Güncelleme Tarihi:
Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesini DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve HDP’li Milletvekilleri ile ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Partililerden ricada bulunan Demirtaş, "Ev, ev dolaşacağız, gece gerekirse kapı, kapı dolaşacağız. Çünkü, en etkili iletişim yolu gözdür göz. Birbirimize bakacağız. Medya kanalları kapalıysa herhalde gelip gözümüzü bağlayacak halleri yok, gözümüzü kapatacak halleri yok. Sıradan bir durummuş gibi durmayacağız. Hiç kimsenin adaletli yasalar karşısında suç işleme özgürlüğü yoktur, bunu biz de kabul ediyoruz. Cumhurbaşkanının da, belediye başkanının da suç işleme özgürlüğü yoktur, bunu biz de kabul ediyoruz. Fakat, adil bir yargı olmalı karşımızda, bağımsız tarafsız bir mahkeme olmalı ki karşımızda bunu kabul edelim. Bizim karşı olduğumuz şey adalet ve yargı değil, ortada yargı diye bir şey yok. AKP’nin hukuk komisyonu bizi niye yargılıyor, bunu kabul etmek zorunda değilim. Belediye eş başkanlarımız doğrudan Adalet Bakanı’ndan talimat alan sarayın perspektifi ile siyasi amaçla bir operasyon yapıyorlar, karşı çıktığımız budur" dedi.
PKK’YA GİTTİĞİNİ İSPATLAYIN İSTİFA EDECEĞİZ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, belediye başkanlarının, herhangi bir partililerinin gerçekten hırsızlık yapmışsa suç işlemişse kendi içlerinden de cezalandıracaklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Biz bu tür şeyleri hoş görecek bir parti değiliz. Belediye başkanlarımız başta Kışanak ve Anlı olmak üzere her dönem siyasette barış için çaba sarf ettiler. Belediyenin imkanlarını barış olsun diye seferber ettiler. Kimse belediyelerimizi teröre destek verdi diye suçlayamaz. Ha bir belediyeyi suçlamak mı istiyorsunuz, teröre destek verdi diye kendi belediyelerinize bir bakın. Ankara’ya bakın İstanbul’a bakın. Kadir Topbaş’a bakın, Gökçek’e bakın teröre destek verdi diye. Ankara’nın İstanbul’un yarısını Gülen cemaatine peşkeş çekmiş onlardır. Bizler değiliz. Bakın iddia ediyorum müfettişler kaç yıldır buradan çıkmadı ispat edebiliyorsanız belediyenin bir tek kuruşunun dağa, bayıra, PKK’ye gittiğini ispatlayabiliyorsanız, ispatlayın değil Kışanak veya Anlı biz de istifa edeceğiz. Bir tek kalem ispatlayın görelim. Bunların hepsi yalandır, böyle bir şey yok. Efendim ’belediyeleri terör üssü haline getirdiler, el koyuyoruz’ yalandır kardeşim, yav sizden daha büyük terör üssü yok. IŞİD’i besleyen, el Nusra’yı besleyen sizlersiniz. Kamyon kamyon, TIR’larla silah ve bomba gönderen sizlersiniz."
"BEDAVA GAZ, COP, PANZER ENGELLEME VAR"
HDP’ye yönelik söylenen, "Halk bunlara sahip çıkmıyor" sözlerini de değerlendiren HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Biz senin mitinglerindeki gibi bedava döner dağıtmıyoruz ki. Bedava gaz var, cop var, panzer var, engelleme var. Diyarbakır halkı sokağa çıkmasın diye devlet zulmü yapıyorsun. Biz senin gibi Vali’nin parasıyla, hazine bütçesiyle mitingler yapmıyoruz. Biz sizler gibi orada kimler gelmiş onlara iş dağıtalım, rüşvet dağıtalım kredi verelim diye miting yapmıyoruz. Bak biz bu koşullarda miting yapıyoruz. Bir de bunların satın alınmış kalemleri, gazetecileri, kusura bakmayın gazeteciler hakaret oluyor ama bu AKP’nin havuz medyası, utanmadan sıkılmadan efendim ’halk belediyeyi ter ketti, DBP’yi HDP’yi terk etti’. Şimdiye kadar diyorduk erken seçim yapalım. Ama şimdi erken seçim yok kardeşim. Kusura bakma şimdi belediye başkanlarımız göreve iade edilene kadar, serbest kalana kadar mücadele var, direniş var, yok öyle yağma. Sizler kendinize güveniyor idiyseniz, kendi haklılığınıza AKP’ye güveniyor idiyseniz, erken seçim istedik. Kayyum atamayın dedik, el koymayın halk karar versin dedik cesaret edemediler. Şimdi artık erken seçim değil, biz belediye başkanlarımızın göreve iadesini istiyoruz. Savcı, polisi aramaya gönderiyor Belediyeye avukatın girmesi yasak, personelin girmesi yasak. Meclis üyesinin aramada bulunmasına izin vermiyor. Polis tek başına orada arama yapıyor. Yav sen nasıl bir savcısın? Senden kanun dışında iş yapan yok ?" diye konuştu.
"BİZ YARGILANMAKTAN KORKMUYORUZ"
Demirtaş, "Yüzde 65 Diyarbakır halkının seçtiği belediye iradesine bariyer çekerek mi engel olacaksınız" diye sorarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Belediyeye soruşturma açın, müfettişler orda, savcı da açsın. Gözaltı ne demek, tutuklamak ne demek, kayum ne demek? Bak bu adaletsizliğe rağmen şu adliyede en az bulunan adalet olmasına rağmen biz yargılanmaktan korkmuyoruz. Biz siyasi bir emirle hareket eden anlayıştan çekiniyoruz, buna karşı boyun eğmek istemiyoruz. Yoksa yargılanacaksak buyurun hep beraber gidelim yargılanalım. Sana da sorsunlar, bize de sorsunlar. Gece gündüz müzakere olsun, çözüm olsun diye uğraştık. Yüzdük yüzdük kuyruğuna getirdik, bu ülkenin evlatları ölmesin. Gerillası, askeri, polisi, korucusu, sivili de, bebeği de, genci, yaşlısı da ölmesin. Şiddet olağan dışıdır. Normal şey siyaseti büyütmektir. Bunu engelleyen biz değiliz. Aklı başında olan devlet siyasetin yolunu sonuna kadar açar."
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, nasıl 15 Temmuz akşamında halkın darbeye karşı seçilmiş iradeye el koymak isteyenlere karşı sokağa çıktıysa o ne kadar meşru ise şimdi de o kadar meşru olduğunu ifade ederek, "Kimse bunun meşruiyetini tartışamaz. Dediğim gibi medya kapalı olabilir, herkes kendini görevli ve partili kabul edecek. Ev ev dolaşacak bu kampanyayı yürütecek. OHAL’e karşı kampanya yürütüyoruz. Tutuklamalara karşı kampanya yürütüyoruz. Belediye başkanlarına karşı yapılan haksızlığa karşı kampanya yürütüyoruz. İrademize karşı saldıranlara karşı kampanya yürütüyoruz. Bu ülkeye barış gelecekse biz getireceğiz. Özgürlük gelecekse biz getireceğiz. Bunu da direnerek yapacağız. Boyun eğerek değil, teslim olarak değil" dedi.