Güncelleme Tarihi:
Seçim çalışmalarını sürdüren Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün Çanakkale Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslendi. Davutoğlu, konuşmasına Çanakkaleliler’i selamlayarak başladı, yaklaşık 2 saat geç kaldığı için alandakilerden özür diledi. Türkiye’nin her iline, bir il bile eksik kalmayacak şekilde gittiklerini söyleyen Davutoğlu, "Diğer partiler bunu söyleyebildiler mi? Türkiye’nin her yerine gittiler mi? Buraya gelip milliyetçilikten, cumhuriyetçilikten bahsedenler Türkiye’nin her iline gittiler mi? O zaman Çanakkale Meydanı’ndan söz verelim, ses verelim, şehit veren her ile giden tek parti AK Parti. Türkiye’nin her köşesinde al bayrağı dalgalandıran AK Parti. Bugün burdayız, sadece Anadolu’da değil, Rumeli’deyiz. Hakkari’deyiz yarın, Yüksekova’ya gidip havaalanı açacağız. Bir gün doğudayız, bir gün batıda, bir gün kuzeydeyiz, bir gün güneyde. Her yere giden parti kim? Türkiye’yi kardeş kılan, milli birliği savunan parti kim? Çanakkale şehitleri gibi dimdik, 81 ilde nöbette olan parti kim? Onlar konuşur, AK Parti, al bayrağı dalgalandırır her zaman" diye konuştu.
MUHALEFET PARTİLERİNİ ELEŞTİRDİ
Konuşmasında sık sık muhalefet partilerini eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:
"Dün İzmir’deydim. CHP’nin 33 ilde, MHP’nin 45 ilde vekili yok. Doğudaki bazı illerde MHP ile CHP, yüzde 2. Bunlarda Çanakkale ruhu olabilir mi? Türkiye’nin her yerine gitmeyen Çanakkale’yi bekleyebilir mi? Onların torunlarını kucaklamayanlar Çanakkale ruhuna sahip çıkabilir mi? Çanakkale’de savaşanlar, Türk, Kürt, Boşnak, Alevi, Sünni diye ayrılmadılar, hepsi vatanı, bayrağı, milleti, devleti savundu. Şimdi ayırmaya çalışıyorlar, ’Siz şucunuz, bucusunuz’ diye ayırmaya çalışıyorlar. Benim dedemin kardeşi burada şehit düştü. Kim ne yaparsa yapsın, ’tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak’ demeye devam edeceğiz. Etnik ve mezhepsel ayırmaya çalışanlara fırsat verecek miyiz? Paralel operasyon yapmaya çalışanlara fırsat verecek miyiz? Ülkenin her noktasında bayrağı dalgalandırmaya devam edeceğiz. Çanakkale’de bir destan yazıldı. Savaşı kaybettik. Neden biliyor musunuz? Ekonomi zayıf, kendi silahımızı yapamıyoruz. Bugün 100 yıl sonra bir savaşı kazanmak yetmez arkasında mutlak zafere gitmek için devleti kudretli kılmak gerekir. 2002 yılına bakın Çanakkale’nin çocukları, Çanakkale’de geçit vermeyen o destansı yiğitlerin çocukları namerdin önünde boğun eğmişti IMF kapısında. 2002 yılında bizi IMF kapısına muhtaç ettiler. Kimdi Başbakan Yardımcısı?Bahçeli. Kimdi arka plandaki yöneticiler? 28 Şubat’çılar. Kimdi SSK Genel Müdürü? Kılıçdaroğlu. Bir tek silahımızı yapamıyorduk. Savunma sanayi durmuştu. Roketsan 2002 yılında kapatma kararı almışlardı. Milletin tersanelerine girmişlerdi. Silah yapma kapasitesi kalmamıştı. Diz çöktürmüşlerdi, diz çöktürülen devi kim ayağa kaldırdı? Bugün kendi Atak helikopterimizi yapıyoruz. Kim yaptı? Kendi tankımızı yapıyoruz. Kim yapıyor? Kendi insansız hava aracımızı yapılıyoruz. Eskiden İsrail yapıyordu. Kendi savaş uçaklarımızı yapıyoruz. Onlar konuşur Ak Parti yapar."
’BİZ YAPIYORUZ, FATİH’İN TORUNLARIYIZ’
Hükümetin icraatlarını ve ekonomik hamlelerini anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Gelelim ekonomiye. Onurlu bir tören yaptık geçen cuma günü. Neydi? Ordu- Giresun’da denizi doldurduk, denizin üzerinde havalimanı yaptık. Hani Kılıçdaroğlu varya hesap bilmeyen adam. Çıkıp konuştular da mega proje anlattılar. 2035 yılına zaman verdiler. ’Merkez ülke’ diye. Ben yazmışım kitabımda. Arka sayfadan okuyor. Yürüyen merdivene tersinden binen, kitabı da arkasından okur, o da bu kadar olur. Ordu Havalimanı’nı yaptığımızda söylediler; ’Önü deniz arkası dağ, yapılacak yer yok.’ Kılıçdaroğlu, olsa ’Binsinler kara trene gitsinler’ derdi. Biz der miyiz? Dağlar izin vermiyorsa, deleriz. Denizler izin vermiyorsa, dolgu yaparız. Aradaki fark bu. Bunlar kendileriyle yarışırlar, hayalleri bu. Dünyanın en büyük havalimanını İstanbul’da yapıyoruz. Biz yapıyoruz, Fatih’in torunlarıyız, yeri deleriz, denizi doldururuz. Dağları deler, milletle devleti buluştururuz. Şimdiye kadar Çanakkale Boğazı’nda köprü yapmak akıllarına gelmedi. Biz gelene kadar böyle bir proje yoktu. Salla geçtiğimiz boğaza şimdi köprü yapıyoruz. Ecdada sahip çıkmak bu. Önce karayolu geçidi vardı. Arkadaşları dinledim, detaylı bilgi aldık. Dedim ki ’Burada demiryolu geçişi de olacak.’ Marmara Otoyol ringi olacak. Artık Çanakkale bütün Marmara geçiş hatlarını kavşak noktası olacak."
Özel desteklerle tarımı kalkındırdıklarını söyleyen Davutoğlu, "SSK’yı batıran, emekliye bir şey getirebilir mi? Bir takım vaatlerde bulunuyor. Biz iktidara geldiğimizde en düşük işçi emeklisi 257 TL alıyordu. Şimdi 1037 TL, dört misli, reel rakamlar bunlar. Bağ-Kur emeklisi 66 TL, şimdi 816 TL yaptık. Emekli maaşlarını bin TL’ye kadar çıkartıyoruz. Emeklileri koruduk. Türk ekonomisi büyüdükçe gereken her türlü çalışmayı yaparız, ama emeklilerimizi namerde muhtaç etmeyiz. Kadınlarımızı yakın zamana özel hiçbir ayrıcalığa sahip değillerdi. Anayasaya biz bunu getirdik. Kadınlara, bacılara bir müjde daha vereyim. Sakarya’da dağıttım, burada da dağıtacağız. Doğum yapan anne, zengin olsun fakir olsun hangi yaşta olursa olsun devlete anneye doğum hediyesi veriyor. İlk çocuğa 300 TL, ikinci 400 TL, üçüncü çocuğa 600 TL" dedi.
Davutoğlu, "Eskiden, ’Anneler çocuk yapamasın da kişi başı hasıla artsın’ denirdi. Biz ’Daha genç, dinamik nüfus’ diyoruz. Hem çalışan hem anne olan dinamik Türk kadını istiyoruz. Gençlerimizin de erken evlenmesini istiyoruz. Gençlerimizin her türlü imkanını genişletiyoruz. Biz geldiğimizi burs 45 TL, şimdi 330 TL, yüksek lisans 660 TL. TOKİ başkanıyla konuştuk. Bütün dar gelirli vatandaşlara ayda 250 TL ödemeli 200 bin konut inşa edeceğiz önümüzdeki birkaç yılda. Bütün toplumsal kesimleri düşünüyoruz. Çanakkale’yi, kültür ve tarih merkezi haline getiriyoruz. Eskiden 250 bin kişi gelirdi bu sene 3 milyon kişi geldi" diye konuştu.
’BİZİ DURDURMAK İSTİYORLAR’
Her alanda geliştiklerini anlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Her alanda gelişirken, birileri bu hamleleri durdurmak istiyor. Durmasına izin verir misiniz? Türkiye yükselirken üç parti MHP, CHP, HDP bunların anlaştığı birşey yok. Hepsi farklı telden çalar ama seçimde aynı dilden konuşuyorlar. MHP bölücülere karşı çıkıyordu ama Bahçeli dedi ki ’HDP barajı aşarsa bizim işimize yarar’, HDP ile paslaşıyorlar. HDP’ye saldırı oldu. Biz hemen kınadık. Onlar ’Bunu AK Parti yapar’ dedi. Perde gerisinde aynı minvalde konuşurlar, aynı sözü gündeme getirirler. Neden? Çünkü bütün dertleri AK Parti’yi iktidardan etmek. Peki sadece bunlar mı? Burada üç tane de illegal çete var. Birisi Pensilvanya paraleli. Persilvanya’nın elçisi HDP’li Diyabakır’da konuşuyor. Kılıçdaroğlu televizyonlarında konuşuyor. İkincisi Kandil. PKK her gün tehdit ediyor. Bir üçüncüsü şimdi çıktı DHKP-C. Bir zanlı yakalandı bunu açık şekilde ortaya koyduk. 2007 yılında yakalanmış, HDP diyor ki ’Bunu DHKP-C yapmaz’ diyor. Perde gerisinde DHKP-C ile işbirliği yapandan hayır gelir mi? Şimdi altısı birden bu paralel altıgen. Allah aşkına millet bunlardan hesap sormaz mı? AK Parti’yi 7 Haziran’da durdurarak Türkiye’nin yürüyüşünü, yükselmesini durdurmak isteyenlere bir ders verecek miyiz? Sizin sözünüz önemli, bu Çanakkale sözü önemli."
Davutoğlu, "Çanakkale’yi sağlığın da merkezi yapıyoruz. Yeni devlet hastanesi yapıyoruz. Sizde uygun görünseniz, halk önünde refarandum yapalım. Dışişleri Bakanı olarak da benim selefim, ilk bakan olduğumda ilk onun mezarına ziyarete gittim. ’Sana yapılan bize da yapılırsa, demokrasiyi korumak için senini gibi yaparız’ dedim. Hastanenin adı Fatin Rüştü Zorlu olsun mu? Şu 27 Mayıs’a karşı çıkma cesareti gösteremeyenler, kınamayan Kılıçdaroğlu’na ’27 Mayıs’ta biz yoktuk’ diyen, kaçamak yanıt veren Bahçeli’ye HDP’ye bir ders verelim mi? Fatin Rüştü Zorlu Çanakkale de hastaneyle yaşasın mı?" diye sordu.
KILIÇDAROĞLU’NA YÜKLENDİ: BE EY GAFİL
Konuşmasının sonlarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir kez daha eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:
"Kılıçdaroğlu, şimdi fark etmiş diyorki Asya-Avrupa’yı merkez yapacağız. Be ey gafil. Sen şimdi onu söylüyorsun. Biz köprüyü yaparak, Asya’yla Avrupa’yı birleştirdik. Marmara’yı, Avrasya Tüneli’ni, üçüncü köprüyü yaptık. Melen su geçişini yaptık, üç katlı tüneli yapıyoruz, altıncısı da Çanakkale köprüsü. Çanakkale! Onlar konuşur Ak Parti yapar. 7 Haziran’dan itibaren ikinci yarı başlıyor. Birçok atılımın yapılacağı ikinci yarıya hazır mıyız? Bize destek verecek misiniz? Söz mü? Çanakkale! Bu 2-2 döneminden yorulduk. Biz 4-0 istiyoruz. Var mısınız beraberlik olmaz 4 sıfır net olacak. Dört, dört, dört. Bu dördün bir Rabia anlatımı var . Birde bir tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek vatan. Çanakkale 4 milletvekili istiyoruz. Söz mü? Gelin bir de bizim ahitleşmemiz var, İstanbul mitginde başlattık. Devam ediyoruz. Çanakkale şehitileri dinlesin. Bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya, milli birliği, insan onurunu korumaya, ülkenin her santimetrekaresine hizmet görtürmeye, her gönüle girmeye, her haneye zenginlik ve bereket vermeye, kudretli ve şefkatli yeni Türkiye inşa etmek için gece gündüz çalışmaya, Allah, tarih Çanakkale şehitleri ve millet önünde söz veririz."
Başbakan Davutoğlu, ardından partisinin milletvekili adaylarını tanıtıp, destek istedi.
MİTİNGDEN NOTLAR
Üzerinde, ’Yaşanacak bir Türkiye için sorunları sıfırlıyoruz’ yazan ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafının yer aldığı büyük bez afiş, AK Parti İl Teşkilatı tarafından alana getirilen iki vince asılan ve üzerinde Çanakkale milletvekili adaylarının resimleri bulunan büyük bir bez afiş ile kamufle edildi. Ancak gece asılan AK Parti afişi sabah rüzgarın etkisiyle bağlı olduğu ipten bir ucundan kopunca, arkasında kalan CHP afişinin Kılıçdaroğlu resmi olan bölümü ortaya çıktı. Görevliler, AK Parti’nin bez afişinin kopan yerini yeniden asarak miting öncesi Kılıçdaroğlu resmini bir kez daha kamufle etti. Mitingin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı’nın yan tarafında Demircioğlu Caddesi’nde bulunan Halkevleri Bürosu’nun balkonuna asılan ’Faşistin, gericinin, diktatörün üstüne yürü’ yazılı pankart, polis tarafından indirildi.
Hakkında arama kararı bulunduğu belirtilen bir kişi gözaltına alındı.
Miting alanına girenlere partililer tarafından sandviç, su, parti bayrağı, Türk bayrağı dağıtıldı. Cumhuriyet Meydanı erkekler ve kadınlar için iki ayrı bölüme ayrıldı.
’Hoş geldin Hocam’ yazılı dev pankart asıldı.