Güncelleme Tarihi:
Davutoğlu burada partililere seslendi.
İşte Başbakan’ın konuşmasından satır başları:
BAHÇELİEVLER
Öğrencilik yıllarım Bahçelievler’de geçti. O yıllarda sokaklarda çamur içinde yürürdük.
Okulda öğretmenimiz farklı konularda oyunlar hazırlayarak oynamamızı isterdi.
Bir gün yine öğretmenimiz Türkiye’de seçimler konulu bir oyun hazırlamamız istedi ve benim de başbakan rolünü oynamamı istedi.
O gün çizmelerimi giyip evden okula giderken çizmelerim çamur içinde kalmıştı. Çıktım oyunu oynadım ama o günden sonra bana bir süre ‘çamurlu başbakan’ adını takmışlardı çizmelerimdeki çamurdan dolayı.
Dün akşam sayın cumhurbaşkanımızla konuştum. Soğuk algınlığından dolayı biraz rahatsızlığı vardı ama gönlünden gelen gür bir sesle Bahçelievler’e selam söyledi.
METRO AÇILIŞI
Bizim için Mescidi Aksa ile Kabe arasında fark yoktur. Onları korumak bir görevdir. Çağrımız barış çağrısıdır. Bundan üç sene önce hakkımızda verilen bir gensoruyla ilgili bir CHP milletvekili niçin Kudüs'le bu kadar ilgileniyorsunuz demişti. İnternette görebilirsiniz. 2010'du, ona verdiğim cevabı bir kez daha buradan, Kudüs'ün kardeşi İstanbul'dan veriyorum. İstanbul'un kaderi Şam'ın Saraybosna'nın kaderiyle birdir, bir olacaktır.
Dün akşam biraz rahatsızlandığı için görüştüğüm cumhurbaşkanımızın da size selamları var, onu da ileteyim. Şu anda aramızda olmasa da İstanbul'u, İstanbul'a yaptığı hizmetlerle bütün İstanbulluların kalbindedir. Babamın mağazasına Mahmutpaşa'dan Cağaloğlu'na attığım her adımda tarih bilincini buradan öğrendim. Her bir camiden ders alarak büyüdük biz.
"ESKİDEN AKSARAY'DAN İSTANBUL'UN HER BİR KÖŞESİNDEN MİNİBÜS KALKARDI"
Eskiler bu Aksaray'ı bilirler, Aksaray'ın her bir köşesinden İstanbul'un semtlerine minibüsler kalkardı. İnsanları üst üste gittiği minibüsler. Yollarda çamurlu yollardan geçilirdi. İçerde ayakta zor dururdunuz, oturacak yer bulamazdınız. Minibüs bulmak bir sıkıntıydı, otobüs bulmak bir sıkıntıydı, içine bindikten sonra seyahat bir işkenceydi.
Şimdi hem yerin üstünde etkin ulaşım hatları oluşturuldu, hem de metro hatlarıyla yeni hatlar inşaat edildi. Son 10 yılda 141 kilometre metro hattı yapıldı.
2019'a kadar bu 430 kilometreye çıkacak, 2019'dan sonra 776 kilometreye daha sonra daha ileri aşamalara geçecek. Bunun önemi şudur, suriçi başta olmak üzere Üsküdar, Eyüp gibi tarihi semtlerin yerin üstünde korunması için ulaşımın yerin altına inmesi lazım.
Aksaray - Yenikapı kısa gibi görülebilir. Halbuki bu hattın tamamlanmasıyla İstanbul'daki bütün raylı sistemler birbirine irtibatlandırılıyor.
"GEL MARMARAY'I KULLAN"
Benden Kılıçdaroğlu'na bir mesaj var buradan. Bir gün gel de İstanbul'un Üsküdar'ı ile Yenikapı Marmaray’ını kullan sonra teşekkür ifa et.
Ama bilmez, o sadece kendi mahallesinde konuşur. Başka mahallelere gidemez. Başbakan olduktan sonra 11 şehri ziyaret ettim.
Sayın Bahçeli benim özür dilememi istemiş. Cumhurbaşkanımız Dersim'den özür dilediği için, ben de onu Hacı Bektaş'ta dediğim için yanlış yaptığımı söylüyor.
Buradan Sayın Bahçeli'ye ve arkadaşlarına söylüyorum. Tek parti dönemine sahip çıkmak gerekiyorsa CHP çıksın siz sahip çıkmayın. Yoksa en çok rahmetli Türkeş'e ıstırap verirsiniz.
1937'te dersim katliamını yapanlar 1944'te başta Alparslan Türkeş olmak üzere bugün MHP'nin ideolojik arka planını oluşturan insanları tabutluklara soktular. Ve o zaman onları o tabutluklara sokanlar, Kazım Alöç sayın bahçeli. Git ve oku Kazım Alöç'ün okuduğu iddianameyi.
Diyor ki, bunların, Türkeş'in de diğerlerinin de vatana ihanetleri sabittir. Bu vatan hainlerini herhalde Pera Palas'ta ağırlayacak değildik, tabi ki zulüm yapılacaktır. Onların hak ettiği zulümdür.
Ey Bahçeli ister zulüm Dersim'de yapılsın isterse senin ideolojik öncülerine, hepsine sahip çıkarız.
Kılıçdaroğlu'na sorarsanız dokunmayın Esad'ına, IŞİD yaparsa problem var. HDP'ye sorarsanız Kobani'deki Kürtlere zulüm yapılırsa sahip çıkalım, Halep'teki Kürtlere zulüm yapıldığında bırakınız yapsınlar...
Ey Bahçeli esas sizin Türkeş'ten özür dilemeniz lazım. Çünkü eminim bu söylediklerinizi duysaydı 3 Mayıs 1944'te kendisine yapılanları bilerek size derdi ki "tek parti döneminin zulmünü savunmak MHP'ye kalmamalı" derdi.
Kuran kurslarını kapatan yasaklayan bir döneme sahip çıkmak MHP'ye kalmamalı. Git bunu iç Anadolu’da konuş ve de ki Dersim'de katliamı yapan CHP doğruydu de.
Dersim'de Seyit Rıza idama götürülürken, kim olursa olsun haykırır ve der ki "biz günahsızız. Acıyın, merhamet edin. ayıptır" der ve bir tek şey ister Bahçeli. Oğlu da idam edilecektir, Hüseyin. Oğlunun yaşı 17'den 21'e yükseltilir. Der ki oğlumu benden sonra asın, onun ölümünü görmeyeyim. Ama oğlunu gözleri önünde asarlar. Bu zulüm değil mi?