Güncelleme Tarihi:
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim mitingilerine bugün Diyarbakır’ın Çüngüş, Çermik ve Ergani ilçelerinde devam etti. Çüngüş’te Demirtaş’ı partililer ellerinde, "Hırsız var, vicdan yok, BDP var talan yok". "Çaldıkların haram olsun", "Ne paralel ne hırsız alternatif BDP-HDP", "Hırsızlık imanın kaçıncı şartı", "Barajsız erken seçim hemen", "Çaldıklarını geri ver, paralelini de al git" ve "Biz BDP’liyiz mazlumun yanındayız, zalimin karşısındayız" yazılı pankartlar ile karşıladı.
"METRO ÇİVİLERNE HARCANAN PARA BİLE ÇÜNGÜŞ’Ü KALKINDIRMAYA YETER"
Demirtaş, 30 Mart yerel seçimlerine her zamankinden farklı hazırlandıklarını, kendilerine dayatılan yok saymayı, açlığı sefaleti bitirecek bir seçime gittiklerini belirterek, şöyle dedi:
"Her yerde halkımızın büyük heyecan ve haklı bir beklentisi var. 100 yıldır burası Ankara’ya uzaktır bir türlü yakınlaşmıyor. Ankara’da buranın sıkıntılarını görmüyor. Çünkü, Ankara buraya yaklaşmıyor. 30 Mart’ta bu gidişatı değiştirme fırsatı elimizde olacaktır. Çüngüş halkı artık kendi kararını kendi meclisi eli ile verecektir. Biz belediye başkanlarını size ağalık paşalık yapsın diye değil hizmetkar olsun diye seçiyoruz. Sorunları kısa sürede çözeceğiz, 100 yıldır çözemeyenleri utandıracağız. Birileri İstanbul’da boğazın altına tüneller yaptık diye övünürken bırakın tünel, metroyu o metroya harcadığınız çivinin parası sadece Çüngüş’ü kalkındırmaya yeter. Yaparlar mı yapmazlar. Çünkü buradaki insanların desteklerine ihtiyaçları yoktur.Burayı zaten gözden çıkarmışlar. Ana muhalefet ve diğerlerinin Çüngüş umurlarında değil. Çüngüş belediyesini kazanmasak da 7’den 70 her insanı başımızın tacıdır. Bin tane belediye Çüngüş’e kurban olsun. Bizim derdimiz koltuk ve makam mevki değil. BDP dışında hangi partiye oy verirseniz verin ’ben özgürlük, ben iş istiyorum, barış ve demokrasi istiyorum’ anlamına gelmez. Sadece BDP’ye verdiğiniz oyların anlamı budur. Çüngüşlü kardeşlerim şundan emin olsunlar. Bizi kurtaracak bir parti olsaydı hep beraber oraya giderdik. BDP gibi elini ve gövdesini taşın altına koyacak başka parti yoktur."
"CHP, CEMAATİN KUYRUĞUNA TAKILARAK İKTİDARA GİTMEYE ÇALIŞIYOR"
Demirtaş, birileri kasalarını, koltuklarını doldururken, birileri kendi evladının etrafında dolarlar ile eurolar ile bir gelecek hazırlarken halkın yoksul çocuklarının simite muhtaç edildiğini ifade ederek, şöyle dedi:
"Bunlara oy verirseniz bunu onaylamış olursunuz. Bu halk hırsıza da paraleline de derinine de oy verecek değil. Bunu 30 Mart’ta göstereceğiz. Biz kimsenin kuyruğunu takılmadık. Hele bu CHP, cemaatinin kuyruğuna takılarak iktidara gitmeye çalışıyor. Böyle bir yol yöntem olur mu? Cemaat bugüne kadar kimi kurtarmış ki seni kurtaracak. Kasetlerle belden vurmuş vurarak siyaset yapılmaz. Biz bunlardan uzak duruyoruz. Sanki AKP’nin eleştirecek hiçbir şeyi yok gibi. Sanki AKP piru paktır eleştirecek bir şey yoktur. Ana muhalefet elini ovuşturup her gün yeni kaset bekliyor. Bunu için kasede gerek yok. AKP 11 yıldır bizim burnumuzdan getirmiştir. Fetullah Gülen ve CHP el ele vermiş arkasında MHP kuyruklarına takılmış iktidara böyle mi gidecekler. Cemaatin yıllardır bütün direnenlere kan kusturduğunu biliyoruz, AKP’nin de yaptıklarını biliyoruz. Ankara’daki cemaate, kasetlere güvenerek AKP ve Başbakana güvenerek asla ve asla kurtuluş olmaz. Çüngüş halkı önce kendi kendine güvenecek."
"TOPLUMA BÜYÜK ZARAR VERİYORLAR"
Çüngüş’ten Çermik’e geçen Demirtaş, seçim otobüsünde dün ortaya çıkan ve Başbakan ile eski Adalet Bakanı arasında geçen ses kaydı ile ilgili soruyu yanıtladı. Demirtaş, mahkeme kararları ile yapılan ve mahkemelere intikal ettirilen dinlemeler, orada ortaya çıkan suçlarla ilgili parti olarak tavırlarını ortaya koyduklarını söyledi. Üstü örtülebilecek, affedilebile suçlar olmadığını söyleyen Demirtaş, şöyle konuştu:
"Özelikle rüşvet yolsuzluk görüşmeleri saklanan paralar, ayakkabı kutuları, çelik kasalar, bunların da çok spekülatif şeyler olmaktan öte gerçeği yansıtmaya dönük dinlemeler olduğu otaya çıkıyor gün be gün. Ama bunun dışında gayri ahlaki, gayri meşru, yasa dışı gizli bir şekilde birazda özel hayatın ihlali anlamına gelecek dinlemeler izlemeler ortam dinlemeleri kayıtları bütün bunlar partimizin medet umduğu, medet umacağı şeyler değildir. Biz belden aşağı kaset siyaseti ile güçlenmeyi hedeflemedik. Bu şekilde çalışan paralel yapılar da, cemaatler de, ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partisi çok büyük zarar veriyorlar topluma. Demokratik siyaset anlayışına zarar veriyorlar. Bugüne kadar da hiçbir zaman katkı sunmadılar demokrasiye siyasete katkı sunmadılar. Şimdi aynı yöntemleri izliyorlar. Bunu karşı AKP’nin yaptığı hamleler de kabul edilebilir değil. Anti demokratik hukuk dışı, gayri meşru yöntemlerle AKP de kendini korumaya güvence altına almaya çalışıyor. Şimdi bu dinlemeler kamuoyuna yansıyınca haklı tepkiler oluşuyor."
SES KAYDI
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yargıya müdahale edildiğine dair ellerindeki tek kanıtın ses kaydı olmadığını ifade ederek, şöyle dedi:
"O ses kaydı olmasa da biz mahkemelerin AKP’ye bağlı olduğunu ve cemaatle birlikte mahkemeleri yönettiklerini gözlerimizle yargılama esnasında zaten görüyorduk. Ya da AKP’nin Alevi inancına bakış açısını anlamak için bu kasetin çıkması gerekmiyordu. Aleviliği sapkın bir anlayış gibi bir mezhep, yoldan çıkmış insanlar tanımladıklarını zaten biliyorduk. Fakat, bütün bunların kasetlere dayanarak yapılması ne kadar çirkinse AKP’nin bütün politikalarının üstüne giderken yaptığı kullandığı yöntem o kadar çirkindir. Biz iki çirkin anlayış arasında tercihte bulunmayacağız. İnanıyorum Alevi toplumu bu gerçeği görüyor zaten. Yani Alevi toplumu AKP’nin mezhepçi yaklaşımını da görüyor. Sünni halk da AKP’nin dini kullanan ama dindarlar için hiçbir şekilde demokrasi vaat etmeyen, başörtüsünü kullanarak iktidarını ve ekonomisi kendi kişisel rantını düşünen politikayı sünni kesim de görüyor. Ama Alevı toplumu şunu da gömeli. Bugüne kadar o Alevi inancına saldıran cemaat ve AKP işbirliği ortaklığıydı. Şimdi Alevi toplumunun bir kesiminin destek verdiği CHP işte bunlarla iş tutmuş durumda. Cemaatle iş tutmuş durumda. Cemaatin Alevilere yaklaşımı ile AKP’nin Alevilere yaklaşımı arasında fark yok ki. Cemaat şimdi maalesef ki CHP ile MHP ile ortak bir ittifak içerisinde kirli kaset siyaseti ile Türkiye’yi yönlendirmeye çalışıyorlar. Görülüyor ki bunların hepsi aynı tas aynı tarak. AKP’nin CHP’den, CHP’nin MHP’den onların cemaatten hiçbir farkı yok. Bütün bu kasetler bunları ortaya döken gelişmeler olarak görülmelidir diye düşünüyorum."