Güncelleme Tarihi:
SURİYE’de geçen martta başlayan rejim karşıtı gösteriler sırasında atılan sloganlardan biri, “Defol Mahluf, hırsızları istemiyoruz” şeklindeydi. Devlet Başkanı Beşar Esad’ın dayısının oğlu olan Rami Mahluf’u kasteden göstericiler, Mahluf’a ait cep telefonu operatörü Syriatel’in binalarını ateşe vermişti.
İsyanın başından beri genel af ve hükümet değişikliği gibi küçük tavizler veren Esad, sonunda, Mahluf’u da silmiş görünüyor. Esad’ın kardeşi Mahir ile birlikte protestocuların boy hedefi olan Mahluf, iş dünyasından çekildiğini açıkladı.
Birçok sektörde kurduğu tekeller nedeniyle “Suriye ekonomisinin ahtapotu” diye anılan Mahluf, “Bundan böyle kendime kişisel kazanç sağlayacak hiçbir yeni projeye girmeyeceğim. Syriatel’deki yüzde 40 hissemin getirisini son olaylarda şehit olan Suriyeliler’in ailelerinin bakımını da kapsayacak insani yardım projelerine harcayacağım. Yönetimini bırakacağım şirketler ise istihdam üreterek ulusal ekonomiye destek vermeyi sürdürecek” dedi.
3 milyar dolarlık servet
Rami’nin babası Muhammed, Beşar Esad’ın annesi Enise ile kardeş. Financial Times’a göre telekom, petrol, gaz, inşaat, bankacılık, havayolları ve perakende sektörleri başta olmak üzere Suriye ekonomisinin yüzde 60’ını yöneten Mahluf’un serveti 3 milyar dolar. New York Times, Mahluf’un son açıklamasını “Esad’dan önemli bir taviz” diye niteledi. Ancak muhalifler, ABD ve AB’nin yaptırım listesinde bulunan Mahluf’un yaptığı açıklamanın “kozmetik” olduğu öne sürerek gösterilerin süreceğini açıkladılar. Suriyeli bir işadamı, “Beşar kuzenlerinin etkisi altında. Babası Hafız’ın asıl veliahtı olan ama 1994’te bir trafik kazasında ölen ağabeyi Basil böyle değildi” dedi.
Gazetesi Türkiye aleyhine dönmüştü
Kısa süre önce Suriye lirasına istikrar kazandırmak için merkez bankasına 1 milyar dolar yatıran Rami Mahluf, körfez ülkelerinden yatırımcıları çekerek kendisine “bölgesel işadamı” imajı yaratmak istiyordu. Mahluf’un sahip olduğu El Vatan Gazetesi’nde henüz geçen ay ortasına kadar Türkiye’yi öven haber ve yorumlar çıkıyordu. Ancak gazete 12 Mayıs’ta tavır değiştirdi. Nizar Sellum imzasıyla yayımlanan köşe yazısında “Türk modeli” sert dille eleştirilirken, Ankara da “küstahlıkla” suçlandı.