Güncelleme Tarihi:
Türk sanayiinin kurucularından Jak Kamhi, Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan ve geçen hafta satışa sunulan ‘Gördüklerim Yaşadıklarım’ adlı hatıratında; Demirel, Özal, Çiller, Erdoğan gibi Türk siyasetçilerinin yanı sıra Hillary Clinton, Jacques Chirac ve Şimon Peres gibi liderlerle olan yakın ilişkilerini de yazdı. “Ben hayattaki bütün başarılarımı talih kuşuna bağlıyorum” diyen Kamhi’yle yakın tarihe ışık tutan ilginç deneyimlerinin detaylarını konuştuk:
MEVHİBE HANIM VE ÇOCUKLARI
Çocukluğumda Tepebaşı’ndaki evimiz Pera Palas’ın karşısındaydı. İsmet İnönü ve ailesi ne zaman İstanbul’a gelse Pera Palas’ta hep aynı odada kalırlardı. O oda da bizim oturma odamızın karşısına denk düşüyordu. Çocukları Ömer ve Erdal’la camdan şakalaşırdık. Mevhibe Hanım’ın elinde pasta tabağı Ömer’le Erdal’ın peşinden koştuğunu hatırlıyorum.
KOSOVA MÜDAHALESİ
Kosova’da savaş varken Türkiye, Kosova’ya mutlaka NATO müdahalesi olması gerektiğini düşünüyordu. Nisan 1993’te Washington’daki Holokost Müzesi’nin açılışına çağrılıydım. İsrail Cumhurbaşkanı Haim Herzog da oradaydı ve beni kahvaltıya davet etti. Kendisine “Bosna’da bundan 50 yıl önceki Musevi katliamlarının benzerleri yaşanmaya başladı. Bu ayıbın tekrar yaşanmaması için Kosova’da zamanında müdahale edilmesi gerek. Bunu konuşmanızda söyleyebilir misiniz?” dedim. O da “Ben bunu açılış konuşmasını yapacak olan Prof. Elie Wiesel’e söyletirim” dedi. Elie Wiesel de çok etkili bir konuşma yaptı ve konuşmasında bu gerçeğe değindi. Takip eden günlerde Richard Holbrooke bana telefon edip Başkan Clinton’ın müdahaleye karar verdiğini söyledi.
Erdoğan’ı İsrail hakkında bilgilendirdim
Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığının ilk yıllarıydı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’dü. Bir gün Gül benden Erdoğan’a bazı konularda bilgi vermemi istedi. Erdoğan beni çok güzel karşıladı. Benden İsrail konusunu anlatmamı istedi. Ben de “Türkiye etrafında sevilmeyen bir ülke. İsrail ve ABD de aynı şekilde. İsrail’in Türkiye’yle politik işbirliği içinde olma arzusu buna dayanıyor” dedim. “Siz kolektif bir hizmet içindesiniz, o yüzden lütfen kendinizi hislerinizden arındırın, çünkü İsrail’in bize çok katkısı olabilir” dedim. Teşekkür etti ve “Çok ilginç görüşleriniz var” dedi. Daha sonra oğlumu kaybettiğimde Başbakan bizzat aradı.
Demirel çok okurdu
Demirel’le çok yakındık, çok iyi ilişkilerimiz vardı. Demirel çok bilgili ve hazırcevaptır. Başbakanken Washington’a gittiğimizde basın toplantısı sırasında bir gazeteci “Neden Yunanlarla anlaşamıyorsunuz, kavga ediyorsunuz?” dedi. Demirel “Benim komşum Meksika değil, Yunanistan, elbette dövüşürüz de öpüşürüz de” dedi. Çok okuyan bir insandı. Özal daha çok bilgisayardan bilgi alırdı. Ancak Özal çok cesurdu, Demirel tedbirliydi. Çok bilen insan tedbirli olur.
Varlık Vergisi yüzünden amcam öldü
İnönü dönemindeki Varlık Vergisi’nden dolayı hepimiz çok zor günler geçirdik, felaketler yaşadık. Babamlar üç erkek kardeş oldukları için birinin zorunlu askere gitmesi gerekiyordu. Amcam Bensiyon Kamhi babama “Senin vergini ödeyelim, ben askere gideyim” dedi. Bunun üzerine Aşkale’ye sevk edildi ve maalesef öldü. Daha sonra halam da üzüntüsünden hayatını kaybetti.
Koç kimseyi affetmezdi
Koç ailesiyle bugün hâlâ çok sıkı dostuz. Semahat Arsel eşi olmayan bir kadındır. Kocası Nusret Bey de öyle. Babaları Vehbi Bey’in bir hırsı vardı, bir isteği olduğu zaman herkes onun için çalışsın isterdi, buna alışmıştı. Bir gün izolasyon pamuğu fabrikası kurmak istedi ve bana ortaklık teklif etti. Ben reddettim. “Kusura bakmayın, çoğunluğu sizde olan bir fabrikaya ortak olmam” dedim. Ancak Koç kimseyi affetmezdi, bir nevi ticaret diktatörüydü. Bana söz geçiremediği için de daima bana kızardı.
Erbakan’la iyi dosttuk
Necmettin Erbakan’la dostluğumuz vardı. Bir gün aynı uçakta İstanbul’a gidiyorduk. Uçak indikten sonra inerken birden beni kucakladı, yanımda oğlum vardı. Ona dönüp “Senin babanın bu ülkeye çok büyük hizmetleri oldu, sen de onun yolunda ilerle” dedi.
Obama’yı etkiledik
Türkiye hakkında başka ülkelerde sürdürülen olumsuzlukları gidermek için İsrail’den çok yararlandım. ABD’de Kongre’de Ermeni soykırımı tasarıları görüşülmeden önce İsrail lobisini harekete geçirdik. Obama’nın yıllardır ‘soykırım’ kelimesini kullanmamasının en büyük sebebi budur. Yahudi senatörler sayesinde Obama üzerinde etkili olabiliyorduk.