Demirtaş: Hırsızlık bunlara helal gibi geliyor

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim mitinglerine bugün Elazığ’ın Karakoçan ve Kovancılar İlçesi’nde devam etti. İlk mitingini Karakoçan’da düzenleyen Demirtaş, Karakoçan belediyesini kazanmalı halinde verecekleri hizmetleri anlatarak, şöyle dedi:

"Biz müteahhitçilik anlayışını bitirmek için geliyoruz. Koltuğa oturunca kendi çıkarlarından, etrafındaki kardeşinin, eşinin, dostunun çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmeyen belediyeciliği bitirmeye geliyoruz. Belediyecilik koltuğunun rantçılık, tefecilik makamı olmadığını, pratikte göstermeye geliyoruz. Alevi’nin Alevi gibi, Kürk’ün Kürt gibi yaşadığı bir toplumu inşaa etmek için geliyoruz. ’Tek akıl’ diyen tekçilere karşı, tek olduk meydanlara aktık. Kaybedenler ve BDP’den korkması gerekenlerin burunlarından fitil fitil gelecek bütün çaldıkları. Bugüne kadar saltanatını sürenler, korkmanızda fayda var. Karakoçan halkı, çalanları-çırpanları buradan def edecek. Akıl zaten sizde var, akılsızları kovmaya geliyoruz. Size yanlış yapan, sizin paranızı çalan belediye başkanı, seçimi beklemeyecek, o koltuğu terk edecek. Şunun sözünü veriyorum, halka ait tek bir lokma boğazımızdan geçerse, Allah o gün canımızı alsın. Her Karakoçanlı, bir gün BDP’li olacak. Bizim para çalmaya niyetimiz olsa, açıkça söyleriz, ama biz sizin paranızı burunlarından fitil fitil getireceğiz. Aklından hileyi, aklından sahtekarlığı geçirenler, aklından oy çalmayı geçirenler unutmasınlar, Karakoçan’ı size dar ederiz. Doğduğunuza pişman ederiz."

"MEMLEKETİMİZİ PARA İÇİN DEĞİL, CANIMIZI VERECEK KADAR SEVERİZ"

Karakoçan’daki mitingi ardından Kovancılar İlçesi’ne geçen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ve beraberindekiler, Kovancılar seçim bürosu önünde bekleyen partililerle buluştu.

Memleketi Kovancılar’da 80’nci mitinglerini düzenlediklerini ifade eden Demirtaş, şöyle dedi:

"İnanıyorum ki bu seçimler Türkiye’de büyük bir siyasi kırılmanın yaşanacağı bir seçim olacak. Bu seçimler sadece yerel seçim değil, aynı zamanda çirkin, kirli, yozlaşmış, hırsızlığa, siyasete bulaşmış siyasetle, halk siyasetinin yarışı olacaktır. Halkın iradesini tanımamış, halkı hiçe saymış, koltuğa oturduktan sonra halka sırtını dönmüş, halka bir daha selam vermemiş, bütün siyasetçilere halk, gereken cevabı verecek. Belediye kasasına gönderilen paralar belediye başkanı kafasına göre harcasın diye mi gönderiliyor? Yoksa halka hizmet etsin diye mi? Bunlar memleketini para için, yemek için severler. Biz memleketimizi uğruna canımızı verecek kadar severiz. Bunların tek dertleri servettir. Paranın, doların, Euro’nun önünde diz çökecek kadar alçalmışlar. Biz Allah’tan başkasının önünde diz çökmedik. Bunlar İslami kılıf ve maske altında en büyük zararı dinimize verdiler. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluklarını yaptılar. Ben her zaman söylüyorum; Allah’ın ilk emri ’Okudur oku’, ’çal’ değil. Bir insanın toplu iğne kadar insafı olsa çalar mı ya? Bakanlıklarda, müdürlüklerde bunu yaptılar. Hırsızlığın olmadığı yer yok. Hırsızlık bunlara helal gibi geliyor. Bunların hocaları var bu hırsızlıkları helal gibi gösteren."

"MÜHÜRÜ O PARTİYE VURURSANIZ, HIRSIZLIKLARINA DA ORTAK OLURSUNUZ"

AK Parti adaylarının, yapılan hırsızlığın üstünü örtmek için halktan oy istediğini ileri süren Demirtaş, şöyle konuştu:

"Bildiğim tek şey var;, o da sandığa giderken, mührü o partiye vurursanız, o hırsızlığa ortak olmuş olursunuz. Sizlerle bu pisliğin üstünü kapatmaya çalışacaklar. Önünüzde bu hırsızlığa son verecek bir fırsat var. Başbakan’a nasıl hesap soracaksınız? Bakanları arkalarında, başkanları arkalarında ama bizden hesap sorabileceksiniz. Hiçbir parti bu anlayışı veremez. Biri gelir dincilik yapar, biri gelir Türkçülük yapar, biri gelir başka bir şey yapar kimse bizim gibi particilik yapamaz. Başbakan gittiği her yerde BDP’li belediyeleri suçluyor. Gidin kokudan çamurdan geçilmiyor diye şikayet ediyor ve BDP’ye oy vermeyin diyor. Madem öyle madem her yer çamur ve çamurdan geçilmiyor; o zaman niye BDP her yerde oylarını arttırıyor? Çünkü Başbakan’ın yalan söylediğini, Başbakan’ın yalancı olduğunu herkes biliyor. O şehirde çamur olmadığını herkes görüyor ve Başbakan’ın yalancı olduğunu herkes görüyor bizim anlatmamıza bile gerek kalmıyor."

Demirtaş, daha sonra Tunceli’ye hareket etti.