Güncelleme Tarihi:
Türkçe'den yabancı dillerden birine, örneğin Fransızca'ya bir sözlük hazırlandığını ve eserin bildiğimiz geleneksel sözlük şeklinde değil, 'şiir' olarak kaleme alındığını düşünelim. Bugünün insanına garip gelebilcek olan bu sözlük biçimi Osmanlı İmparatorluğu'nda sıradan bir uygulamaydı ve bu tür kitaplara 'Tuhfe' denirdi.
Sözlük anlamı 'hediye' demek olan 'tuhfe', Türk edebiyatında edebi bir türün adıdır. Divan şairlerinin şiir şeklinde kaleme aldıkları sözlüklere 'tuhfe' denir.
Şairlerin ve yazarların bazan çocukları bazan da torunları için hazırladıkları bu sözlüklerin amacı Türkçe'de sıkça kullanılan Farsça ve Arapça kelimeleri anlamlarıyla beraber öğretmekti. Edebiyatımızda bu türün ilk örneği, İbn Melek adıyla anılan Abdullatif İzzeddin'in 1392'lerde torununa Arapça öğretmek üzere yazdığı sözlüktü. Ferişteoğlu Lugati adıyla bilinen bu eser zamanla çok popüler oldu ve benzer sözlüklerle birlikte nazireleri de ortaya çıktı.
Ferişteoğlu'nun yolundan giden Mevlevi şairi Muğlalı Şahidi İbrahim Dede (ölümü: 1550) bu türün en ünlü sözlüğünü yazdı. 'Tuhfe-i Şahidi' olarak bilinen eser Farsça'dan Türkçe'ye şiir şeklinde bir sözlüktü. 16. yüzyılın ünlü biyografi yazarı Aşık Çelebi 'Şahidi'nin lügatını hangi akıllı çocuk okusa üstad, hangi aptal çocuk ezberlese hafız kesilir' diye yazar.
Eski dönemlerde Arapça ve Farsça kelimeler için yazılan 'Tuhfe'ler, 19. yüzyılda Fransızca'ya döndü. Bunda Osmanlı toplumunun Batı'ya açılmasının büyük rolü vardı. İlk ve tek Fransızca 'tuhfe' örneği, 1849-50 yılında yayınlandı. 'Miftah-ı Lisan' yani 'Dilin Anahtarı' adıyla basılan eseri Halis Efendi kaleme almıştı. Prefesyonel tercüman olan yazar, önsözünde kitabını bu dile yeni başlayanlar için kaleme aldığını söylüyordu.
aşağıdaki kutuda şiir şeklinde oldukları için çok çabuk ezberlenen tuhfelerden birinden, Halis Efendi'nin 'Miftah-ı Lisan'ından küçük bir bölüm yeralıyor. Bakalım siz de hemencecik ezberleyip Fransızca'yı öğrenebilecek misiniz?
HALİS EFENDİ’DEN Fransızca SÖZLÜK
'Allah diyo (dieu) gökler siyo (cieux) yer ter (terre) komanse (commenser) ibtida
Daim tujur (toujours) baki eternal (eternel) infini (infini) bi-intiha
Mescitle cami moskedür (mosquee) ıklis (eglise) kilisedür dahi
Sufi devodur (devat) infidel (infidele) káfir ipokrizi (hypocrisie) riya
Bonsuvar (bonsoir) gece için gündüz içindir bonjur (bonjour)
Aşinalıkta selam vermeye olmuş mahsur
Veda etmek adiyö (adieu) hem salu (saluer) verme selam
Adiyö (adieu) hıfz-ı Hüda'da kalınız fen (fin) encam'
Prof. Dr. Günay Kut
(Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı)