Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2003 00:00
AVRUPALI, üstelik muhafazakarlara göre, çok daha fazla siyasal hoşgörüye sahip, Avrupalı sosyal demokrat parlamanterler bile, biraz şaşkınlık, biraz da olmaz böyle şey diyerek, tepki gösteriyor.Avrupa Parlamentosu Sosyaldemokrat Grup’tan beş parlamanter geçen hafta Ankara ve İstanbul'da görüşmeler yapıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, CHP miletvekilleri Kemal Derviş, Yakup Kepenek, Onur Öymen ile sivil toplum kuruluşları, öğretim üyeleri ve aralarında benim de bulunduğum bazı gazetecilerle görüşüyor.Gelenler arasında Avusturya, Yunanistan, Danimarkalı yanında, Almanya'dan da Avrupa Parlamentosu üyesi Ozan Ceyhun var. Ceyhun, görüşmelerde, kendi meslektaşlarını etkilemekten kaçınarak, daha çok dinlemeyi tercih ediyor.Bu görüşmelerden biri de, DEHAP yöneticileriyle. Avrupalılar, DEHAP yöneticilerine Güneydoğu'daki son durumu soruyor. DEHAP'lıların yanıtı:''Hükümet sözünde durmadı. Şimdi hazırlanan Eve Dönüş Yasası adındaki af tasarısı, bir provokasyondur!..''Avrupalılar pek anlayamıyor, hatta şaşırıyor, neyin provokasyonu?.. DEHAP'lılar da daha fazla açıklayamıyor!.. Dağa çıkmış olanlara yeni bir fırsat tanımak, neden provokasyon?.. Zaten, provokasyonun tanımını da yapamıyorlar!.. DEHAP'lıların verdiği yanıtlardan çoğu, onları tatmin etmiyor. Yetersiz ve yanlı niteliyorlar bu yanıtları.Ben şahsen, DEHAP gibi bir partinin TBMM'de temsil edilmesi gerektiğini savunuyorum. Toplumda barışın, böyle bir partinin Meclis'te doğrudan temsili ile daha da perçinleneceğine inanıyorum. Yanlış bulan olabilir, tartışılabilir, ama benim inancım bu. Ancak, bunun tek bir koşulu var:Teröre kesinlikle karşı olmak!.. Teröre yol açabilecek her türlü yolu tıkamak!.. Demokrasiye inanç, teröre karşı olmakla eşanlamlı!..Kürtçe yayın ve eğitim gibi konularda duyarlı, bunların yerine getirilmesinde ısrarlı AB milletvekilleri bile, bu yanıtlara şaşıyorsa, DEHAP'ın kendini biraz toplaması, görüşlerini elekten geçirmesi gerek.Bir hatırlatma: AB ilkeleri arasında ayrılıkçı görüşlere yer yok!.. AB Selanik Zirvesi'nde açıklanan Avrupa Anayasası bu ilkeyi tekrar tekrar vurguluyor.Constantinople fotoğraf, laiklikAVRUPA Parlamentosu Sosyaldemokrat Grup üyeleri Tayyip Erdoğan'ın yanına girdiklerinde, önce bir fotoğraf çekiliyor. Görüşme daha bitmeden, çekilen fotoğraf üyelere verilince, onlar ''bu ne sürat'' diyerek, espri yapıyor. Erdoğan fırsatı kaçırmıyor:''Bizde teknoloji çoğu AB ülkesinden daha ileridir!..''Görüşmede ilk sözü alan Yunanlı parlamanter ''buradan Constantinople'ye gideceğiz'' deyince, hava biraz dumanlanıyor. Yunanlı kendine gelerek, ''İstanbul'' diye düzeltiyor!..Yurtiçinde ve dışında pek çok kez tanık oluyorum. Kendisiyle görüşen yabancılarda, Tayyip Erdoğan olumlu bir etki bırakıyor. Demokrasi yolunda adımlar atıldığını, Erdoğan'ın kararlı olduğunu söylüyorlar. Son gelen Avrupalı parlamanterler de, benzer görüşte. Sivil otoritenin ağırlığı, demokratikleşme, AB'ye uyum adımları, AB milletvekillerini tatmin ediyor. Güneydoğu'daki son terör olaylarını, Erdoğan ''provokasyon'' olarak niteliyor. İzleminler olumlu, taa ki...15 bin imam kadrosu Avrupalıları da rahatsız ediyor. AB'nin demokratik yapısında, laikliğin vazgeçilmezliğini vurguluyorlar.Anılan grup Türkiye-AB üyeliği sürecinde çok etkili. Hazırlayacakları rapor, Avrupa Parlamentosu'nda ciddi biçimde dikkate alınıyor. Hepsinden önemlisi:Türkiye'nin AB üyeliğinde önünü açık görüyor ve alınan kararları destekliyorlar. Ancak, insan haklarına aykırı tavırlar, YÖK tasarısı ve imam kadroları gibi bazı uygulamalar, onlarda soru işareti yaratıyor.
button