‘Delilsiz’ beraat

Güncelleme Tarihi:

‘Delilsiz’ beraat
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 1999 00:00

Haberin Devamı

Abdi İpekçi suikastına katıldığı ve Ağca'ya suç ortaklığı yaptığı gerekçesiyle 20 yıl hapis istemiyle yargılanan Oral Çelik, ‘‘delil yetersizliğinden’’ beraat etti. MİT görevlileri ‘‘hatırlayamıyoruz’’, Emniyet ‘‘ifadeleri bulamıyoruz’’ deyip, tek görgü tanığının güvenliği sağlanamayınca, mahkeme de delil bulamadı.

GAZETECİ-Yazar Abdi İpekçi suikastinden hükümlü Mehmet Ali Ağca'ya suç ortaklığından 20 yıl hapis istemiyle yargılanan Oral Çelik, cinayetin 20'nci yılında 'delil yetersizliği'nden beraat etti. Müdahil Nükhet İpekçi mahkeme heyetine, ‘‘Sizin de babalarınız var. Cenazesi 20 yıl önce bayrağa sarılan babam ikinci sınıf şehit mi? Vicdanınıza sesleniyorum’’ dedi. Avukat Turgut Kazan ise, ‘‘Suikast, çetenin ilk cinayetlerinden. Cinayetteki 3'üncü kişi Oral Çelik. Takdir sizin, tercih sizin, karar sizin’’ diye konuştu, ancak sonuç değişmedi.

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dünkü duruşmaya askere alınan ve akciğer kanseri teşhisi konulduğu öne sürülen sanık Oral Çelik yine gelmedi. Savcı İlker Yaşar, 2 MİT görevlisinin 'Hatırlamıyoruz' ifadesine kadar uzanan yargılama sürecinde sanık Çelik'in cinayete katıldığına dair kesin delil elde edilemediğini öne sürüp beraat istedi.

ÇETENİN İLK CİNAYETLERİNDEN

Duruşmada söz alan avukat Kazan, suikastle ilgili ‘‘İpekçi suikastı Susurluk'ta tesadüfen ortaya çıkan çetenin ilk cinayetlerindendir. Oral Çelik de cinayetteki üçüncü kişidir’’ diyerek konuşmasına şöyle devam etti: ‘‘Bırakın cinayetin aydınlatılmasını tam tersi, ilişkiler ve failler korunuyor, kaçırılıyor, saklanıyor. Kabul edelim ki İpekçi cinayetinin soruşturması da aynı kaderi paylaşmıştır. Ağca ve arkadaşları İpekçi'yi bir husumet nedeniyle öldürmediler. Tıpkı Aldo Moro ve Papa olaylarındaki gibi bir emri yerine getirdiler. Acaba bu emri verenler kimlerdi? Niçin İpekçi'yi kurban seçmişlerdi? İşte bu tür cinayetlerde emri verenler, soruşturmayı kilitleyebilecek yerde olduğu için sonuca ulaşılması güçtür.’’

İSTENSEYDİ ÇÖZÜLÜRDÜ

Sanık Çelik'in Ağca'nın 'örgütsel dostu' olduğunu vurgulayan, ‘‘Ağca konuşmaktan bahsedince çete devreye girmiş ve başrolü Oral Çelik üstlenip hapishaneden kaçırmıştır’’ diyen Kazan, şunları söyledi: ‘‘Mehmet Ali Ağca'nın Roma savcısı Martella'ya verdiği ifade bir delildir. Ağca açıkça 'beraberdik' diyor. Oral Çelik'in Versailles Mahkemesi'nce talimat üzerine aldığı ifade var. Kendisi burada 'suçu üstleniyorum' diyor. Bu bir delildir. Sanık bu cinayetten arandığını biliyor. Yurtdışında Bedri Ateş sahte kimliğini kullanıyor. PKK ve KAWA'dan olduğunu söylüyor. Kendisi Ağca'yı kaçıran, onu saklayan, önce İran'a uğurlayan, sonra karşılayan, Bulgaristan sınırından yine yurtdışına çıkaran, pasaportlarını ayarlayan ve Abdullah Çatlı ile tanıştıran kişidir. Örgütsel ilişki Susurluk'ta kendini ele vermiştir. İpekçi cinayeti için siyasi kararlılık gerekiyordu. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere hükümet, muhafelet ve Meclis bu cinayetteki bütün karanlık noktaların aydınlığa çıkarılmasını istemeliydi ki sağlıklı bir soruşturma yürütülebilsin. Oysa tersi yapıldı.’’

TANIK KORKUTULDU

Kazan 19 yıl sonra ortaya çıkan tanık Abdullah Yavuz'un basına, Başsavcı Ferzan Çitici'ye ve İstanbul eski Valisi Rıdvan Yenişen'e ‘‘Kaportaya yaslanan adam Oral Çelik'ti’’ dediğini hatırlatarak, ‘‘Bu kadar önemli bir cinayetin belki tesadüfen ortaya çıkmış bir tanığı korkularıyla başbaşa bırakılmıştır. Her birimiyle devlet olayı seyretmiştir. Bu tutum korkuyu büyütmüş, koruma isteği yerine getirilmeyen tanık en sonunda tanıklıktan vazgeçmiştir. Kendisini ayıplamıyoruz. Devletimizin böyle bir güvenlik sorununu çözememiş olmasından utanıyoruz’’ diye konuştu.

İPEKÇİ: VİCDANINIZA SESLENİYORUM

Nükhet İpekçi ise ‘‘Sizin de babalarınız vardır, vicdanınıza sesleniyorum’’ diye başladığı konuşmasında şunları söyledi: ‘‘Bu ülkede benim babamın hayatını kaybettiği gibi pek çok cinayet var. Bu cinayetler çözüldükçe huzur bulacağız. Ben öç alma duygusuyla hareket etmedim. Bugün, öç alma duygusuyla hareket edenlere imreniyorum. Babam öldüğünde bayrağa sarıldı. Basın şehidi denildi. Bugün de pek çok şehit var. Benim babam gibiler ikinci sınıf şehit miydi?’’

VE KARAR: BERAAT

Sanık avukatları da müvekkilleri Çelik'in bu cinayetten idama hükümlü Ağca'nın suçlamalarıyla mahkûm edilemeyeceğini savunup beraat istediler. Yargıç Hasan Barut başkanlığında Selahattin Çetin ve Cavit Marancı'dan oluşan heyet 3 dakikalığına odalarına çekilip kararı açıkladılar: ‘‘Sanık Oral Çelik'in Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'nin Mehmet Ali Ağca tarafından öldürülmesi sırasında ona kullanılması için tabanca temin ettiğine ve yine olayı planlayıp öldürme olayına katıldığına dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü kuşkudan arınmış kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden müsnet suçtan beraatine...’’

Kararı temyiz edeceğini belirten avukat Kazan, bir değerlendirme yapmadı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!