Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2003 00:00
Dede Efendi neden diskotekte dinlenmesin? Bu sorudan yola çıkan Ä°stanbul Devlet Türk MüziÄŸi TopluluÄŸu solisti Mehmet Akça, bestecinin eserlerini modern sazlarla yüksek tempoda kaydetmek için kollarını sıvadı. Dede Efendi'nin tüm eserlerini külliyat halinde yayımlama projesini Kültür Bakanlığı'na kabul ettiren Akça yeni yayımlanan Bestegül albümünde ilk iki modernizasyon denemesine yer verdi. Ney, kanun, ut gibi geleneksel çalgıların yanısıra synthesizer, elektro bas ve bateri eÅŸliÄŸinde seslendirilen eserler Klasik Türk MüziÄŸi çevrelerinde soÄŸuk duÅŸ etkisi yaptı.Kültür Bakanlığı Ä°stanbul Devlet Türk MüziÄŸi TopluluÄŸu solistlerinden Mehmet Akça'nın yeni çıkan ‘‘Bestegül’’ adlı albümü, Türk Sanat MüziÄŸi camiasında yeni bir tartışma açacak. Çünkü Akça, klasik yorumcuların karşı çıktıklarını denedi, Dede Efendi ve Hacı Arif Bey gibi ünlü bestekarların eserlerini synthesizer, elektro bas, bateri gibi modern sazlarla yorumladı.Akça on beÅŸ yıldır Klasik Türk MüziÄŸi ile uÄŸraşıyor. Uzun yıllar Kültür Bakanlığı Elazığ Türk MüziÄŸi Korosu'nda çalıştı. Altı ay önce bakanlığın Ä°stanbul'daki korosuna atandı. Akça'nın Ä°stanbul'a atanmasının nedeni ise sanatçının Kültür Bakanlığı'na sunduÄŸu proje. ÖZEL PROJEYE TAYÄ°N ÖDÃœLÃœMüziÄŸe baÅŸladığı günden bu yana Dede Efendi'nin eserleri üzerinde yoÄŸunlaÅŸan Akça, Kültür Bakanlığı'na ‘‘Dede Efendi'nin tüm eserlerini solo okuyup, bir koleksiyonda toplama’’ önerisi götürdü. Öneri ana hatlarıyla bakanlık tarafından kabul edildi. 10 yılda tamamlanması beklenen projenin 1 milyon dolarlık bütçesi inceleme aÅŸamasında. Mehmet Akça, bakanlıktan aldığı desteÄŸi Türk Sanat MüziÄŸi camiasından alamadı. Geleneksel müziÄŸin modernizasyonu konusundaki görüşleri eleÅŸtirildi. Yine de Dede Efendi koleksiyonu için hazırlıklara baÅŸlayan Akça, bestecinin dillerden düşmeyen ‘‘Ey Büt-i Nev Eda’’ adlı eserini modern sazlar eÅŸliÄŸinde yorumlayarak ilk albümüne aldı. Akça'nın ilk albümü ‘‘Bestegül’’, geçen hafta Moral Prodüksiyon etiketiyle yayımlandı. Albümde Dede Efendi'ye ait iki, Hacı Arif Bey'in de bir eseri bulunuyor. Sanatçı, Yunus Emre, Aziz Mahmud Hüdai, Abdülmacid Åžeyhi'ye ait güftelere yazdığı müziklerin yanısıra kendi ÅŸarkılarını da seslendirdi. Bestegül'deki eserlerin birçoÄŸu Kutlu DoÄŸum Haftası nedeniyle Hz. Muhammed'e ithaf edilmiÅŸ ilahilerden oluÅŸuyor.HALK NEDEN MAHRUM OLSUN?Bu tür çalışmaların Klasik Türk MüziÄŸi'nde kaliteyi düşüreceÄŸi yolundaki iddialara Akça ÅŸu cevabı veriyor:‘‘Dede Efendi'nin 283 bestesi var. Klasik yorumlardan taviz vermeyelim, diyenler bunların sadece 50'sini dinliyor. DiÄŸerleri ne olacak? Halkımız bu eserlerden niye mahrum olsun? Dede Efendi sadece Fatih'te dinlenmesin, Etiler'de, Ortaköy'de de dinlensin. Bu çalışmalar yapıldığında kalitenin düştüğüne kim karar verecek? Belli bir kesim mi? Bu tutum devam ederse Dede Efendi'nin parçaları arÅŸivlerin tozlu raflarında kaybolup gidecek.’’Akça, Dede Efendi'nin eserlerinin klasik gibi görünmekle birlikte modern yorumlara en açık eserler olduÄŸunu savunuyor. Zülfü Livaneli'nin, ‘‘Yangın Yeri’’ albümünde Dede Efendi'nin klasik eserlerinden ‘‘Ey Büt-i Nev Eda’’sına yer verdiÄŸini hatırlatıyor: ‘‘Bunun eleÅŸtirilecek bir yanı yok. Büyük besteciyi kitlelerle buluÅŸturma adına güzel bir çalışma. Ä°lk albümümde ben de okudum bu eseri. Müslüm Gürses de Dede Efendi'nin bestelerini okuyabilir. Bazı kiÅŸilerin Dede Efendi'yi tekellerine almalarına anlam veremiyorum.’’SIRADA MEVLEVÄ° AYÄ°NÄ° VARAkça'ya göre Dede Efendi elit kesimden deÄŸildi, halk adamıydı. Hüzzam Mevlevi Ayini'nden Köçekçeler'e kadar tüm bestelerini halkın içinde yapmıştı. ‘‘Proje kapsamında Hüzzam Mevlevi Ayini'ni daha zengin bir müzikal altyapıyla yorumlamayı düşünüyorum. DiÄŸer ayinlerini, köçekçelerini belki de yeniden aranje ederek yorumlayacağız.’’Büyük bestecinin küçük ve elit bir kitle tarafından dinlendiÄŸine dikkat çeken Akça, ÅŸunları söylüyor:‘‘Dede Efendi'nin çaÄŸdaÅŸları olan Beethoven, Bach gibi Batılı besteciler tüm dünya tarafından dinleniyor. Hepsinin eserleri bir koleksiyon halinde satışa sunuluyor. Ancak Dede Efendi'nin tüm eserlerinin yer aldığı bir çalışma yok. Oysa Dede Efendi'nin besteleri içinde toplumun tamamını kucaklayacak parçalar var. Köçekçelerin içinde remiks yapılacak eserler var. Bunlar niye temposu yüksek, modern sazlarla çalınan eserler haline gelmesin? Dede Efendi'nin eserleri neden diskoteklerde dinlenmesin?’’EN DETONE SES DEVLET TÃœRK MÃœZİĞİ KOROSUNDADede Efendi'nin eserlerini farklı tarzda yorumlayarak klasik yorumcuların ÅŸimÅŸeklerini üstüne çeken Mehmet Akça, özellikle gençler arasında ‘‘Türk Sanat MüziÄŸi adamı uyutur’’ algılamasının yaygın olduÄŸuna dikkat çekiyor: ‘‘Yüz kiÅŸilik koroya ritim koymazsanız dinleyenler elbette uyur!’’ Akça, Devlet Türk MüziÄŸi Korosu'nu da eleÅŸtiriyor: ‘‘En detone ses Devlet Türk MüziÄŸi Korosu'nda. Bu yapılan bir araÅŸtırma sonucunda ortaya çıktı. ArkadaÅŸlarımı bazen konserlerimize davet ediyorum. 'Yastık getirelim mi?' diyorlar. Bu algılamanın deÄŸiÅŸmesi lazım.’’ENDER ERGÃœNÄ°stanbul Devlet Klasik Türk MüziÄŸi Korosu Åžefi Münir Nurettin'e bile nasip olmadıDede Efendi çapında bir zatın eserlerinin solosu Münir Nurettin Bey çapında bir kiÅŸi tarafından yapılabilirdi. Ancak ona bile nasip olmadı. Dede Efendi'nin eserlerinin modern sazlarla yorumlanması müzik otoritelerinin geniÅŸ çapta konuÅŸacağı bir husus. Yeniliklere açık olmak lazım ancak bu konu enine boyuna tartışılmalı.AVNÄ° ANILBesteciBu iÅŸin bir ölçüsü olmalıKeman ve çello da Batılı saz. Ama kullanıyoruz. Dede Efendi'yi yorumlarken klasik sazların dışındaki sazlar elbette kullanılabilir. Ancak bir ölçüsünün olması lazım. Mesela piyanoyu kullanamazsınız. Yaylı sazlar niye olmasın? Dede Efendi'nin çok dar bir kesim tarafından dinlendiÄŸi doÄŸrudur. Rahmetli Münir Nurettin Selçuk bir gün bana ‘‘Avni, biz bu müziÄŸi Ä°zmit'ten öteye geçiremedik’’ dedi. Dede Efendi'nin geniÅŸ kitlelerle buluÅŸması lazım.ARÄ°F ERDEBÄ°LÄ°stanbul Türk MüziÄŸi TopluluÄŸu Genel Sanat YönetmeniOtantiÄŸi bozmamak lazımBu tür çabalar dün olduÄŸu gibi bugün de oluyor. Ä°ÅŸin otantiÄŸini bozmamak lazım. Åžahsen bu tür çalışmalara sıcak bakmıyorum ancak toplumun Klasik Türk MüziÄŸi ile ilgili yeni ve farklı beklentilerinin olduÄŸu da bir gerçek. Bestelerin özünü bozmadan, titiz davranılarak eski eserlere yeni yorumlar yapılabilir.Â
button