Değişim (3)

Güncelleme Tarihi:

Değişim (3)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2002 11:11

Değişim 21'inci yüzyılın sihirli kelimesi. Muhakkak ki, bu yüzyıldan bir şeyler bekleyecek yaşta olanlar sık sık 'değiş!' komutu ile karşılaşacaklar. Değişip, değişmeme tamamen onların iradesine bağlı, ancak hangi ligde oynayacakları da değişime ayak uydurup uyduramamaları ile yakından ilgili olacak.

* * *

Değişimin maddi boyutlarını geçen hafta irdelemeye çalıştım. Tabii ki, değişimin maddi boyutlarını dahi tam bir liste ile takdim etmek mümkün değil.

Ancak, bilinen bir şey varsa; 20'nci yüzyılın insan portresi ile 21'inci yüzyılın insanı olunamayacaktır.

* * *

Herkes aşağıdaki tasnif edilen kategorilerin hepsine dahil değil. Ancak, kusura bakmayın ama tüm kategorilerin hepsinin birden uymaması da mümkün değil.

Her bir Türk insanı, aşağıdaki portre kategorilerinin muhakkak en azından bir kısmına dahildir.

Buna göre; 20'nci yüzyılda Türk insanının portresi çizilecek olsa herhalde şöyle bir resim çıkardı:

* * *

1) Eğitimsiz (ortalama eğitim 3.5 yıl).

2) Kendi maddi geleceğinin (kaderinin) tarifini devlete bırakmış. Hayra da şerre de devlet koşmak zorunda.

3) Hayatın algılanmasında yol haritası olarak din kurumuna tam biyat etmiş.

4) Vergi vermekten elinden geldiğince kaçmış.

5) Üretim, verimlilik, etkinlik gibi kavramlara hiç kafa yormamış. Kendisini bu boyutta hiç irdelememiş.

* * *

6) Kimlik tarifini aile bağlarına bağlamış.

7) Okul eğitimini etiket yarışı olarak görmüş, aileden sonra da okulda da biyat etmenin erdemini öğrenmiş, okulda yaptığı küçük yaramazlıklarını sisteme itiraz sanmış, ergenlik dönemi ihtiyaçlarını buluğ çağı şımarıklığı ile tatmin ettiğini zannetmiş.

8) Her türlü otoriteden hep korkutulmuş ve korkmuş.

9) Karşı cinsi sosyal seviyede tanıyamamış.

10) Cinselliği hep merak etmiş ama devamlı ayıp, günah ve tabu sanmış.

11) Cinsel ilişkiyi tamamen mekanik kavramış.

12) Evlenecek insanla sevişilecek insanları farklı insanlar olarak görmüş.

13) Evlilik müessesesini sosyal mobiletede bir yükselme aracı olarak kullanmaya çalışmış.

14) Çocukları kendi elde edemediklerinin intikamını almak üzere yetiştirmiş. Onları aynı anda hem 'farklı', hem de kendileri ile 'aynı' olmaya zorlayarak ikiye bölmüş.

* * *

15) Hayattan açıkça haz almayı kendisine hiç yakıştırmamış.

16) Komşunun tavuğuna hep özenmiş, kendi maddi planlarını 'komşunun tavuğunu' ideal alarak yapmış.

17) Farklı insanlara karşı sürekli kendisini ezik hissetmiş, ancak farklı olanı anlamaya çalışmak yerine onu aşağılayarak kendi ezilmişliğini gömmeye çalışmış.

18) Rakı şişesi ile cami duvarı arasında sıkışıp kalmış.

19) Hiç kişisel geleceği ile ilgili plan yapmamış, hep bu planı başkasının yapmasını beklemiş.

* * *

20) Hiç yanlış, dolayısı ile hiç özeleştiri yapmamış.

21) Kitap okumayı fuzûli addetmiş, kitaba emek vermeyi maddi getirisi olmadığı için değer bulmamış.

22) Hiç felsefenin temel soruları olan 'ben kimim, çevrem ne, nereye gidiyorum?' sorularını sormamış.

23) Psikolojik boyutta varlığının farkına varmamış. Hiç 'neden böyle davranıyorum?', diye sormamış.

24) TV'yi tek ve yeterli eğlence, eğitim, vakit geçirme aleti olarak kabul etmiş.

* * *

25) Bunları neden yazıyorum, hiç anlamamış ve sorgulamamış.

26) Sorgulasa dahi, yukarıdaki maddelerin kendisini kapsamadığına karar vermiş.

20’nci yüzyıl ile 21’inciyüzyıl arasındaki temel ayırım:

a) Güruh olmak ile birey olmanın farkını keşif etmek,

b) Birey olmayı tercih etmek,

c) Bu zor uğraşıda emek harcamaya razı olmaktır.

-devam edecek-
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!