Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 40 yıldır süregelen yıllık fiyatlama sisteminin yerini, kısa dönemli anlaşmaların almasıyla analistler, demir cevherinde “swap” piyasasının 2020 yılında bugünkü 300 milyon dolardan 200 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağını tahmin ediyor.
Uluslararası aracılık şirketi Londra merkezli Icap'in Direktör Yardımcısı Andy Strickland, "Bu piyasanın gelişmesi için gerekli olan bütün şartlar mevcut... Demir cevheri swap piyasası şu andaki büyüklüğünün 20-50 katına çıkma potansiyeline sahip. Fiyatlardaki aşırı dalgalanma, yatırımcıların ilgisini tetikleyecektir" dedi.
Türev piyasa, 1980'li yıllarda petrol ve son 10 yılda da diğer emtia türleri için ortaya çıktı. Bankacılar ve işlemciler, spekülatörlerin demir cevheri fiyatlarının yönüyle ilgili işlem yapabilecekleri bir piyasanın ortaya çıkmasından fayda sağlamayı umuyor.
Böylesi bir türev piyasa aynı zamanda, hem üreticilerin hem de tüketicilerin fiziki piyasada kendilerini korumaya yönelik pozisyonlar alarak, fiyat risklerini en aşağıya çekmelerini de sağlayacak.
BANKALAR İÇİN BÜYÜK FIRSAT
Kömürden demire doğru geçiş yapmakta olan işlem platformu globalCoal’un CEO’su Eoghan Cunningham, “Yeni fiyatlama sistemi, piyasaya esneklik sağlıyor ve insanların pozisyon almalarını sağlayacak bir yol açıyor. Bankalar bu durumu kesinlikle spekülasyon ve para kazanmak için büyük bir fırsat olarak görecekler” dedi.
Demir cevherinde fiziki spot piyasanın önemi artarken, Deutsche Bank ve Credit Suisse, 2008 yılı itibariyle bu piyasada işlem gören türev ürünler çıkardı. Bu iki bankaya Morgan Stanley ve Icap, London Dry Bulk ve Freight Investor Services gibi aracı kurumlar da katıldı.
Bankacılar ve sektör yöneticileri, Barclays Capital, Citigroup, Goldman Sachs ve JPMorgan gibi diğer büyük bankaların da demir cevheri swap piyasasına daha fazla gireceğini tahmin ediyor.
Bankacılar, fiyatlama sisteminin, daha fazla sayıda şirketin kendilerini kur veya fiyat riskine karşı korumasını sağlayacak önemli bir gelişme olduğunu söylüyor. Özellikle de küçük demir cevheri üreticilerinin daha kolay finansman kaynağı elde etmek için üretimlerini; bazı çelik şirketleri de girdi maliyetlerini kur ve fiyat farklarına karşı koruyacak pozisyonlar almaya yönelmeleri bekleniyor.