Değişiklik öngörülen maddeler

Güncelleme Tarihi:

Değişiklik öngörülen maddeler
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2001 00:00


Partilerararası Uzlaşma Komisyonu'na sunulan 51 maddelik Anayasa Değişikliği Teklifi, Anayasa'nın tamamının gözden geçirilmesiyle hazırlandı. Alt Komisyon, üzerinde değişiklik yapılması kararlaştırılan 51 maddenin yanısıra hazırladığı bir raporu da Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'na sundu.

Raporda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ulusal Program, bilim adamlarının görüşleri, sivil toplum örgütleri ve toplumun çeşitli katmanlarından gelen taleplerin değerlendirildiği kaydedildi. Rapora göre, değiştirilmesi öngörülen maddeler şöyle sıralandı:

EGEMENLİK HAKKI

Egemenlikle ilgili 6. maddeye eklenen fıkranın; bu konuda referandum modeli ile birlikte değerlendirilmesi önerildi. Ancak, ''Egemenlik hakkının sınırlanması veya diğer devletlerle paylaşıma yol açacak uluslararası topluluk veya kuruluşlara katılma; egemenliğin asıl sahibi olan ulusun kabulüne bağlı olmalıdır'' görüşünün bu bağlamda Uzlaşma Komisyonu'nda tartışmaya açılması önerildi.

PARTİLERİN ÇEKİNCELERİ

Raporda, MHP'nin ''Cumhuriyetin nitelikleri, Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması, temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması, Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı, Kişi hürriyeti ve güvenliği, Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ve Basın hürriyeti'' ile ilgili maddelere çekince koyduğu bildirildi. MHP'nin ayrıca ''TBMM'nin görev ve yetkileri'' ni düzenleyen madde değişikliğinin ''Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması'' maddesinde yapılacak değişikliğe paralel olarak değiştirilmesi görüşünü taşıdığı kaydedildi.

''Basın araçlarının korunması'' maddesinde yapılacak değişiklik konusunda da DSP ve MHP'nin, maddenin aynen korunması görüşünde olduğu ifade edildi.

FP de, ''Yasama dokunulmazlığı'' ile ilgili maddeye çekince koydu.

TÜRKİYE MİLLETVEKİLLİĞİ

''Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt''ı düzenleyen maddelerin özellikle kamu çalışanlarına grev ve toplu iş sözleşmesi yapma hakkının tanınması yönünden Uzlaşma Komisyonu'nda tekrar gözden geçirilmesi de alt komisyon tarafından kararlaştırıldı.

TBMM'nin kuruluşu ile ilgili maddenin de tartışıldığı, maddenin aynen korunması, 550 milletvekilinden 100'ünün Türkiye Milletvekili olarak ayrılması, temel niteliklerin Anayasa ile belirlenmesi, ayrıntıların yasaya bırakılması veya 150 üyeden oluşan bir Senato kurulması konularının Alt Komisyon'da tartışıldığı, ancak görüş oluşmadığı bildirildi.

Milletvekili seçilme yaşının 30'dan 25'e düşürülmesi ya da 30'da kalması konusunda da görüş birliğinin oluşmadığı ifade edilen raporda,''Toplam'' ibaresinin kalkması ve seçilmeye engel suçların sayılması konusunun da Uzlaşma Komisyonu'na sunulması kararlaştırıldı.

''Uluslararası anlaşmaları uygun bulma'' maddesine, ulusal hukukla, uluslararası hukukun çatışması halinde çözümü içeren hükmün eklenmesinin gerekli görüldüğü bildirildi.

BAŞBAKAN'IN ÖLÜMÜ

Başbakan'ın düşürülmesi, ölümü gibi durumlarla bu makamın boşalması halinde ne tür bir düzenlemeye gidileceğini de tartışan alt komisyon, raporunda bununla ilgili bir düzenleme öngörmedi.

Raporda, idam cezası ile ilgili olarak önerilen teklifin kabulü durumunda mevcut ölüm cezaları ile ilgili bir intikal hükmüne gereksinim olduğu bildirildi.

Meclis'in ''Toplantı ve karar yeter sayısı'' ile ilgili maddenin tamamen yürürlükten kaldırılması ya da oranın değiştirilmesi görüş ve önerilerinin bulunduğu ifade edilen raporda, maddenin yürürlükten kaldırılması durumunda tüm özel çoğunluk maddelerinin gözden geçirilmesi önerildi.

MECLİS SORUŞTURMASINA ANAP ÖNERİSİ

Meclis soruşturması ile ilgili maddede, ''Komisyon raporuna itiraz'' olanağı getirilmesi ve bu itirazın Yarıtay Ceza Daireleri Başkanları Kurulu'nda bir mütalaa ile sonuçlandırılması, Meclis'in raporla birlikte itirazın sonucunu incelemesi şeklinde bir teklif sunulduğu, ancak yasama-yargı dengesinin bozulacağı kaygısıyla bunun kabul edilmediği bildirildi. Bu konuda alt komisyonun hazırladığı teklifin, ANAP'ın hazırladığı bir başka teklif ile birlikte Uzlaşma Komisyonu'na sunulmasının kararlaştırıldığı belirtildi.

CUMHURBAŞKANI'NIN İKİNCİ KEZ SEÇİMİ

Cumhurbaşkanı'nın ikinci defa seçilme olanağının getirilmesine DYP'nin karşı olduğu bildirilen raporda, bu olanağın parlamenter sistem içinde Cumhurbaşkanı'nın tarafsızlığını zedeleyeceği ve niteliğine ters düşeceği görüşlerinin bulunduğu kaydedildi. Bu nedenle ikinci beş yıl önerisinin Uzlaşma Komisyonu'nda tartışılması istendi.

Cumhurbaşkanı'nın yasaları süresinde yayımlamadığı ve KHK'leri süresinde imzalamadığı takdirde sonucun ne olacağının da Uzlaşma Komisyonu'nda tartışmaya açılması önerildi.

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI

Yükseköğretim Kurumları ile ilgili 130, 131 ve 132. maddeler üzerinde iki görüş oluştuğu bildirilen raporda, şunlar kaydedildi:

''Bu görüşlerden ilki şöyledir: Bu konu bir Anayasa sorunu değildir. Yasayla düzenlenmelidir. Anayasa'nın 42. maddesinde yeterli sınırlama mevcuttur. Bu nedenle maddeler yürürlükten kaldırılmalıdır. DYP ve FP bu görüşü savunmaktadır.

İkinci görüşe göre, bu maddeler Anayasal düzeyde korunmalı, ancak değiştirilmelidir. Rektör ve üst kurul üyelerini Cumhurbaşkanı'nın ataması ile ilgili hükümler 105. maddede yapılan değişikliğe paralel olarak değiştirilmelidir.''

Alt komisyon, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları başkanlığına dört dönemden fazla seçilememe hükmünün konulmasını önerdi.

YARGININ ETKİDEN UZAK TUTULMASI

Mahkemelerin bağımsızlığı ile ilgili 138. maddenin görüşülmesi sırasında, FP'nin yargının her türlü etkiden uzak tutulması konusunun yeniden düzenlenmesini önerdiği bildirildi. Anayasa Mahkemesi'nin oluşumu ile ilgili olarak ''Asıl-yedek tefrikinin kalkması durumunda üye sayısının artırılması, üyelerin Cumhurbaşkanınca atanmasının kaldırılması, üyelerin ağırlığının hukukçu olması ilkelerinde uzlaşıldığı'' ve bu konudaki düzenlemenin Uzlaşma Komisyonu'na bırakıldığı kaydedildi.

''Siyasi partilerin uyacakları esaslar, ödenek ve yolluklar, Cumhurbaşkanı'nın nitelikleri ve tarafsızlığı ile 12 Eylül döneminde çıkartılan düzenlemelerin Anayasa'ya aykırılığının ileri sürülemeyeceğine'' ilişkin maddelerde yapılacak değişikliklerin TBMM gündeminde bekleyen tekliften alındığı bildirildi.

HAKLARIN KULLANILMASI

Alt Komisyon'un hazırladığı pakette, ''Egemenliğin kullanılmasının'' düzenlediği 6'ıncı maddesine, ''Ulusalüstü yetkileribulunan kuruluşlara üyeliği gerektiren uluslararası anlaşma hükümleri saklıdır'' fıkrası eklendi. Gerekçesinde, AB'ye girişin hukuksal altyapısını sağlamak üzere bu düzenlemeye gidildiği ifade edildi.

''Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlandırılması''yla ilgili 13. maddede öngörülen değişiklikle, ''temel hak ve hürriyetlerin yalnızca ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak kanunla sınırlandırılabileceği, bu sınırlamaların Anayasa'nın sözüne, ruhuna, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı'' düzenlemesi öneriliyor.

''Temel Hak ve Hürriyetlerin Kötüye Kullanılmaması''na ilişkin önerilen değişiklikte, anayasada yer alan hak ve hürriyetlerin kullanılmasında Avrupa insan Hakları Sözleşmesi'ni hükümlerine uyumluluk getirilerek kötüye kullanmanın sınırları daraltılıyor ve devletin de anayasal hakları özgürlüklerin daraltılması ve hakların yok edilmesi yönünde kullanamayacağı hükmü getiriliyor.

KİŞİNİN DOKUNULMAZLIĞI VE İDAM

''Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi ve Manevi varlığı'' başlıklı 17'inci maddede yer alan ''Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir'' hükmüne istisnalar getiren fıkradaki ''mahkemelerce verilen ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali'' ibaresi maddeden çıkarılıyor. Gerekçede, bu değişiklikle idam cezası ile ilgili ibarelerin çıkarıldığı, konunun Avrupa İnsan HaklarıSözleşmesi 6 Numaralı Protokolu'nun 2'inci maddesi çerçevesinde kanunla düzenlenmesinin öngörüldüğü belirtildi.

Alt Komisyonun ''Kişi Hürriyeti ve Güvenliği'' başlıklı 19'uncu maddede kabul ettiği değişiklikle, yakalanan ya da tutuklanan kişilerin hakim önüne çıkarılma süreleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine uyumlu hale getiriliyor. Yakalanan ya da tutuklanan kişilerin, toplu suçlarda en çok 4 gün, diğer suçlarda ise en geç 48 saat içinde hakim önüne çıkarılacağı hükmü öneriliyor.

ÖZEL HAYAT

''Özel Hayatın Gizliliği''ni düzenleyen 20'inci maddede öngörülen değişiklikle de, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde belirtilen esaslara paralel olarak gizliliğin sınırları genişletiliyor. Hakim kararı olmadan ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yasayla yetkili merciin yazılı emri olmadan kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamayacak, bunlara el konulamayacak. En geç 48 saat içinde hakim onayına sunulmayan el koyma, kendiliğinden kalkacak. Benzer şekilde ''Konut Dokunulmazlığı'' hakkının sınırları da genişletilerek özellikle konuta girme, arama yapma ve eşyaya el koymada yazılı emir koşulu getiriliyor.

HABERLEŞME YERİNE İLETİŞİM

Değişiklik paketinde ''Haberleşme Hürriyeti'' kapsamı genişletilerek, ''İletişim Hürriyeti'' şeklinde düzenleniyor ve özgürlüğün sınırları genişletilirken, bu hürriyete müdahaleye yönelik eylem ve işlemler hakim kararına, yetkili merciin yazılı emrine ve hakim onayına bağlanıyor.

Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti'ni düzenleyen 23. maddede önerilen değişiklikle de, ''ülkenin ekonomik durumu'' nedeniyle yurtdışına çıkmaya getirilen kısıtlama kaldırılıyor.

KANUNLA YASAKLANMIŞ DİL

Alt Komisyonun kabul ettiği metinde ''Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti''ni düzenleyen 26'ıncı maddede köklü değişiklik öneriliyor. Mevcut maddedeki, ''Düşüncelerin açıklanması ve yayılmasında kanunla yasaklanmış olan herhangi bir dil kullanılamaz'' hükmü ile bu yasağa aykırı davranışlarda öngörülen yaptırımlar madde metninden çıkarılıyor.

Gerekçede, ''bu değişiklikle düşünce ve anlatım özgürlüğünün sınırları genişletilmekte, toplumdaki dil farklılıkları sosyolojik bir gerçek olarak değerlendirilmekte ve bu duruma Anayasa'da getirilen engel kaldırılmaktadır'' deniliyor.

''Basın Hürriyeti''nin düzenlendiği 28'inci maddenin ikinci fıkrası maddeden çıkarılarak, düşünce ve anlatım özgürlüğünün sınırları genişletiliyor ve bu maddedeki dil yasağı da kaldırılıyor.

ZAPT VE MÜSADEREYE SINIRLAMA

Anayasa'nın ''Basın Araçlarının Korunması'' başlıklı 30'uncu maddesinin Alt Komisyonca kabul edilen metninde ''kanuna uygun şekildebasın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez ve işletilmekten alıkonamaz'' hükmü getirilerek basın hürriyetinin güvencesi genişletiliyor. Mevcut düzenlemede, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, Cumhuriyet'in temel ilkeleri ve milli güvenlik aleyhine işlenmiş suçlarda el konulabileceğine hükmediliyor.

''Kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı''nı düzenleyen 31'inci madde değişikliğinde de, ''Kanun, milli güvenlik, kamu düzeni, genel ahlak ve sağlığın korunması sebepleri dışında halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz'' hükmü getiriliyor. Bu Değişiklikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde sınırlama halleri daraltılıyor.

ÇALIŞMA HAYATINA YENİ DÜZENLEME

Değişiklik paketinde, çalışma hayatını düzenleyen maddelerde yeni düzenlemelere gidiliyor.

Çalışma hakkı ve ödevini düzenleyen maddeye, ''devlet çalışanlarının hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışı sağlamak için gerekli tedbirleri alır' fırası ekleniyor.

Sendika kurma hakkı, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve ahlak ile başkalarının hürriyetlerinin korunması nedenleriyle sınırlanabilecek. Sendikalar üzerindeki devlet denetimi, sendikaların kuruluş ve faaliyetlerini kanunlara uygunluğunu sağlamak amacıyla ve sendika bağımsızlığı ilkesini zedelemeyecek şekilde düzenleniyor.

Toplu iş sözleşmesi hakkı yeniden düzenlenirken, işçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu hakları kanunla belirlenecek. Aynı işyerinde birden fazla toplu sözleşme yapılamayacağı ve uygulanmayacağı hükmü, metin içine alınıyor.

Grev hakkı ve sınırları yeniden düzenlenirken, işverenlerin haklarının korunması ile ilgili düzenlemeler kanuna bırakılıyor ve hakolarak nitelenmeyen lokavt ile ilgili hükümler metinden çıkarılıyor. Grev hakkı, kamu düzeni ve genel sağlığın korunması ile milli savunma sebepleriyle sınırlanabilecek.

Çalışanların asgari yaşam satandartlarının sağlanması amacıyla, ücret adaletine ilişkin maddede değişiklik yapılıyor. Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu gözönünde bulundurulacak.

SEÇME, SEÇİLME VE SİYASİ FAALİYETLERDE BULUNMA

Değişiklik paketinde, seçme, seçilme ve siyasi faaliyetlerde bulunma hakları da yer alıyor.

Silah altında bulunan er, erbaş ve askeri öğrenciler, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin yanı sıra, taksirli suçlardan hüküm giyenler de oy kullanamayacak.

Seçime 2 yıl kalan sürede seçim kanunlarında değişiklik yapılması halinde, bu değişiklikler seçimden sonra yürürlüğe girecek.

''Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrarı bağdaştıracak biçimlerde düzenlenir'' hükmü ise metinden çıkarılıyor.

Siyasi partiler için kapatmanın yanı sıra devlet yardımından yoksun bırakılma yaptırımı ve kapatılmaya, Anayasa Mahkemesi'n üçte iki çoğunlukla karar verme esası hükme bağlanıyor.

PARTİ KAPATMA

Parti kapatılmasında ''odak'' tanımı, yeniden yapılıyor. Hüküm, şu şekilde değiştiriliyor:

''Bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiler o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre, genel başkan, merkez karar ve yönetim organları veya TBMM 'deki grup genel kurulu veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiler doğurdan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiıği taktirde, söz konusu fiilerin odağına haline gelmiş sayılır. Anayasa Mahkemesi, buna göre kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir. Anayasa Mehkemesi'nce siyasi partilerin kapatılmasına üçte iki çoğunlukla karar verilir.''

YASAMA DOKUNULMAZLIĞI

Bağdaşmazlık hükmünde yapılan değişiklikle, TBMM üyelerinin özel ya da ticari faaliyetle uğraşmaları yasaklanıyor.

''Yasama dokunulmazlığı''nı düzenleyen Anayasa'nın 83. maddesi, yeni baştan yazılıyor. ''Yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı'' başlığı taşıyan madde şöyle:

''TBMM üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Meclis'te ileri sürdükleri düşüncelerden, aynı birleşimdeki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça, bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan hiçbir şekilde sorumlu tutulamazlar. İçtüzük gereğince verilecek disiplin cezaları saklıdır.

Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir miletvekili, Meclis'in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Bir milletvekili hakkında seçimden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, milletvekiliğinin sona ermesine bırakılır. Tekrar seçilen milletvekilihakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclis'in yeniden dokunulmazlığın kaldırılmasına bağlıdır. Dokunulmazlık süresince dava ve ceza zamanaşımı işlemez.

Şu kadar ki, ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali ile zimmet, ihtilas, ırtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma cürümlerinden dolayı bir milletvekilinin sorguya çekilmesi ve yargılanması için Meclis'in kararı alınmaz. Bu hallerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, durumu hemen ve doğrudan doğruya TBMM'ne bildirmek zorundadır. Ancak bu hallerde de suç işlediği ileri sürülen milletvekili, ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali veya Meclis'in kararı olmadıkça tutulamaz ve tutuklanamaz.

TBMM'deki siyasi parti gruplarınca yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.

Milletvekili hakkındaki ceza davaları, Yargıtay'da görülür. Bu davalarla ilgili hazırlık soruşturmasının yürütülmesi, kamu davasının açılması, hükmün temyizi ve diğer yargılama esasları kanunla düzenlenir.''

MECLİS SORUŞTURMASI

Meclis soruşturmasını düzenleyen 100. maddenin de soruşturma ile ilgili işin komisyonlar ve Genel Kurul'da gizli oyla sonuçlanması biçiminde değiştirilmesi öngörülüyor. Ayrıca soruşturma komisyonu raporunun 7 gün sonraki birleşimde görüşülmesi hükmü getirilerek, bu konudaki işlerin sürüncemede kalmasının önlenmesinin sağlanması amaçlanıyor. Bu yolla meclis soruşturması gibi önemli bir denetim mekanizmasının siyasallaşmasının önüne geçilmesinin de amaçlandığı da bildirildi.

CUMHURBAŞKANI'NIN YETKİLERİ

Anayasa'nın, Cumhurbaşkanı'nın ikinci kez seçilmesini önleyen 101. maddesinde değişiklik öngören teklif, ikinci kez seçilebilmeye olanak sağlıyor. Teklifle mevcut Cumhurbaşkanı'na da bu hak tanınıyor.

Cumhurbaşkanı'na yasaları kısmen TBMM'ye gönderme yetkisi tanıyan teklif, Cumhurbaşkanı'nın yargı, YÖK üyeleri ile üniversite rektörlerinin seçimiyle ilgili yetkilerini kaldırıyor.

Anayasa'nın 105. maddesinde de değişiklik öngören teklifle, Cumhurbaşkanı'nın işlemlerine yargı yolu açılırken, Yüce Divan'a sevkedilen Cumhurbaşkanı'nın görevinin kendiliğinden sona ereceği hükmü getiriliyor.

Bir başka değişiklikle TBMM'nin en az üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine karşı Cumhurbaşkanı'nın halk oylamasına gitme yetkisi kaldırılıyor.

MİLLİ GÜVENLİK KURULU

118. madde değişikliği ile MGK bünyesine Başbakan Yardımcıları ileMaliye ve Adalet Bakanlarının da eklenmesini öngörülüyor. Maddedeki bir başka değişiklikle MGK kararlarının tavsiye niteliğinde olduğu vurgulanıyor.

12 EYLÜL'E YARGI YOLU

Geçici 15. maddede yapılması istenilen değişiklikle 12 Eylül 1980-6 Aralık 1983 döneminde çıkartılan yasalar, KHK'ler ile Anayasa Düzeni hakkında Yasa uyarınca alınan karar ve tasarrufların Anayasa'yaaykırılığının iddia edilebilmesine olanak sağlanıyor.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararlarına karşı da yargı yolu açılmasını öngören teklifte, Adalet Bakanı'nın Kurul Başkanlığı, Müsteşarının Kurul üyeliğine son veriliyor. Ayrıca üyelerin Cumhurbaşkanı tarafından atanması bölümü de değiştiriliyor.

AF YETKİSİ

TBMM'nin af yetkisi ile ilgili Anayasa'nın 14. maddesine gönderme yapan sınırı kaldıran teklif, genel veya özel af kararının TBMM'nin üye tam sayısının ancak beşte üçü ile alınabileceği hükmünü getiriyor. (Ankara/aa)





Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!