Güncelleme Tarihi:
Zeynep Gürcanlı YAZIYOR
Gezi ilk olunca, bazı küçük ayrıntılar da dikkat çekti;
Mesela, Mardin Valisi Hasan Duruer’in Bakan ve heyeti onuruna verdiği akşam yemeğine, şehrin tüm ileri gelenlerinin katılmasına rağmen, Mardin’deki 70. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Selim Mert’in hiç görünmemesi…
Oysa Dışişleri Bakanı Davutoğlu Mardin gezisi programı çok düşünülerek hazırlanmıştı;
Ve bu çerçevede Davutoğlu, Mardin’de ilk iş olarak Vali Duruer’i, ardından da Tugay Komutanı’nı ziyareti programına koydurmuştu.
Nitekim Dışişleri Bakanı, Mardin Valiliğinden hemen sonra, yanında Büyükelçileri ile birlikte Tugay’a giderek, Komutanı ziyaret etti.
Ancak gündüz yapılan bu ziyarete rağmen, akşam saatlerindeki resmi yemekte Tugay komutanı yoktu.
Tugay komutanının yokluğunu Dışişleri ekibine sorduğumuzda, “daveti Valilik organize etti, davetiyeleri Vali Duruer gönderdi” yanıtını aldık.
Kısacası, Tugay komutanının, rutin ve alışılmış protokol uygulamalarının dışına çıkarak, yemeğe katılmaması, Mardin gezisine ilişkin “ilginç bir ayrıntı” olarak kayıtlara geçti.
YEZİDİ, SÜRYANI AÇILIMI
Gezinin bir başka ilginç unsuru, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Türkiye’deki azınlık gruplarına sahip çıkan tavrı oldu.
Mardin gezisi, hem “Kürt açılımının” önemli bir ayağını oluştururken, hem de Davutoğlu’nun verdiği mesajlarla, yaptığı temaslarla, “Süryani, Yezidi açılımının” ilk adımını da atmış oldu.
Dışişleri Bakanı’nın DeyrülZeferan Kilisesi’ni ziyareti, üstelik bu kilisede yurtdışına çıkarılmış Süryanı tarih ve sanat eserlerinin geri getirilmesi konusundaki sözleri, “onlar bizim kültürümüz” mesajı çok önemliydi.
Belli ki, hem Turizm, hem Dışişleri Bakanlıkları, ülkeden çıkarılan bu eserlerin peşine düşecek.
Ancak akla gelen soru şu?
Sanat eserlerini geri getireceksiniz. Ya, özellikle son on yıllarda akın akın Türkiye’den ayrılan, özellikle de Avrupa’ya yerleşen Süryani ya da Yezidi kökenli Türkiye vatandaşları?
Rakamlar hakikaten acıklı;
Süryanilerin bir dönem merkezi olan Mardin bölgesinde topu topu 2000 kadar Süryani kalmış. Yezidilerin durumu daha da vahim;
kalan yezidi sayısı yaklaşık 100 kişi.
Bunu da sorduk Dışişleri Bakanı’na. “Giderek azalan Süryani, Yezidi nüfusu konusunda neler yapacaksınız?” dedik.
Yanıt olumlu oldu. Bakan, “onların geri dönüşleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Ancak ayrıntı vermedi.
Bakalım, Süryani-Yezidi açılımının devamı gelecek mi?