Güncelleme Tarihi:
Yılmaz, TRT 1 Televizyonu’nda yayınlanan „Politikanın Nabzı“ programında, Kurtul Altuğ’un cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin sorularını yanıtladı.
Altuğ, Cumhurbaşkanı’nın, görev süresinin uzatılmasını değil, bir dönem seçilmeyi kabul edebileceğine ve görev süresinin bir süre uzatılmasını „onurlu bulmadığına“ ilişkin görüşleri bulunduğunu söyledi. Altuğ, Başbakan Ecevit’in de Cumhurbaşkanı’nın görev süresinin bir dönem daha uzatılması yönünde görüş bildirdiğini belirterek, Yılmaz’a bu konudaki görüşlerini sordu. Yılmaz da, şunları söyledi:
„Bir kere bu konuda konuşurken, bunun bir Anayasa değişikliği gerektirdiğini, bunun gizli oyla olacağını, gizli oylamada parti kararının sözkonusu olamayacağını, dolayısıyla milletvekillerinin bu konudaki anayasamızda belirlenen nitelikli çoğunlukla alacakları kararın gerekli olduğunu akıldan çıkarmamak lazım.
Sayın Bülent Ecevit’in, Sayın Cumhurbaşkanımızın beyanlarından sonra zannediyorum şöyle ortak bir nokta ortaya çıkıyor: Bugünkü 7 yıllık süre fazladır, bunun 5 yıla indirilmesi doğru olur. 2 defa seçilme yasağı doğru değildir. Bunun da kaldırılması isabetli olur. Halk tarafından seçilme konusunda bir uzlaşma yok. Sayın Ecevit, buna karşı çıkıyor biliyorsunuz. Diğer partilerin de bu konuda farklı görüşleri var. Dolayısıyla şu anda üzerinde en kolay uzlaşılacak olan, 2 defa 5’er yıllık dönemler için seçilme imkanını sağlayacak bir Anayasa değişikliğidir. Sağlanabilecek olan budur. Bizim buna hiçbir itirazımız yok. Bizim önerimiz de bu zaten. Zannediyorum bu öneri de Meclis’te kabul görür.
Ben doğrusu... seçici organ parlamento olduktan sonra, parlamentonun 3’te 2 kararıyla Sayın Cumhurbaşkanının süresinin uzatılmasını, Sayın Cumhurbaşkanı açısından niçin rencide edici bir husus olduğunu anlayabilmiş değilim.
Eğer seçecek olan halk olsa, parlamento halkın önüne geçip böyle bir uzatma kararı almış olsa onu anlarım. Ama burada seçimi yapacak olan organ zaten parlamento. Parlamento, yapacağı Anayasa değişikliğinde belli bir süre, 3 sene daha bu görevi sürdürmesini, dolayısıyla yapılacak olan düzenlemeden sonra 10 yıla çıkacak sürenin tamamını, zaten 7 yılını tamamlamış olacak, buna ilaveten 3 sene daha yapmasını uygun görüyorsa, bence bu Sayın Cumhurbaşkanı açısından rencide edici değil, kendisini onore edeci bir husustur. Ama sayın Cumhurbaşkanı eğer böyle düşünüyorsa, biz gayet tabii Sayın Cumhurbaşkanının yapılacak düzenlemeden sonra bir dönem daha seçilme arzusunu da meclise getirmeyi, meclisten bunu geçirmeye çalışmayı düşünürüz.
Burada işin pratiğine bakmak lazım. Gizli oylama söz konusudur. Bu gizli oylamada nasıl sonuç alınabilir, hangi sonuç kolay alınabilir bunları da hesaba katmak lazım. Benim açımdan Sayın Ecevit’in önerdiği hususun hiçbir sakıncası yoktur. Sayın Cumhurbaşkanın tercihi böyleyse...“
Demirel yeniden aday olursa destekleriz: Yılmaz, Altuğ’un „onur meselesi yapması süreyi uzatma tabirine takılmış olması nedeniyle olsa gerek. Siz bu düşünce tarzına nereden vardınız?“ şeklindeki sorusunu yanıtlarken de, yeni bir çağa girildiğini ve Türkiye’nin yapması gereken önemli düzenlemeler bulunduğunu söyledi.
Çözülmesi gereken krizlerin bulunduğunu kaydeden Yılmaz, „Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi aslında, bir yerde devleti temsil eden bir makamı, kriz konusu yapmamamız lazım. Yeni bir kriz yaratmamamız lazım“ diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çoğu kere Türkiye’de sorun olduğunu hatırlatan Yılmaz, konunun zaman zaman rejim sorununa yaklaşan krizler yarattığını söyledi. Bu dönemde, bu tip krizlere Türkiye’nin ihtiyacı olmadığını kaydeden Yılmaz, „Bunu en kolay nasıl aşabiliriz, o konuda pratik bir öneri yaptım. Sayın Cumhurbaşkanı eğer böyle düşünüyorsa onun kabul edeceği ama aynı zamanda Meclis’in de kabul edeceği bir çözüme katkıda bulunmaya biz hazırız“ dedi.
Yılmaz, bir başka soru üzerine Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir kriz yaşanmasında fayda görmediğini ifade etti.
Kurtul Altuğ’un konuyla ilgili dedikodular bulunduğunu hatırlatması üzerine Yılmaz, „Türkiye’de dedikodudan daha bol bir şey yok“ karşılığını verdi.
AB adaylığıyla Türkiye değil Avrupa kendini aşmıştır: Yılmaz, AB ile ilgili değerlendirmede bulunurken de, Türkiye’nin aday ülke ilan edilmesiyle Avrupa’nın kendini aştığını söyledi. Şimdi kendini aşma sırasının Türkiye’de bulunduğunu ifade eden Yılmaz, henüz Güneydoğu sorunun çözülemediğini söyledi. Konunun terörle mücadele bölümünde önemli yol alındığını ancak, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunların da çözülmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, „Ben (AB’ye giden yol Diyarbakır’dan geçer) sözünü bunun için söyledim. Ben bu lafı yeni de söylemiyorum, 5 yıl önce de söyledim. Güneydoğu sorununu çözemeyen bir Türkiye AB’ye giremez“ diye konuştu.