Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Tezkeresi üzerinde Hükümet adına söz aldı. 2006'da başlayan Lübnan İsrail Savaşı nedeniyle BM tarafından alınan kararla UNIFIL'ın kapsamının genişletildiğini belirten Davutoğlu, 5 Eylül 2006 tarihinde TBMM'de alınan karar doğrultusunda Türk askerinin Lübnan'da görev yapmasının sağlandığını bildirdi.
Konunun sadece Lübnan'da görev yapan silahlı kuvvetlerin UNIFIL'a yaptığı katkı olarak değil, Türk dış politikasının temel stratejik açılımları ve bu açılımlar çerçevesinde Orta Doğu'ya bakış bağlamında ele alınması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, “Türk dış politikasının temel hedefi, şu anda Türkiye'yi küresel ve bölgesel anlamda etkin aktörlerin arasında ciddi katkı sağlayan ülkeler arasında bulunmasını temin etmektir” dedi.
Meclisin vereceği tezkere kararının, Türkiye'nin küresel ve bölgesel barışı sağlama misyonuna ve bu misyonun dayandığı strateji açısından değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye, cumhuriyetimizin en temel dış politika ilkesinden birisi olarak 'yurtta sulh, cihanda sulh'u sağlamak ve bu çerçevede küresel ve bölgesel barışa katkıda bulunmak amacıyla temel olarak 3 ana strateji etrafında harekete geçmiştir. Birincisi, krizlerin çıkışını engellemek. İkincisi, kriz çıktığı zaman aktif olarak neler yapılacağını Türkiye gündeminde tutmuştur. Bölgede çıkan krizlere en önce tepki veren, bu krizlerin etkilerini ortadan kaldırmak için en önce çaba gösteren politika izlemiştir. Üçüncüsü, krizlerle bağlantısız olarak kurucu, düzen kurucu ve bölgede genel çerçeve içinde düzeni sağlayıcı misyonlar üstlenmektir.
Küresel ve bölgesel barışı sağlamak yönündeki temel stratejinin araçları ise diplomatik, ekonomik, kültürel unsurları kullanarak ülkenin yumuşak güçleri olarak tabir ettiğimiz etkinliğini genişletmektir. Türkiye, bölgede bu anlamda kültürel ve ekonomik etkinliğini artırmıştır. Diğer temel strateji aracı ise askeri kapasitemizin kullanılarak barışı koruyucu misyonlarda yer almaktır.”
“TÜRKİYE, DÜZEN KURUCU BİR ÜLKE”
Orta Doğu'daki her gelişmenin Türkiye'nin çıkarlarını ilgilendirdiğini vurgulayan Davutoğlu, “Herkesin güvenliği için Orta Doğu bölgesinin etnik ve mezhebi kökeni ne olursa olsun, bütün toplumlar ve bütün ülkeler için bir güvenlik alanı haline dönüşmesini hedefliyoruz. Bu konuda çok büyük çaba gösteriyoruz. Türkiye, bölgedeki bütün ülkelerle en yakın teması olan, düzen kurucu bir ülke konumundadır” dedi.
“Lübnan'a yaklaşımımız aslında biraz laboratuvar niteliği taşımaktadır” diyen Davutoğlu, “Türkiye'nin küresel ve bölgesel barışı sağlama misyonu ve bu misyonu yerine getirmek için kullandığı araçlar aslında doğrudan Lübnan'a yaklaşımında da tesirli olmuştur. Türkiye'nin Lübnan politikası anlaşıldığında aslında Orta Doğu'da yapmak istedikleri, dünyada küresel barışı sağlamak için yapmak istedikleri daha doğru anlaşılır” diye konuştu.
Türkiye, bu çerçevede Lübnan'da ilk savaş patlak verdiği 2006'dan itibaren sadece savaşın kritiğini yapan bir politika izlemediğini kaydeden Davutoğlu, kriz esnasında yoğun bir diplomatik girişim başlattıklarını bildirdi.
Lübnan'ın istikrarının yanı sıra refahının da sağlanması amacıyla askeri unsurlarla sivil unsurların birlikte kapsamlı eylem planı ortaya konulduğunu belirten Davutoğlu, Türkiye tarafından bu dönem içinde 41 okul yaptırıldığını, 16 okul inşaatının sürdüğünü, 2 sağlık ocağının inşaatının sürdürüldüğünü, 20 milyon dolara mal olacak hastanenin temellerinin atıldığını kaydetti.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye olarak Hükümetimiz, son derece kapsamlı ve tüm bölgeyi kuşatan bir politika takip etmektedir. Sizin onaylarınızla TSK'nın UNIFIL'a yaptığı katkının devam etmesi, sadece tek bir olaya bağlı olarak değil, çok bölgesel stratejinin uygulanmasına katkıda bulunmak anlamına gelmektedir. Bundan sonra Türkiye, bölgedeki her türlü gelişmeyi yakından takip edecek, küresel ve bölgesel barışa katkı sunmaya devam edecektir. Lübnan'daki barış, aslında Türkiye'nin tarihi sorumluluklarının, tarihi etki alanlarının sonucu olarak bir sorumluluk alanıdır. BM Güvenlik Konseyi üyesi olan Türkiye, bölgenin barışı yolundaki çabalarına devam edecektir.”
TBMM Genel Kurulunda görüşmelerin tamamlanmasının ardından Lübnan'da, Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) bünyesindeki Türk askerinin görev süresinin, 5 Eylül 2009 tarihinden itibaren 1 yıl daha uzatılması için Hükümete izin verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi.
BM Güvenlik Konseyinin UNIFIL'in görev süresinin uzatılması yönünde karar alması durumunda; hudut, şümul ve miktarı Hükümetçe belirlenecek Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları, BM Güvenlik Konseyi kararı ve TBMM kararı ile tespit edilen ilkeler kapsamında, 5 Eylül 2009 tarihinden itibaren bir yıl daha UNIFIL harekatına iştirak edecek.