Güncelleme Tarihi:
YÖK, ‘‘Türban Zinciri’’ eyleminde başı çeken Van 100. Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dursun Odabaş ile 19 öğretim görevlisini ihraç etti. Bu kişiler bundan sonra hiçbir kamu kuruluşunda görev alamayacak ve akademik ünvanlarını kullanamayacak.
Üniversitelerde, laik Cumhuriyet'i hedef alan örgütlenmeye karşı savaş açan YÖK, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ‘irtica operasyonu’na imza attı.
İrticayla irtibatlı üniversite hocası, yönetici ve memurların, ‘bir daha kamu ve vakıflarda kadroya alınmamak’ üzere ‘görevden ihraç edilmeleri’ni öngören yönetmelik değişikliğini gerçekleştiren YÖK, DGM'lik olan ‘Türban Zinciri’ için operasyon başlattı. Operasyonun startı, Van'daki 100. Yıl Üniversitesi'nde verildi.
Cumhuriyet'i hedef alanların gösterisine dönüşen yasadışı ‘Türban Zinciri’ eyleminin Van ayağında başı çeken Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dursun Odabaş hakkında, ‘Kamu görevi ve üniversite öğretim üyeliğinden ihraç kararı’ çıktı. YÖK'ün ihraç kararının, aynı üniversiteden eyleme katıldığı tespit edilen 19 öğretim üyesini daha kapsadığı öğrenildi.
BALYOZ YÖNETMELİĞİ
Soruşturma için önce açığa alınan, ‘Kara dekan’ Prof. Dr. Dursun Odabaş ile birlikte, Van Valiliği tarafından yapılan çalışma sonunda 19 öğretim üyesinin de, ‘Türban Zinciri’ eylemine katıldığı belirlendi.
YÖK'ün, Van 100. Yıl Üniversitesi'nden toplam 20 öğretim üyesinin, ‘Üniversiteden ve meslekten ihraç edildiklerini’ bildiren kararını içeren tebligatının, bugün Üniversite'ye gönderileceği öğrenildi.
20 öğretim üyesi hakkında, YÖK'ün, 7 Kasım 1998 Cumartesi günü Resmi Gazete'de yayımlanan yeni ‘Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’ uygulandı. Buna göre, ‘meslekten ve kamu görevinden ihraç’ cezası verilen 20 hoca, ‘Profesör Doktor’, ‘Doçent Doktor’, ve ‘Yardımcı Doçent Doktor’ gibi akademik ünvanlarını bir daha kullanamayacak.
Yönetmelikte belirtilen, ‘Cumhuriyet’in niteliklerinden birini değiştirme veya ortadan kaldırmaya yönelik eyleme' katıldıkları için kamu görevinden ihraç cezası verilen 20 öğretim üyesi, bir daha üniversitelere kesinlikle dönemeyecek.
KAMUDA ÇALIŞMAK YASAK
Bu öğretim üyeleri, genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, il özel idareler ile belediyelerin kurdukları birlikler, döner sermayeli kuruluşlar, fonlar, kefalet sandıkları gibi kamu kurum ve kuruluşlarına da alınmayacak.
Öğretim üyeliğinden çıkarılan 20 hoca, bundan sonra, devlet ve vakıf üniversitelerinde de öğretim elemanı veya yardımcısı olarak akademik kadroya atanamayacak.
GERİ DÖNÜŞ YOK
Üniversitelerde, ‘Köktendinci örgütlenmeye gittikleri’ gerekçesiyle, YÖK'ün ihraç kararı verdiği hocalara bir darbe de Danıştay'dan geldi. Danıştay'ın, bazı öğretim üyelerinin ihraçlarla ilgili yürütmeyi durdurma taleplerini reddettiği bildirildi. Buna göre, irticayla bağlantılı olup üniversiteden ve öğretim üyeliğinden ihraç edilen üniversite hocaları, mahkeme kararıyla da geri dönemeyecekler.
ÖĞRENCİ DE İHRAÇ EDİLECEK
Türban zincirine katıldıkları, üniversite-valilik- emniyet birimlerinin ortaklaşa çalışmasıyla belirlenen öğrenciler hakkındaki soruşturmaların ise sürdüğü bildirildi. Bizzat rektörlerin yürüttüğü öğrenci disiplin soruşturmaları sonunda, yine çok sayıda ‘eylemci öğrenci’nin de, üniversitelerden ihraç edilmesi bekleniyor.
‘Vatandaş sıfatıyla katıldım’ demişti
Van 100'üncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı'ndan, türban eylemine katıldığı için alınan Prof. Dr. Dursun Odabaş, 5 yıldır görev yaptığı Van'da 'Kara dekan' adıyla anılıyor. Ünivesitelerde türban yasağının, belli çevrelerin talimatıyla çeşitli illerde protesto edildiği 11 Ekim günü, Van'daki gösterilere Dekan Prof. Dr. Dursun Odabaş'tan başka, Araştırma Hastanesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç Dr. Nevzat Akman da katıldı. Yrd. Doç. Dr. Akman hakkında soruşturma devam ederken, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Odabaş, önce açığa alındı, sonra da görevinden uzaklaştırıldı. Van'dan önce görev yaptığı Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ve Çocuk Doktoru olarak çalıştığı Kütahya'da, türbanın ateşli savunucusu olduğu bilinen Prof. Dr. Dursun Odabaş, Van'daki gösterilerde ön safta yerini aldı. Haberin basında çıkmasından sonra, önce protesto eylemi yapılırken tesadüfen oradan geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Odabaş, açığa alınıp hakkında soruşturma başlatılınca gerçeği açıklamak durumunda kaldı. Prof. Dr. Dursun Odabaş, ‘‘Eyleme bir vatandaş olarak katıldım. Dekan sıfatıyla katılmadım. Vatandaş olarak destek vermek hakkım. Beni niye ön plana çıkardılar anlamıyorum. Vicdanen rahatım. Ben içiyle dışıyla temiz bir insanım. Hiçbir tarikatla ilişkim yok. Ortaokuldan beri namaz kılıyorum. 2 kızım var onlar da başı örtülü’’ diye konuştu.
Yatakçıya da kamudan men
Öğretim üyeliğiyle birlikte kamu görevinden yasaklanma cezasını getiren ikinci aşama eylemler arasında şunlar da var:
Yetki almadan gizli belge açıklamak.
Siyasi ve ideolojik eylemden arananları görev yerlerinde gizlemek.
Yurtdışında, devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak.
5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Yasa'ya aykırı fiiller işlemek.
Kanun dışı kuruluşlara üye olmak, yardımda bulunmak.
Yükseköğretim kurumlarının çalışmalarını sekteye uğratacak nitelikte bir disiplin suçuna, üniversite öğrenci veya mensuplarını teşvik ve tahrik etmek.
Uyuşturucu madde kullanmak.
İşyerinde veya bağlı yerlerde arama, herhangi kimsenin eşyasına el koyma, postalarını açma ve benzeri eylemleri düzenlemek, bu eylemlerde görev almak ve başkalarını bu yola kışkırtmak.
Tehditle bir kimseyi veya grubu, suç sayılan eylemi düzenlemeye, katılmaya ya da yalan beyanda bulunmaya, yalan delil göstermeye veya suçu yüklenmeye zorlamak veya kışkırtmak.
Her ihraç kamudan men değil
Üniversitelerde köktendinci örgütlenmelere savaş açan YÖK, bu örgütlenme içinde olanları üniversite dışına çıkartmak için yönetmelik değiştirdi. Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nde yapılan düzenlemeyle, öğretim üyelerine iki aşamalı ceza sistemi getirildi. Bu aşamalar, ‘öğretim üyeliğinden çıkarma’ ve ‘öğretim üyeliğinden çıkarmayla birlikte, kamu görevlerinden yasaklama’ olarak belirlendi. Öğretim üyeleğinden çıkarılan görevliler, hiçbir şekilde özel ve resmi kuruluşlarda öğretim üyeliği yapamayacak ve akademik ünvanlarını kullanamayacaklar. Birinci aşama kapsamına şu kusurlar giriyor:
İzin almadan kurum dışında ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel bir iş görmek, ek görev almak, serbest meslek icra etmek.
Ders, seminer, konferans, sınav gibi çalışmalara engel olmak ve engelleme hareketlerine katılmak.
Başkasına ait bilimsel çalışmanın tümünü veya bir kısmını kendi eseri gibi göstermek.
YAPAN GİDECEK
Öğretim üyeliğiyle birlikte kamu görevinden yasaklanma cezasını getiren ikinci aşama eylemler de şöyle belirlendi:
Cumhuriyet'in niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak. İdeolojik, yıkıcı, bölücü eylemlere katılarak, huzur ve çalışma düzenini bozmak. Boykot, işgal, işi yavaşlatma, grev eylemlerine katılmak, bu tür eylemleri tahrik ve teşvik etmek.
Yasaklanmış her türlü yayın ve siyasi bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak, teşhir etmek veya sözlü propaganda yapmak.
İzinsiz veya kabul edilebilir özrü olmaksızın, devamlı statüde olanlar için 20 gün, kısmi statüde olanlar için ise 80 saat devamsızlık göstermek.
Savaş ve olağanüstü hallerde, amirlerinin verdiği görevi yerine getirmemek.
Amirine, emrindekilere, iş arkadaşlarına ve öğrencilerine fiili tecavüzde bulunmak.
Kamu hizmeti ve öğretim üyeliği sıfatıyla bağdaşmayacak yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak.