Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, Javits Center'da düzenlenen, Amerika Balkan Dernekleri Federasyonu'nun (FEBA) “Ortak Gelecek İçin Bir Vizyon” konulu toplantısına katıldı. Erdoğan, konuşmasına Türkçe, Arnavutça ve Boşnakça “İyi akşamlar” dileyerek başladı.
Amerika Balkan Dernekleri Federasyonu tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Günümüz dünyası sosyal ve siyasi açıdan çeşitli dönüşümler geçirmektedir. Bir yandan 'Soğuk savaş'ın izleri ortadan kalkarken, bir yandan yeni dengeler oluşmakta ve dünya yeniden şekillenmektedir. Şüphesiz ki ancak değişimi ıskalamayan toplumlar yeni uluslararası sistemin inşasında söz sahibi olacaklardır, tarih boyunca da böyle olmuştur. Değişimler yapısı itibarıyla bir takım sıkıntıları da beraberinde getirir. Riskleri ve fırsatları aynı ölçüdedir.
Değişimi öngöremeyenler için her yenilik bir risk, değişimi öngörüp politikalarını ona göre belirleyenler için ise bir fırsattır. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler bu çerçevede değerlendirildiği takdirde daha bir anlam kazanacaktır. Değişimi gören liderler toplumlarına öncülük eder, değişime direnenler ise toplumlarını çatışma ve huzursuzluk içine çekerler. Ancak değişim rüzgarı esmeye başlamışsa bunun karşısında duramaz, eninde sonunda değişime teslim olurlar.
Bölgesel krizler, güvenlik krizleri ve siyasal krizler değişimin habercisidir. En son yaşadığımız küresel finans krizi de bunun somut bir örneğidir. Bu krizleri iyi yönetebilen, akılcı politikalarla müdahale eden toplumlar değişimin faydalarından nasiplenebilirler.”
“DEĞİŞİMİN OLUMSUZ ETKİLERİ ANCAK GÜÇ BİRLİĞİYLE BERTARAF EDİLEBİLİR”
Tek tek toplumların iradesini aşan terörizm, çevre kirliliği ve yoksulluk gibi sorunların da bulunduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, bu noktada uluslararası toplumun bu krizlerle ortak bir akıl etrafında bir araya gelerek mücadele etmesini temin etmenin çok önemli hale geldiğini belirtti. Erdoğan, “Değişimin olumsuz etkileri ancak güç birliğiyle bertaraf edilebilir. Sorunların çözümünde, krizlerin yönetiminde, çıkar hesaplarına kapılmadan, ortak bir akıl etrafında hareket ettiğimiz takdirde herkesin yararına olacak ortak bir gelecek inşa edebiliriz” dedi.
Balkan coğrafyasının yaşanan değişimlerin yansımaları bakımından son derece önemli bir coğrafya olduğuna işaret eden Erdoğan, geçen yüzyıla bakıldığında Balkan coğrafyasının yaşanan değişimlerden fazlasıyla etkilendiğini ve bunların neticesinde çok büyük acılar yaşandığını herkesin bildiğini dile getirdi.
“SİZİN HUZURSUZLUĞUNUZ BİZİM HUZURSUZLUĞUMUZ OLACAKTIR”
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Dünyanın eşsiz güzellikteki bu coğrafyası, kargaşa, etnik çatışma ve savaşlardan fazlasıyla nasibini almış, büyük bedel ödemiştir. Önümüzdeki dönemde Balkanlar'ın en hayati ihtiyacı bu acı tecrübelerden ders alarak, refah, kalkınma ve huzuru sağlayacak çalışmalar içinde olmaktır. Bizim temennimiz Balkan coğrafyasında yaşayan kardeşlerimizin enerjilerini çatışmalar ile tüketmesi değil, hep beraber geleceğin aydınlık dünyasını inşa etmek üzere gayret göstermeleridir.
Hem coğrafi yakınlığımız hem de tarihten gelen kardeşlik bağlarımız sebebiyle, içine düşeceğiniz sıkıntı ve çatışmalar herkesten çok bizi üzecektir. Ülkemizde Balkan kökenli milyonlarca vatandaşımız vardır. Dolayısıyla Balkanlar'ı ilgilendiren her şey bizi doğrudan ilgilendirir. Sizlere yakınlığımız coğrafi mesafelerin ya da komşuluk ilişkilerinin çok ötesindedir. Sizin huzursuzluğunuz bizim huzursuzluğumuz olacaktır. Bu nedenle Türkiye olarak sizlerin barış, istikrar ve refah yolunda atacağınız adımlar, en çok bizi heyecanlandıracak ve en büyük desteği yine bizden görecektir.
Umudumuz odur ki Balkan coğrafyasının çatışmalardan tamamen arınacağı ve ortak bir akılla huzura ereceği günler aslında çok uzağımızda değildir. Balkan ülkelerinin bu ortak vizyonu inşa edeceğine yürekten inanıyoruz. Bu ortak vizyonu inşa etmek için geçmişin kötü hatıralarını sürekli gündeme getirmek uygun bir yol değildir. Zira barış ve huzura ermek için yaşanmış kötü hatıraları muhayyilede canlandırmamayı gerektirir.”
“ÖNÜMÜZDEKİ YÜZYIL PARÇALANMA DEĞİL, BÜTÜNLEŞME YÜZYILI OLACAKTIR”
Merhum Aliya İzzetbegoviç'in, “Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız” dediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, Balkanlar'ın ortak bilincinin bu şekilde geleceğe dönük bir anlayışla şekillendirilmesi gerektiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Yapılması gereken şey, önümüzdeki yüzyılı kuşatacak politikalar etrafında bir araya gelmek, geleceğin güzel günlerini planlamaktır. Önümüzdeki yüzyıl parçalanma değil, bütünleşme yüzyılı olacaktır, olmalıdır. Bu bütünleşmeyi sağlayacak kültürel, sosyal ve entelektüel tüm çabaların desteklenmesini hayati derecede önemli görüyoruz.
İşte Kuzey Afrika'daki, Ortadoğu'daki gelişmeleri görüyorsunuz. Artık otokratik sistemler çöküyor. Artık demokratik hak ve özgürlüklerin, halkın egemen olduğu sistemler geliyor. Halkın iradesiyle şekillenecek bu şekilleşmeyi tüm çabaların desteklemesini hayati derecede önemli buluyoruz. Türkiye olarak bugüne kadar sizlere verdiğimiz desteğin süreceğini de bu vesile ile belirtmek istiyorum.”
ÜÇ ÇOCUK ÇAĞRISI
Türkiye olarak, Balkan coğrafyasını Avrupa'nın kenarında değil tam kalbinde konumlandırdıklarını belirten Erdoğan, Balkanları refah üreten bir bölge olarak görmek istediklerini vurguladı.
Balkan ülkelerini Avrupa'nın genç ve dinamik bir gücü olarak görmek istediklerine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Size de bir tavsiyem var: Evlenenlere, evlenecek olanlara sesleniyorum; en az üç çocuk yapmalısınız. Ben sayın başbakanlara da hatırlatıyorum. En az üç çocuk... Bunu başarmamız lazım. Balkan milletlerinin kimliklerini koruyan, çok dinli, çok dilli ve çok kültürlü anlayışı hayata geçirmesini ve sadece kendileri için değil komşuları için de bunu isteyen bir konumda olmalarını diliyoruz.
Balkanlar'da arzulanan bu ortak vizyona ulaşmak için, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü ve bir arada yaşama kültürünü pekiştirecek çalışmalar içinde olmalıyız. Ortak bir gelecek inşası sadece ekonomik değerler ve maddi çıkarlar üzerinden inşa edilemez. Geçmişte olduğu gibi Saraybosna'nın kaderi Edirne'nin kaderi, Üsküp'ün kaderi Kosova'nın kaderi, Priştine'nin kaderi İstanbul'un kaderi haline gelmelidir. Geçmişte sağladığımız bu birlikteliği, 21. yüzyılın gelişmelerini de ıskalamayacak bir şekilde geleceğe taşımalıyız. Çünkü gelecek sadece birimizin değil, hepimizin geleceğidir. İnşallah önümüzdeki dönemde Balkan coğrafyasının böyle bir atılım içine girdiğini hep beraber müşahede edeceğiz. Bu atılımın hayata geçmesi için elimizden gelen çabayı hep beraber göstereceğiz.”
Erdoğan, Türk ekonomisinin başarılarından söz ettiği konuşmasında, çok çalışılması ve yolsuzluklara prim verilmemesi gerektiği üzerinde durdu.
ARNAVUTLUK BAŞBAKANI BERISHA
Arnavutluk Başbakanı Sali Berisha da konuşmasında Başbakan Erdoğan'a yönelik övgülerde bulundu. Başbakan Erdoğan ile sık sık bir araya geldiğini belirten Berisha, “Bu görüşmelerde yatırımcıları, iş çevrelerini desteklemeye yemin ettik. 4 yıl önce Sayın Erdoğan, 'serbest ticaret anlaşması imzalayalım. Bu çok önemli' dedi. Ben de Türk tarafından önce anlaşmayı imzaladım. Birlikte kazan-kazan icraatı oluşturduk” dedi.
NOTLAR
Başbakan Erdoğan, toplantı için salona ve konuşması için kürsüye gelişinde yoğun sevgi gösterileriyle karşılandı. Ayakta uzun süre alkışlanan Erdoğan, salondakileri selamladı.
Başbakan Erdoğan, 8 Balkan liderinin katıldığı toplantıda oturma düzeninde en ortada yer alırken, 7 liderin ardından konuşmasını yaptı.
Toplantıya Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Arnavutluk Başbakanı Sali Berisha, Kosova Başbakanı Haşim Taçi, Karadağ Başbakanı İgor Luksiç ve Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski de katıldı.