Çağın ‘hastalığı mı modası mı?’... ‘Ben DEHB’liyim’ salgını

Güncelleme Tarihi:

Çağın ‘hastalığı mı modası mı’... ‘Ben DEHB’liyim’ salgını
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2025 07:00

Son yıllarda okullarda veliler, üniversitelerde gençler, ofislerde iş arkadaşları arasında sıkça konuşulan ortak şikayetlerden biri de ‘Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’ (DEHB). Herhangi bir nedenle dikkat dağınıklığı yaşayan kişiler, sosyal medyada birkaç belirtinin sıralandığı kısa ve yüzeysel videolarla kendilerine hemen DEHB tanısı koyuyor. Bu videolar her geçen gün yaygınlaşıyor ve çeşitleniyor. Öyle ki bu videolarda söz konusu bozukluğa ilişkin sloganların yazıldığı kahve kupaları ve tişörler pazarlanıyor, hatta DEHB üzerine yazılmış bir marş bile karşımıza çıkıyor. Peki günlük yaşam pratiklerini sekteye uğratacak kadar ciddi bir norögelişimsel bozukluk olan DEHB, konuşulduğu kadar yaygın mı yoksa özellikle gençler arasında ‘ben DEHB’liyim’ demek bir moda, farklı olma çabası ya da başarısızlığa karşı bir kılıf mı? Uzmanlara sorduk.

Haberin Devamı

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre DEHB, dünya çapında çocukların yaklaşık yüzde 5-7’sini, yetişkinlerin ise yüzde 2,5-5’ini etkiliyor. Türkiye’de ise bazı akademik araştırmalar her 20 çocuktan birinde DEHB görüldüğünü söylüyor. Ancak pek çok farklı psikiyatrik bozuklukla benzer belirtileri taşıyabilen DEHB’nin doğru tanılanması için bir uzmanın takibi gerekiyor. Sosyal medyada yayınlanan yanıltıcı ve yanlış yönlendiren videoların çoğalmasıyla birlikte kendilerine ulaşan şikayetlerin de arttığını söyleyen uzmanlar şu uyarılarda bulunuyor:

BEN DEHB’LİYİM DEMEK FARKLI OLMA ÇABASI

Çağın ‘hastalığı mı modası mı’... ‘Ben DEHB’liyim’ salgını

Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan İnal:
‘Ben DEHB’liyim, bu nedenle sorunlu ve farklıyım’ düşüncesi aslında bir negatif kimlik çabası. Yani; özellikle ergenler ‘ben DEHB’liyim bana ayrıcalıklı davranın, hatalarımı görmezden gelin’ gibi bir beklentiyle bu tavra bürünebiliyor. Bu davranış sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Hastalığın arkasına sığınma, sorumluluklardan kaçma kişinin gelişmesini önler ve geriye götürür. Kişi yapabileceklerini de yapmaz, kolaycılığa alışır. Bu tavrın başarıya ulaştığını gören başka gençler de aynı yöne itilmiş olur. Böylece tanı koyulmadan ‘Ben DEHB’liyim’ diyenlerin sayısı giderek artar.

Haberin Devamı

Çağın ‘hastalığı mı modası mı’... ‘Ben DEHB’liyim’ salgını

BİR BOYUTU DA İLAÇ SUİSTİMALİ
DEHB, uzman takibi olmadan tanı koyulabilecek bir nörogelişimsel bozukluk değil. Her dikkat sorunu ya da unutkanlık DEHB’den kaynaklanmaz. Bir vitamin eksikliği bile bunu yapabilir. İnsanın bir video izleyip kendi kendine tanı koyması sağlıklı değil. Profesyonel değerlendirmeyle bu tanıyı alan kişilerin tedavisinde kırmızı reçeteli, kontrole tabi olan amfetamin içerikli ilaçlar var. Bu ilaçlar da suistimal edilebiliyor.Uykuyu azaltması, odağı artırması nedeniyle özellikle sınav zamanlarında bu tür ilaçların kullanıldığını duyuyoruz. Oysa bu ilaçları sadece gerçekten ihtiyacı olan kişiler alabilmeli. Çünkü bunlar başka rahatsızlıkları da tetikleyebilecek olan çok sakıncalı ve dikkatli kulllanılması gereken ilaçlar. ”

Haberin Devamı

DEHB GENÇLER İÇİN ‘SAVUNMA KALKANI’

Çağın ‘hastalığı mı modası mı’... ‘Ben DEHB’liyim’ salgını

Prof. Dr. Gökhan Malkoç (Türk Psikologlar Derneği Başkanı):
Türkiye’de bu konuda istatistikler maalesef tutulmadığı için elimizde bilimsel veri yok ama gözlemlerimize göre DEHB suistimal ediliyor. İş hayatında başarısızlığa, sosyal yaşamda eksikliklere, okulda zayıf notlara savunma kalkanı olarak kullanılabiliyor. DEHB’nin genetik, psikolojik, biyolojik, davranışsal tarafları var. İnsanların normal yaşantılarını sürdürmelerini engelleyecek bir durumdan bahsediyoruz. Bir gün sabah açlık şekerinizi ölçtüğünüzde yüksekse ‘bende şeker hastalığı var’ demek nasıl yanlışsa, DEHB için de takip süreci şart. Dikkatin kolay dağılması, devamlı dürtüsellik, uğraşılan işten hemen sıkılmak, kendini dışlamak, göz teması kuramamak gibi bir sürü belirti var. Kliniğe bu gözlemlerle gidilmeli.

Haberin Devamı

KONUŞULDUĞU KADAR YAYGIN DEĞİL

Çağın ‘hastalığı mı modası mı’... ‘Ben DEHB’liyim’ salgını

Irmak Kerimoğlu (Uzman Gelişim Psikoloğu):
Hareketli ve ders başarısı düşük çocuğu olan ebeveynlerde ‘herhalde benim çocuğum DEHB’li’ deme eğilimi var. Oysa bu sorunun görülme sıklığı konuşulduğu kadar fazla değil. Sınıf ortamında uyum sorunu yaşayan 10 çocuktan belki birinde gerçekten bu sorunu görebiliriz. Kendi kendine tanı koymak her zaman bir ‘savunma mekanizmasıdır’. ‘Bende panik atak var’ demek nasıl stresle başa çıkamamanın kalkanı ise burada da aynı durum söz konusu. Ekranla geçirilen sürenin artması odaklanma becerilerimizi ciddianlamda azalttı. Ancak bu ve bunun gibi durumlar DEHB tanısını karşılamaya yeterli değil.

Haberin Devamı

DİKKAT MERKEZİ BOZUKSA...

Çağın ‘hastalığı mı modası mı’... ‘Ben DEHB’liyim’ salgını

Prof. Dr. Tanju Sürmeli (Psikiyatrist):
Bazen aileler gelip çocukta dikkat eksikliği olduğunu söylüyorlar. Ancak ölçümleme yapıyoruz, dikkat eksikliği yok. Motivasyon eksikliği, öğrenme güçlüğü gibi farklı sorunlar var. Öncelikle okulda da evde de aynı sorunu yaşadığını gözlemlemiş olmamız gerekiyor. Çünkü dikkat merkezi bozuksa farklı ortamlarda da bu sorunu yaşar. Sınıfta 5-10 dakika sonra dikkati kopuyor, bir şeylerle oynamaya başlıyorsa, çizimler yapmalar, sınıf içinde gezmeler varsa bu sırada beyin sanki sisli bir buluta girmiş gibi oluyor. Benzer davranışlar evde de tekrarlanıyorsa ebeveynler düşünmeli. Diğer yandan yeni nesilde ciddi anlamda umursamazlık var. Sorumluluk almayla ilgili bu umursamazlık da DEHB olarak algılanabiliyor.

Haberin Devamı

Çağın ‘hastalığı mı modası mı’... ‘Ben DEHB’liyim’ salgını

DEHB MARŞI BİLE YAZDILAR
Söz konusu bozuklukla ilgili paylaşımlar yapan bir sosyal medya kullanıcısı ‘DEHB Marşı’ yazdı. Marşta DEHB’nin kişi üzerinde yarattığı olumsuzluklardan ‘Hep bir farklı hissettim ama sebebini bilmezdim, dışarda neşeyle yeşerirdim, sosyal pilimi bitirirdim. Eve dönünce ise tek derdim kimse aramasın isterdim. Tüm maskelerini indirdim, kendime bir selam verdim. Hakkımda hiçbir fikrim yok çünkü hep DEHB’liydim’ sözleriyle bahsediliyor. Diğer yandan ‘DEHB’ yazılı kahve kupası ve tişörtlerin de tasarlanıp satılması, gençler arasındaki bu ‘moda’yı gözler önüne seriyor.

BAKMADAN GEÇME!