Güncelleme Tarihi:
YÜCE Divan, tarihinde ilk kez bir yüksek yargı mensubunu rüşvetten yargıladığı davada, kritik darbe davalarını da etkileyebilecek çok önemli bir karara imza attı. Yüce Divan, “Hukuka aykırı toplanan yetersiz delille mahkûmiyet olmaz” dedi. Yüce Divan, rüşvet almak iddiasıyla yargılanan eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ve rüşvet vermekle suçlanan, aralarında İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Murat Yalçıntaş’ın da bulunduğu 16 sanığın beraatine karar verdi. Yüce Divan, “Soruşturma aşamasında bazı deliller hukuka aykırı toplandı. Diğer deliller ise rüşvetten mahkûmiyete yeterli değil” diye oy çokluğuyla beraat kararı aldı.
DAVALARI ETKİLEYECEK
Yargıtay’dan sonra Yüce Divan’ın hukuka aykırı toplanan delili dikkate almayan, mahkûmiyete esas görmeyen bu kararı darbe yargılamalarını etkileyebilecek. Balyoz, Ergenekon, Odatv, Kafes davalarında da delillerin hukuka aykırı toplandığı savunuluyor.
KILIÇ VE 3 ÜYEDEN KARŞI OY
Tarihi beraat kararına Başkan Haşim Kılıç, üyeler Nuri Necipoğlu, Recep Kömürcü ve Hicabi Dursun karşı oy verdi. Kılıç ve 3 üye, sanıklar Süleyman Balcı, Resul Dalkıran, Necdet Okcu ve Hasan Erdoğan’ın mahkûmiyetleri gerektiği gerekçesiyle karara katılmadı. Üye Kömürcü, sanık Yalçıntaş’ın da rüşvet suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi yönünde karşı oy kullandı. Başkan Kılıç, sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdikleri sürelere ilişkin yasada belirtilen süreler içinde ağır ceza mahkemelerinde tazminat isteminde bulunabileceklerini de bildirdi.
İYİ Kİ MAHKEME VAR
18 yıla kadar hapsi istenirken yargılama sonunda beraat eden Hasan Erdoğan, “Adalet yerini buldu. İyi ki Yüksek Mahkeme var. İyi ki, Türkiye olarak bu Yüksek Mahkeme’ye sahibiz. Delilin olmadığı yerde suç olur mu? Suç olmaz. Bunun dışındaki öteki değerlendirmeler yanlış olur. Yüce Mahkeme’nin kararı sanırım diğer mahkemeleri de etkiler” dedi.
YOK HÜKMÜNDE
Erdoğan’ın avukatı Bülent Acar ise bu kararın tartışmalı Ergenekon ve Balyoz gibi darbe davaları için örnek olabileceğini savunarak şunları söyledi: “Beraat, davanın hukuka aykırı delille açılmasına dayandırıldı. Yüce Divan, ‘hukuka aykırı bulgular delil olarak kullanılamaz’ dedi. Bu Türkiye’de birçok tartışmalı davada birçok şeyi çözebilecek bir karardır. Adalet Başmüfettişi yetkisi içinde olmayan 3’üncü kişiler hakkında, CMK 135 ve CMK 140’a göre işlem yapma yetkisi yoktur. Adalet Başmüfettişi’nin, sanıklar, 3’üncü kişiler hakkında yapmış olduğu işlemlerin tamamı yetkisizlik nedeniyle hukuken yok hükmündedir. Hukuken yok hükmünde olan bir işlem geniş anlamıyla hukuka aykıdır. Soruşturma aşamasında hukuka aykırı usülle elde edilen bulguların kamera kaydı, dinleme, teknik takiple elde edilen bulguların tamamı anayasanın 38/6 maddesinde sözü edilen hukuka aykırı bulgulardır. Hukuka aykırı bulgular da delil olarak kullanamaz. Özel yetkili savcılar İstanbul’dan Emniyet’e yazı yazıp işlem yaptırıyorlar. Bunların hepsi yetkisizlik nedeniyle hukuka aykırıdır. Bu karar Türkiye’de birçok şeyi çözebilecek durumda. TCK’nın 279’uncu maddesine göre herhangi bir suçla ilgili bilgi edinilirse, hakim savcı bildirmekle yükümlüdür. Aksi halde kendisi suç işler. Ben adalet müfettişlerinin suç işlediğini duruşmalarda dile getirdim. 279’uncu maddeye göre mahkeme işlem yapabilir.”
Kararı Başkan Kılıç okudu
BAŞKAN Haşim Kılıç’ın okuduğu kısa karar şöyle: “Sanıklar Hasan Erdoğan, Yavuz Çay, Necdet Okcu, Hüseyin Uysal, Murat Yalçıntaş, Süleyman Balcı, Abdullah Pehlivan, Resul Dalkıran, İlhan Balcı, Serkan Tığlıoğlu, Çamur Ali Kopuz, Baki Bedir, Abdullah Çınar, İlhan Parseker, Murat Akbaş ve Orkun Osman Bilgivar hakkında rüşvet suçundan dolayı cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında, soruşturma evresinde elde edilen delillerden bir kısmının hukuka uygun olmaması, diğer delillerin ise sanıkların üzerlerine atılı rüşvet suçundan mahkumiyetlerine yeterli bulunmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatlarına karar verilmiştir.”
Alnıma yazılmış yaşadım
KARAR açıklandıktan sonra eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ile İTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş birbirlerini kutladılar. İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, mahkeme çıkışında da gazetecilere şu değerlendirmeleri yaptı: “Ben yanlış bir şey yapmadım. 2 sene evvel uçaktan indiğim zaman beni teslim alan memur beyden, burada isim okuyan mübaşire kadar bu süreçte davayla ilgili gayret sarf eden tüm devlet görevlilerine de yaptıkları işlerdeki nezaketlerinden ve ciddiyetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Hakikaten zor bir süreç oldu, alnıma yazılmış, yaşadım. Türkiye’deki tüm hükümlü ve mahkûmların da bir an evvel hürriyetlerine kavuşmasını temenni ediyorum.”