Güncelleme Tarihi:
Bakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:
- Mülteciler sorunu hakkında dün İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Bu yükün sadece komşu ülkeler değil tüm uluslararası toplum tarafından üstlenilmesi gerektiğini dile getireceğiz.
- Ben sınır vilayetlerdeki tüm vatandaşlara ve idari amirlere teşekkür ve takdirimi iletiyorum. Şu ana kadar hiçbir sıkıntı olmadan sabırla, anlayışla o kardeşlerimize kucak açtılar. Onlara insanlık ve savunduğumuz devlet geleneği adına teşekkürü borç biliyorum.
- Ama sosyal problemler konusunda tedbirler alınması normaldir. Pasaportsuz giriş yapanların kamplarda misafir edilmeleri uluslararası gerekliliktir. Pasaportuyla girenlerin ise ikamet düzenlemeleri yapılması doğaldır. Alınan tedbirler her vilayetin kendi şartları içinde olabilir. Değerlendirmeler yapılıyor ancak bu mültecilere dönük bir tutum değişikliği anlamına gelmez.
- İnşallah huzur bulup ülkelerine dönerler ve buradaki zamanı Türkiye’nin misafirperverliğinin güzel bir anısı olarak hatırlarlar.
“SURİYELİLERİ NEDEN ALDINIZ” SORUSUNA YANIT
- 75 milyonun vicdani aynasında bunun karşılığı olduğu kanaatinde değilim. Biz benzer tecrübeler yaşadık, Jivkov, Saddam, Miloseviç zulmetti, soydaşlara kardeşlere kucak açıldı. Tarihi boyunca kendisinden aman dileyeni korumayı görev edinmiş bir halk bize ne demez. Şunu mu yapsaydık? 80 bin insanı sınırın önünde tutup içeri almayıp hava bombardımanına keskin nişancılara hedef olmalarına rıza mı gösterseydik? Ben halkımızın vicdanında bu konuların değerlendirildiğine eminim. Bu itirazları dile getirenler halktan uzaktır.
ÜNAL'IN DURUMU
- Kameraman kardeşimizle iletişim koptuğu andan itibaren yakından ilgilendik. Bir kere önce üzücü bir haber gelmişti, elhamdülillah sağ sıhhati iyi. Ancak görüntülere bakınca fark edeceğiniz gibi dikte edilmiş bir açıklama yapılıyor gibi görünüyor ve bu daha önce de ortaya konmuş bir senaryo
- Daha önce iki gazeteci kardeşimiz de kaçırıldığında benzer şeyler ortaya atıldı. Şimdi de bir kameraman arkadaşımız Suriye’ye gitmiş. Daha önce de hep gazetecilik yapmış bir kameraman bir anda silahlı militana dönüşebilir mi? Yaklaşımın hatası burada. Rejim kameramanı muhalifi terörist ilan eder. Bu iddiaları ciddiye almıyoruz, ama sağlığından birinci derecede Suriye sorumludur. Türk ve uluslararası medya kuruluşlarına ve köşe yazarlarına sesleniyorum. Gazeteciliğe saygınız varsa hep beraber Cüneyt kardeşimizin kurtulması için çalışalım.
MÜLTECİLER SINIRDA BEKLETİLİYOR
Diğer yandan AFP'ye konuşan bir Türk diplomat, yaklaşık 7 bin Suriyeli mültecinin Türkiye'ye geçmek için sınırın diğer tarafından beklediğini belirtti.
Yeni mülteci kampları açılana kadar bekletilen Suriyelilerin, 5 bininin Öncüpınar'da, 2 binininse Kilis'teki sınır kapıları yakınlarında olduğunu söyledi.
Associated Press, mültecilerin sıkı güvenlik denetiminden geçirildikten sonra Türkiye'ye alınmasının planlandığını, bu yüzden sürecin yavaş işlediğini bildirdi. Ajans, PKK'lıların ve cihatçıların Türkiye'ye sızmasından çekinen Türk yetkililerin son dönemde bölgedeki güvenlik önlemlerini artırdığını ifade etti.