Dehşetin adı 'Munchausen sendromu'

Güncelleme Tarihi:

Dehşetin adı Munchausen sendromu
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2014 13:03

SAMSUN’da hastalıklı doğan 2 kız çocuğunu öldürdüğü ve 1 çocuğunu da tedavi gördüğü hastane odasında ağzını burnunu kapatarak öldürmeye çalıştığı iddiasıyla tutuklu yargılanan 26 yaşındaki Fatma Hancı’ya ’Munchausen sydroma by proxy’ teşhisi konulduğu ortaya çıktı. Son olaydan sonra Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gözaltına alınan Hancı’nın, konulan teşhise göre hasta olmayan çocuğunu gerçek hastalıklar oluşmasına teşvik ettiği öne sürüldü.

Haberin Devamı

Antalya’nın Serik İlçesi’nde oturan 26 yaşındaki Fatma ile 31 yaşındaki Arslan Hancı, 2007 yılında tanışarak evlenmek üzere Samsun’un Vezirköprü İlçesi’ne kaçtı. Fatma Hancı, Vezirköprü İlçesi’ne bağlı Teberük Köyü’nde eşinin anne-babası, kardeşi Halil Hancı ve çocukları ile birlikte aynı evde yaşamaya başladı. 2008 yılı Mayıs ayında çiftin ’Selma’ adını verdikleri kızları dünyaya geldi. Aile, kalça çıkığı bulunması sebebi ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürdükleri çocuklarının, felç geçirdiğini ve bir daha yürüyemeyeceğini belirtildi. 2009 yılı Ekim ayında çiftin ikinci çocukları olan ’Özlem’ dünyaya geldi. Ancak, bu çocukları da sağlık sorunları olduğu, ateş, öksürük ve morarma bulunduğu tespit edildi. Bir süre üniversite hastanesinde tedavi gören Özlem’e teşhis konulamadığı için aile alıp köylerine gitti.

Fatma Hancı, 2009 yılı Ekim ayında iddiaya göre kızı Özlem beşikte uyuduğu sırada, ağzını ve burnunu eli ile yarım saat kadar kapattı. Hancı, kızı hareketsiz kalınca hiçbir şey olmamış gibi uyudu. Sabah uyandığında ise bağırarak ailenin diğer fertlerine haber verdi. Özlem’in öldüğünü anlayan aile herhangi bir doktor kontrolü yaptırmadan bebeği köy mezarlığında toprağa verdi. İddiaya göre 2.5 yaşında olan ve yürüyemeyen Selma’yı da anne Fatma Hancı, televizyon izlerken ağzını ve burnunu eli ile kapatıp nefessiz bıraktı. Hakeretsiz sırt üstü düşünce de yine eşine haber verdi. Çift kızlarını ilçe devlet hastanesine götürdü. Doktorlar yaptıkları kontrollerde Selma’nın da öldüğünü söyleyince, o da köy mezarlığında toprağa verildi.

Çiftin 2012 yılı Temmuz ayında ’Özge’ adını verdikleri kızları doğdu. Ancak, o da sağlık sorunları nedeniyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırıldı. Özge’nin rahatsızlığı araştırılırken, annesi ve babası yanında refekatçı olarak kalmaya başladı. 22 Ekim 2012 günü, kızının yanında tek başına kalan Fatma Hancı, iki eliyle bebeğin ağzını ve burnunu kapatması, odadaki güvenlik kameraları ile olduğu gibi görüntülendi. Hastane personelinin kameralardan olayı görmesi üzerine genç kadın polise şikayet edildi. Polis soruşturması sürürken de Cumhuriyet Savcılığı izniyle Hancı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk ve ergen ruh sağlığı hastalıkları bölümünde 1 gün gözaltına alınıp uzman doktorlar tarafından görüşmelere alındı. Bir gün sonra da taburcu edildi.

"MUNCHAUSEN SYDROMU" TANISI KONULDU

Ruh sağlığı hastalıkları bölümünde görevli doktorlar yaptıkları araştırmalar sonucu, bebeğin epilepsi yakınmalarının annenin neden olduğu ağzını kapama davranışı sonrası geliştiği, annenin çocuğunda hastalık oluşturmak üzere davranışlarda bulunduğunu belirtti. Fatma Hancı’nın ’Munchausen Sydrome by proxy’ olduğu açıklanan raporda, daha önceki iki çocukta da benzer yakınmalar olduğundan önceki ölümlerin benzer şekilde annenin davranışları nedeniyle olabileceğini ileri sürüldü. Bunun üzerine Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Aile Danışmanlık Merkezine ve Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilerek Özge Hancı’nın koruma altına alınması gerektiği açıklandı.

2 KEZ ÖMÜR BOYU VE 24 YILA KADAR HAPİSLE YARGILANACAK

Gözaltına alınan ve verdiği ifadesinde 2 çocuğunu kendisinin öldürdüğünü, Özge Hancı’yı da öldürmeye çalıştığını kabul eden Fatma Hancı, ifadesini alan cumhuriyet savcısına ve daha sonra da duruşmalarda suçlamaları kabul etmedi. İfadesini tamamen değiştiren Hancı, 2 kızının hasta olduğu için kendiliğinden öldüğünü anlatırken, "Özge’ye teşhis konulmamıştı. Bir teşhis konulması için doktorlar gelir düşüncesi ile elimle ağzına bastırdım, düğmeye bastım ancak, kimse gelmedi. Daha sonra elimi ağzından çektim. Eşim yanıma gelince yaptıklarımı eşime anlattım" diye konuşmuştu. İki kızını öldürmek suçundan iki kez ömür boyu, Özge’yi öldürmeye teşebbüs suçundan 24 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması için yargılaması devam ederken, mahkeme genç kadının cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılması için Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk ettiği ancak raporunun daha gelmediği belirtildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!