DEHAP ve Aleviler: Azınlık değil, asli unsuruz

Güncelleme Tarihi:

DEHAP ve Aleviler: Azınlık değil, asli unsuruz
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 08, 2004 00:00

AB Ä°lerleme Raporu’nda Kürtler ve Alevilerin ‘azınlık’ olarak ima edilmesine, hem Kürtleri temsilen DEHAP, hem de Alevi temsilcilerinden tepki geldi.Kendilerini hiçbir zaman ‘azınlık’ olarak görmediklerini vurgulayan DEHAP yönetimi, ‘Kürtler, cumhuriyetin asli kurucularıdır’ dedi. Alevi cemaati liderleri ise kendilerini Alevilikten önce Atatürk’e baÄŸlı laik Türk vatandaÅŸları olarak gördüklerini belirterek, ‘Biz bu ülkenin asli unsurlarıyız’ diye konuÅŸtu.Hiçbir zaman azınlık olmadıkTuncer Bakırhan (DEHAP Genel BaÅŸkanı) Rapor, genel anlamda hükümetin beklentilerini karşılamaktadır. Ancak Kürtlerin beklentilerini karşıladığı söylenemez. Raporun, Kürt sorununun çözümü ile ilgili yanı eksiktir. Kürt sorunu, ‘Temel çözülmesi gereken sorun’ olarak görülmemiÅŸtir. Bizler, Kürtlerin azınlık olmadığını savunuyoruz. Hiçbir zaman Kürtler kendilerini azınlık olarak görmemiÅŸler, böyle de ifade etmemiÅŸlerdir. Kürtler, Cumhuriyetin asli kurucularıdır. Bu sıfatlarıyla da Anasayasa ve yasalardaki haklarını kullanmak istemektedirler.Lozan’ın dışında azınlık yokturNazmi Gür (DEHAP Genel BaÅŸkan Yardımcısı) Raporda Kürt sorunu konusunda doÄŸrudan vurgular yok. Gelecekte de Türkiye’nin adaylığı sürecinde Türkiye’yi en çok zorlayacak olan budur. Köye geri dönüş ve Kürtçe eÄŸitimle ilgili olumlu görüşler var ama müzakereler süreciyle birlikte Kürtlerin bir halk olarak tanınması, kimlik ve kültürel haklarının verilmesi gerekli. Biz azınlık haklarıyla ilgili müzakere sürecinde Türkiye’nin Lozan’da tanınan üç azınlık dışında, Türkiye’deki diÄŸer etnik ve dini azınlıkları da tanıyıp haklarını iade etmesi gerektiÄŸini düşünüyoruz.25 milyonuz hak isterizProf. Dr. Ä°zzettin DoÄŸan (Cem Vakfı BaÅŸkanı) Rapordaki ifadeleri Lozan ölçülerini aÅŸtığı için tartışmaya deÄŸer buluyorum. Alevilerin bir azınlık kavramı içinde mütalaa edilmesi doÄŸru deÄŸil. Aleviler azınlık deÄŸil, bu ülkenin kurucu asli üyesi ve bugün 25 milyonu aÅŸan bir kitledir. Bir azınlık çoÄŸunluk iliÅŸkisini doÄŸru bulmuyoruz, konuya temel hak ve özgürlükler açısından bakılması yeterlidir. Biz bu güne kadar Avrupa’yı kullanmadık, istesek bugün Alevilerin hakları konusunda açabileceÄŸimiz 32 bin hazır davayı askıya aldık. Türkiye’ye müzakere tarihi verileceÄŸi andan itibaren yani 17 Aralık’tan sonra hep beraber göreceÄŸiz, eÄŸer hala Alevilerin hakların verilmezse bu hükümet Türk mahkemeleri önünde binlerce davaya maruz kalabilir. Ayrıca Türkiye AB tarafından bir sürprizle karşılaÅŸabilir, eÄŸer Alevi yurttaÅŸların hak ve özgürlükleri Sünni kardeÅŸlere tanındığı hak ve özgürlükler düzeyine çıkatmazsa, Avrupa her zaman bunu müzakereleri askıya alma nedeni olarak sayabilecektir. Bunu Prodi’nin yaptığı sunumdan anlıyoruz. O yüzden Türkiye’yi yönetenler biraz daha ciddi olmalı, Alevi yurttaÅŸların haklarının verilmesini daha fazla geciktirmemelidir.Almamak için yeni bahaneLütfi Kaleli (Alevi-BektaÅŸi EÄŸitim ve Kültür Vakfı BaÅŸkanı) AB, Türkiye’yi almamak için birçok bahane öne sürdü, Aleviler’le ilgili ifade de bunun bir parçası. Aleviler azınlık deÄŸildir. Aleviler’in dinsel ve inanç ve farklılığı nedeniyle bir ‘azınlık statüsüne’ girmesi olası deÄŸil. Türk kökenlidir. Bu ayrıcalığı ortaya sürenler, bir takım bahanelerle Diyanet Ä°ÅŸleri’nden pay almak isteyen ‘Alevi sapıklar&dır. Laik ülkelerde, din iÅŸleri devlet iÅŸlerinden beslenmez. Diyanet içine asimile edilmiÅŸ birkaç Alevi alınarak, Aleviler’in laik ve cumhuriyet ilkelerini savunma kararlılığının önüne set çekmek istiyorlar. Buna Sünni-Alevi ve aydın kesimin itibar etmemesi lazım.Alevi kimliÄŸi baskı altındaDr. Servet Ãœnsal (Ekinsu Radyo Yönetim Kurulu BaÅŸkanı) Bizler önce laiklik ilkesine ve Atatürk’e baÄŸlıyız ama Alevi kimliÄŸinin de bu kadar gözardı edilmesinden de rahatsızız. Devlet Alevi yurttaÅŸları, Sünni mezhebinin baskısı altında tutmaktadır. Diyanet’in 100 bin personeli var, ama bunlardan bir tanesi bile Alevi deÄŸil. Oysa herhangi bir sokaktan 100 kiÅŸiyi çevirsen 30’u alevi çıkar. Bizim verdiÄŸimiz vergiler sünni mezhebinin hizmetine aktarılıyor.Böyle bir ÅŸeye imza atmayızAli DoÄŸan (Hacı BektaÅŸ Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel BaÅŸkanı) Devlet bugüne kadar Alevileri yok saymıştır. Ancak Türkiye nüfusunun 3’te birini oluÅŸturan aleviler olarak, azınlık diye deÄŸerlendirilmeyi kabul edemeyiz ve bunun altına imza atmayız. Diplomalı cahillerin iÅŸiAtilla Erden (Türkiye Alevi Federasyonu Genel Sekreteri)Avrupalılar bu ayrımcılığı, malesef ülkenin içinden de diplomalı cahiller bularak bilinçli olarak yapıyorlar. Alevileri Türkiye’de azınlık olarak deÄŸerlendirmek son derece çirkin ve Türk toplumunu kargaÅŸaya sürüklemek için yapılan bilinçli bir saldırıdır. Dünyanın neresinde 25 milyonluk bir topluluÄŸa azınlık denir? Bizler bu ülkenin asli unsuruyuz. Tamam dinsel bakımdan bizim yıllardır talep ettiÄŸimiz ÅŸeyler var. Türkiye’de bizim dinsel özgürlüğümüz elimizden alınmış. . Biz devletin alevi toplumuna din hizmeti vermesinden çok, laik ve demokratik bir yapıya kavuÅŸmasını istiyoruz. Bu saÄŸlanırsa toplumda çatışma konusu olan bu tür ayrımlar kendiliÄŸinden çözülecektir. Azınlık yok ayrımcılık varAli Yıldırım (Alevilik AraÅŸtırmaları Merkezi BaÅŸkanı) Alevilerin Ä°lerleme Raporu’nda dini azınlık olarak nitelenmesine karşıyız. Ama raporun Türkiye’de Alevilere yönelik ayrımcılık ve eÅŸitsizliÄŸine dikkat çekmesini olumlu buluyoruz. Aleviler Türkiye Cumhuriyeti’nin asli kurucu unsurudur. Ãœlkemiz farklı kültürel ve inançsal renkleri bünyesinde barındıran çok renkli bir mozaiktir. Alevilik Anadolu’nun öz ve özgün inancıdır.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!