DEAŞ'ın sözde 'Sincar Askeri Emiri'ne' 7,5 yıl hapis, oğluna beraat

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Melikgazi ilçesi Esentepe Mahallesi'ndeki bir eve geçtiğimiz 18 Eylül günü operasyon yaptı. Operasyonda Irak'ta bulunduğu dönemde DEAŞ adına sözde 'Sincar askeri emiri' ve örgüt içinde ağır silahçısı (havancı) olarak görev yaptığı iddia edilen Abdülhalık El Kurdi ve örgüt adına Telafer'de savaştığı öne sürülen oğlu Mehdi Kurdi yakalandı. Zanlıların 1 yıl önce Türkiye'ye kaçak olarak girdikleri, Esentepe Mahallesi'ndeki bir gecekonduya yerleşip, kağıt ve hurda toplayarak geçindikleri belirlendi. Baba ve oğlu tutuklanarak, cezaevine konuldu.

Haklarında 'örgüt üyesi olmak' suçundan Kayseri 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan baba ve oğulun bugün görülen ikinci duruşmada savunmaları alındı. Avukatıyla birllikte mahkemede hazır bulunan tutuklu sanık Abdulhalık El Kurdi, tercüman eşliğinde verdiği savunmasında Musul'da yaşadığını, 1 yıl önce yasa dışı yollarla Kayseri'ye geldiğini anlattı. El Kurdi, "2016'ya kadar Irak'ta köyümde yaşadım. 2016'dan sonra Telafer'den, Suriye'nin Azez kentine geçtim ve bir süre orada yaşadım. Bir yıl önce de Hatay üzerinden yasadışı yollarla Türkiye'ye geçtim. Irak ve Suriye'de yaşadığım dönemlerde DEAŞ saflarında yer almadım. Zaten, Azez, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kontrolündeydi" diye konuştu.

'DEAŞ ÜYELERİNİN OLDUĞU VİDEODAKİ FOTOĞRAF BANA AİT'

Video paylaşım sitesi YouTube üzerinden paylaşılan ve DEAŞ üyeleri olduğu iddia edilen video ile ilgili de "YouTube'da yer alan videodaki fotoğraf bana ait. Ama, ben koymadım. İbni Beled isimli kullanıcı tarafından yayınlanan ve Telafer bölgesindeki DEAŞ'lıların bulunduğu videonun kim tarafından yüklendiğini bilmiyorum. Fotoğrafın bana ait olduğunu kabul ediyorum. Ama videoda, fotoğrafın altında yazan isim bana ait değil, ismim yanlış yazılmış. Birileri evime girip, fotoğrafımı almış olabilir" dedi.

'SAKAL BIRAKMAYANI DEAŞ ÖLDÜRÜYORDU'

Musul'da DEAŞ egemenliği olduğunu dile getiren Abdulhalık El Kurdi, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Tüm erkeklere DEAŞ sakal bırakma zorunluluğu getirdi. Sakal bırakmayanları cezalandırıyordu. Hatta öldürüyordu. Ben de bu yüzden sakal bıraktım. Telefonumdan Suriye ve Irak'taki olayları takip ediyordum. Telefonumda DEAŞ bayrağının bulunması okuduğum haber sitelerinden bir kalıntı olabilir. DEAŞ, köyümüze gelince zulüm yapmaya başladı. Köyümüzde geniş bir arazimiz vardı. Zulümden kaçmak için buraya geldim. Bir yıl Azez'de beklememin nedeni parasızlık oldu, arabamı sattıktan sonra Türkiye'ye geldim. DEAŞ'lı değilim. Türkiye'ye yaşamaya geldim. Beni aileme gönderin."

Tercümana gerek olmadığını, Türkçe bildiği için kendisini ifade edebileceğini belirten Mehdi Kurdi de, "DEAŞ'lılar köyümüzü ele geçirdi. 2016'dan sonra köyümüzü terk edip, Türkiye'ye geldik. DEAŞ ile irtibatım yok. DEAŞ, köyümüzü işgal ettiğinde 14 yaşındaydım. Biz buraya ekmek için geldik. Örgütle alakamız yok. Ailemiz mağdur oldu. Suçsuzum" dedi.

Mahkeme heyeti, Abdulhalık El Kurdi'yi 'Silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mehdi Kurdi'nin ise delil yetersizliğinden beraatine karar verdi. Mahkeme tutukluluk halinin devamına karar verdiği babayı cezaevine geri yollarken, oğlu tahliye edildi.