A.A
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2006 10:50
Eski milletvekili Sedat Edip Bucak'ın “Susurluk Davası” kapsamında yargılandığı davada, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de aralarında bulunduğu 8 kişinin tanık olarak dinlenilmesine karar verildi.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eski başbakanlardan Tansu Çiller, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'in de aralarında bulunduğu 8 kişinin, eski milletvekili Sedat Edip Bucak'ın “Susurluk Davası” kapsamında yargılandığı davada tanık olarak dinlenmeleri kararlaştırıldı.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Sedat Edip Bucak katılmadı. Duruşmada Bucak'ı, avukatları Mahmut Şevket Küçük ile Süleyman Çınar Bacanlı temsil etti.
Diyecekleri sorulan Bacanlı ve Küçük, soruşturmanın genişletilmesi konusunda daha önce mahkemeye sundukları dilekçedeki Süleyman Demirel, Mehmet Ağar, Tansu Çiller, Doğan Güreş, Hasan Kundakçı, Eşref Hatipoğlu, Seral Saral ve Fatih Bucak'ın savunma tanığı olarak dinlenmeleri yönündeki taleplerini tekrar ettiklerini bildirdiler.
Sanık avukatlarının bu taleplerini kabul eden mahkeme heyeti, ikamet adresleri Ankara'da gösterilen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Doğan Güreş, emekli Korgeneral Hasan Kundakçı ve Sedat Edip Bucak'ın amcasının oğlu olan Fatih Bucak'ın
talimatla ifadelerinin alınması amacıyla Ankara Ağır Ceza Mahkemesine talimat gönderilmesini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, ikametleri İstanbul olarak gösterilen eski başbakanlardan Tansu Çiller ile emekli Albay Eşref Hatipoğlu'na da davetiye çıkarılarak duruşmada dinlenmelerini hükme bağladı.
Heyet, tanık olarak dinlenmesi kararlaştırılan, ancak açık adresi belirlenemeyen emekli Albay Seral Saral'ın da Ankara'da olduğu bildirilen adresinin tespitinin yapılarak, yine ifadesinin alınması amacıyla Ankara Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazılmasını kararlaştırdı.
Duruşma, bu işlemlerin tamamlanması amacıyla ertelendi.
DAVANIN GEÇMİŞİ Kaldırılan İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Susurluk'ta 3 Kasım 1996'da yaşanan
trafik kazasının ardından dönemin DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak hakkında, TBMM'ce dokunulmazlığının kaldırılması üzerine “gıyabi tutuklama kararıyla aranan Abdullah Çatlı'nın yerini bildiği halde yetkili mercilere
haber vermeyerek saklamak”, “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” ve “vahim nitelikte silah bulundurmak” suçlarından 11 ile 20 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açmıştı.
Bucak'ın 18 Nisan 1999'da yeniden Şanlıurfa Milletvekili seçilmesi üzerine yargılaması, 3 Mayıs 1999 tarihinde durdurularak dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle dosyası yeniden TBMM'ye gönderilmişti.
3 Kasım seçimlerinde milletvekili seçilemeyen Bucak'ın dosyası, TCK'nın 313. ve 314. maddelerinin DGM kapsamından çıkarılması nedeniyle İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
Davayı, 26 Haziran 2003 tarihinde karara bağlayan mahkeme heyeti, Bucak'ın, “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçlamasından beraatına, diğer suçlamalara ilişkin ise “Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun” kapsamında davanın kesin hükme bağlanmadan ertelenmesine karar vermişti.
Kararı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesinin bozma ilamında, ”Bucak'ın TCK'nın 313. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları uyarınca mahkumiyeti gerekirken dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle beraatına karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği” kaydedilmişti.
Yapılan yeniden yargılamanın 29 Mart 2005 tarihli duruşmasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Orhan Erbay, daha önce verilen beraat kararının yerinde olduğunu belirterek, mahkemenin eski kararında ısrar etmesini istemişti.