsüsünün, milletvekillerinin  kendi düşünceleri, parti politikaları ve çözüm önerilerini dile getirdikleri bir  platform olduğunu vurgulayan Demirtaş, “Arkadaşlarımız bu hassasiyet  çerçevesinde düşüncelerini dile getiriyorlar” diye konuştu.
Demirtaş, “Bu süreçteki eylem planınız İmralı'nın çizdiği yol haritasına  uyuyor mu?” sorusuna ise “BDP'nin parti programına bakarsanız orada yol  haritasını görürsünüz” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

ŞAHİN'DE AÇIKLAMA

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yaptı.
İşte Şahin’in yaptığı açıklamadan satır başları:
Faydalı bir görüşme oldu. Daha önce vermiş olduğum mesajla bugün kendilerine söylediklerim aşağı yukarı aynı paraleldedir. Türkiye’de her sorunun çözüm yerinin TBMM  olduığunu ifade ediyorum. Sayın Demirtaş ve arkadaşlarına da söyledim. Onlar da farklı düşünmediklerini söylediler.

Bizim bir tek vatanımız var. Anadillerimiz farklı olsa da biz bir tek milletiz. Milletvekilleri olarak bu konuda hassas olmalıyız. İki dil konusundaki düşüncelerinin daha net şekilde ortaya konulması ricasında bulundum. Sayın Demirtaş Türkçe’nin resmi dil olmasının kendi düşünceleri olduğunu söylemiştir. Ancak Kürtçe’nin günlük hayatta kullanımı hakkında diğer partilerden daha farklı düşünceleri olduğunu söylemiştir. Düzenleme gerekiyorsa bu düzenlemelerin TBMM’de yapılması gerektiğini ifade etmişti. Değişiklik düşüncelerinin görüşüleceği ve gerekirse yapılacağı yer TBMM’dir.

ŞAHİN: "DÜŞÜNCELERİMİZ ÖRTÜŞÜYOR"

Haberin Devamı


Düşüncelerimiz büyük oranda örtüşüyor. Bundan sonra daha sık görüşelim. Yanlış anlaşılmalar oluyor. Düşüncesini ortaya koydu ben de memnuniyetle kabul ettim. Hepimiz bundan sonra çok daha dikkatli davranacağız. Çünkü başka vatanımız yok.

Sayın Demirtaş’ın bana beyanı “Arkadaşlarıma TBMM’de Türkçe’den başka lisanda hitap etmeyin diye uyarıda bulundum” dedi. DTK diye bir platformdan bahsettiler. Ben kendilerine “partinizle bir bağı var mı” dedim. “hayır, tamamen sivil bir organizasyon” dediler.

Parlamentomuza her konuda anayasa ya da yasa değişikliği teklifi verilebilir bunlar görüşülür, kararı verecek olan mercii TBMM Genel Kurulu’dur. Sorunların çözüm yer olarak Meclis’i gördükten sonra diğer konuların karşılıklı nezaket sınırları içinde görüşülmesi Türkiye’deki tansiyonu da düşürecektir.

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!