Demirel, "halkın yüzü gülmüyorsa seçim zamanı gelmiştir"
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2006 21:20
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Bir ülkede halkın yüzü gülmüyorsa seçim zamanı gelmiştir” dedi.
Türkiye Ziraatçılar Derneği'nin (TZD) düzenlediği 6. Ulusal Tarım Kongresi'nin öğleden sonraki bölümünde konuşan Süleyman Demirel, kötü iktidarları sandığa gitmeyenlerin çıkardığını belirtirken, “Önünüze sandık geliyor, hayırlı olsun, bayramınız kutlu olsun” dedi.
Halen siyasi bir talebi olmadığı için, vicdani sorumluluk gereği rahat konuştuğunu belirten Demirel, şöyle devam etti:
“Sessiz milyonların sahibi siyaset ve siyasetçidir. Siyaset, sistem işlemiyorsa kusur siyaset, siyasetçi veya siyasi kurumda değildir.
Halkın temsilcisi ile halk arasındaki bağ kopuksa sistem işlemiyordur. Kimse kendi ilinin milletvekilini tanımıyor. O zaman neden dar bölgeye geçilmiyor? Her bölgenin bir milletvekili olsun. Vatandaş bir şey olunca onun kapısını çalsın. Muhtarı herkes tanıyor. Milletvekilini kimse tanımıyor.”
Vatandaşın siyasetten, siyaset kurumlarından ve siyasetçiden soğuduğunu kaydeden Demirel, şöyle devam etti:
“Bunu vahim görüyorum. Ağlamayan çocuğa meme vermezler. Doldurun meclisi, bırakın neme lazımcılığı. Sandık önünüze gelecek. Bir ülkede halkın yüzü gülmüyorsa seçim zamanı gelmiştir.
Bugün sıkıntılarımız var. Bu sıkıntıları AB, ABD'den ve başka ülkelerden bilmeyin. Kendi kendini idare edemeyenler bu sıkıntıları yaşatıyor. Kötü iktidarları sandığa gitmeyenler çıkarır. Önünüze sandık geliyor. Hayırlı olsun, bayramınız kutlu olsun”
“TÜRK KÖYLÜSÜNE KARŞI GÖREVİM BİTMEDİ”
Resmi görevi bitmesine karşın, Türk köylüsüne karşı görevinin bitmediğini vurgulayan Demirel, derdin sahibinin sorununu hür ortamda söylemesi halinde, o zaman buna çare bulunabileceğini belirtti.
Demirel, “Derdinizi söylemeye devam edin. Bir çare bulunacaktır. Lütuf olduğu için değil, hak olduğu için bulunacaktır. Demokratik ortamın en büyük faydası, sesi çıkmayan milyonlardır” dedi.
Köylü ile çiftçinin farklı olduğunu da ifade eden Demirel, “Köylü çiftçidir. Fakat çiftçi her zaman köylü değildir. Çiftçide tarımın hesabı kitabı olur. Köylü, ne çıkarsa ona razı olur” diye konuştu.
Türkiye'de tarımdaki nüfusun fazla olduğunu, buna karşın verim ve üretimin düşük olduğunu hatırlatan Demirel, bu günkü sıkıntıların büyük bölümünün pazar ekonomisine tam olarak geçememekten kaynaklandığını kaydetti.
Dünyada ve Türkiye'de bir geçiş dönemi yaşandığına işaret eden Demirel, ”Geçiş dönemi yaşanıyor diye, Türk halkının köylüsünün sıkıntılar içinde kıvranmasına razı değilim. Türkiye yönetimi bu geçiş dönemini aşacak hazırlığa sahip değil. Çiftçi girdi alamıyorsa, sen ne kadar (senin halin iyi) desen de onu kabul etmeyecek. Bu feryadı herkesin işitmesi lazım” dedi.
Halen iki kilo süt ile 1 litre su alınabildiğine işaret eden Demirel, “O zaman ineğe su içirmenin gereği yok. Suyu satın al daha iyi. Alın terinin karşılığını vermezseniz o ter kurur” diye konuştu.
“5 LİRAYA OY MU SATIN ALACAKSIN?”
Demirel, dünyada tarıma en az desteğin Türkiye'de verildiğini ve desteğin AB seviyesine çıkması için 11 milyar dolar gerektiğini kaydetti.
Artık devletin halkın elinden tutma devrinin geçtiğini, halkın kendi elini tutarak daha çok örgütlü ve dayanışma içinde olması gerektiğini anlatan Demirel, şöyle devam etti:
“Buna rağmen devlet 100 liralık desteği, 105 lira yapmak için uğraşmalı. Ben tüccar değilim. Benim görevim alın terinin karşılığını vermektir. Devletin görevi insanı mutlu etmektir. Ben de (tütüne ne verirlerse, ben 5 lira fazla veririm) dedim. O, 5 lira ile vatandaşın oyunu mu satın alacaksın? Hayır. Vatandaşı mutlu etmek refahını artırmaktı amacım. Halk unutmazsa bu sıkıntılara dayanamaz. İyiyi de kötüyü de unutur. İşimize sahip çıkmazsak bugünleri ararız.”
Türkiye'nin hareket noktasının, “AB noktasına çıkacak mıyız, çıkamayacak mıyız?” olması gerektiğini vurgulayan Demirel, şunları söyledi:
“O seviyeye çıkmak için yapılacakların bir kısmı incitici. Bu incitici şeyleri halka izah etmek lazım. Niçin yapılması gerektiğini iyi anlatmak lazım. Ama bunları anlatacakların da halka güven vermesi gerekiyor. Türkiye'de siyaset çok yara aldı. Yeni baştan güven oluşturmak lazım.”
GAP'ın Türkiye'nin gururu olduğunu ve Cumhuriyetin övüneceği şeylerin başında geldiğini belirten Demirel, tarımda gelişme için yüksek teknoloji ile tarlayı buluşturmak gerektiğini de vurguladı.
Toplantıda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Vekili Vedat Mirmahmutoğulları da bir konuşma yaparak, hükümet döneminde tarıma verilen destekleri ve tarım sektöründeki gelişmeleri anlattı.
Konuşması sırasında bazı üreticiler, desteklemelerle ve hormonla ilgili sorunlar konularında Mirmahmutoğulları'na itirazda bulundular.
Halen siyasi bir talebi olmadığı için, vicdani sorumluluk gereği rahat konuştuğunu belirten Demirel, şöyle devam etti:
“Sessiz milyonların sahibi siyaset ve siyasetçidir. Siyaset, sistem işlemiyorsa kusur siyaset, siyasetçi veya siyasi kurumda değildir.
Halkın temsilcisi ile halk arasındaki bağ kopuksa sistem işlemiyordur. Kimse kendi ilinin milletvekilini tanımıyor. O zaman neden dar bölgeye geçilmiyor? Her bölgenin bir milletvekili olsun. Vatandaş bir şey olunca onun kapısını çalsın. Muhtarı herkes tanıyor. Milletvekilini kimse tanımıyor.”
Vatandaşın siyasetten, siyaset kurumlarından ve siyasetçiden soğuduğunu kaydeden Demirel, şöyle devam etti:
“Bunu vahim görüyorum. Ağlamayan çocuğa meme vermezler. Doldurun meclisi, bırakın neme lazımcılığı. Sandık önünüze gelecek. Bir ülkede halkın yüzü gülmüyorsa seçim zamanı gelmiştir.
Bugün sıkıntılarımız var. Bu sıkıntıları AB, ABD'den ve başka ülkelerden bilmeyin. Kendi kendini idare edemeyenler bu sıkıntıları yaşatıyor. Kötü iktidarları sandığa gitmeyenler çıkarır. Önünüze sandık geliyor. Hayırlı olsun, bayramınız kutlu olsun”
“TÜRK KÖYLÜSÜNE KARŞI GÖREVİM BİTMEDİ”
Resmi görevi bitmesine karşın, Türk köylüsüne karşı görevinin bitmediğini vurgulayan Demirel, derdin sahibinin sorununu hür ortamda söylemesi halinde, o zaman buna çare bulunabileceğini belirtti.
Demirel, “Derdinizi söylemeye devam edin. Bir çare bulunacaktır. Lütuf olduğu için değil, hak olduğu için bulunacaktır. Demokratik ortamın en büyük faydası, sesi çıkmayan milyonlardır” dedi.
Köylü ile çiftçinin farklı olduğunu da ifade eden Demirel, “Köylü çiftçidir. Fakat çiftçi her zaman köylü değildir. Çiftçide tarımın hesabı kitabı olur. Köylü, ne çıkarsa ona razı olur” diye konuştu.
Türkiye'de tarımdaki nüfusun fazla olduğunu, buna karşın verim ve üretimin düşük olduğunu hatırlatan Demirel, bu günkü sıkıntıların büyük bölümünün pazar ekonomisine tam olarak geçememekten kaynaklandığını kaydetti.
Dünyada ve Türkiye'de bir geçiş dönemi yaşandığına işaret eden Demirel, ”Geçiş dönemi yaşanıyor diye, Türk halkının köylüsünün sıkıntılar içinde kıvranmasına razı değilim. Türkiye yönetimi bu geçiş dönemini aşacak hazırlığa sahip değil. Çiftçi girdi alamıyorsa, sen ne kadar (senin halin iyi) desen de onu kabul etmeyecek. Bu feryadı herkesin işitmesi lazım” dedi.
Halen iki kilo süt ile 1 litre su alınabildiğine işaret eden Demirel, “O zaman ineğe su içirmenin gereği yok. Suyu satın al daha iyi. Alın terinin karşılığını vermezseniz o ter kurur” diye konuştu.
“5 LİRAYA OY MU SATIN ALACAKSIN?”
Demirel, dünyada tarıma en az desteğin Türkiye'de verildiğini ve desteğin AB seviyesine çıkması için 11 milyar dolar gerektiğini kaydetti.
Artık devletin halkın elinden tutma devrinin geçtiğini, halkın kendi elini tutarak daha çok örgütlü ve dayanışma içinde olması gerektiğini anlatan Demirel, şöyle devam etti:
“Buna rağmen devlet 100 liralık desteği, 105 lira yapmak için uğraşmalı. Ben tüccar değilim. Benim görevim alın terinin karşılığını vermektir. Devletin görevi insanı mutlu etmektir. Ben de (tütüne ne verirlerse, ben 5 lira fazla veririm) dedim. O, 5 lira ile vatandaşın oyunu mu satın alacaksın? Hayır. Vatandaşı mutlu etmek refahını artırmaktı amacım. Halk unutmazsa bu sıkıntılara dayanamaz. İyiyi de kötüyü de unutur. İşimize sahip çıkmazsak bugünleri ararız.”
Türkiye'nin hareket noktasının, “AB noktasına çıkacak mıyız, çıkamayacak mıyız?” olması gerektiğini vurgulayan Demirel, şunları söyledi:
“O seviyeye çıkmak için yapılacakların bir kısmı incitici. Bu incitici şeyleri halka izah etmek lazım. Niçin yapılması gerektiğini iyi anlatmak lazım. Ama bunları anlatacakların da halka güven vermesi gerekiyor. Türkiye'de siyaset çok yara aldı. Yeni baştan güven oluşturmak lazım.”
GAP'ın Türkiye'nin gururu olduğunu ve Cumhuriyetin övüneceği şeylerin başında geldiğini belirten Demirel, tarımda gelişme için yüksek teknoloji ile tarlayı buluşturmak gerektiğini de vurguladı.
Toplantıda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Vekili Vedat Mirmahmutoğulları da bir konuşma yaparak, hükümet döneminde tarıma verilen destekleri ve tarım sektöründeki gelişmeleri anlattı.
Konuşması sırasında bazı üreticiler, desteklemelerle ve hormonla ilgili sorunlar konularında Mirmahmutoğulları'na itirazda bulundular.