Güncelleme Tarihi:
Çalışma kahvaltısında bir araya gelen Davutoğlu ve Kosta Rika Dışişleri Bakanı Enrique Castillo, kahvaltının ardından Dışişleri Bakanlığı Konutu'nda ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Türkiye'nin Suriye rejimi ile diyalog kurmasını istediği hatırlatılarak, "Türkiye Esad rejimi ile bir diyalog kurmayı planlıyor mu?" sorusu yöneltilmesi üzerine, öncelikle Suriye'de ateşkesin sürdürülememiş olmasından büyük üzüntü duyduklarını belirtti.
Bayram boyunca Suriye rejiminin Şam'ın güney mahallelerine ve özellikle İdlib bölgesine hava saldırılarının devam etmesi nedeniyle ateşkesten istenen neticenin alınamadığını ifade eden Davutoğlu, diğer taraftan BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Lahtar İbrahimi'nin temaslarını sürdürdüğünü, Rusya ve diğer bazı taraflarla görüştükten sonra tekrar İbrahimi ile bir araya geleceklerini bildirdi.
Tüm tarafların öncelikle Suriye'de akan kanın durması ve Suriye halkının haklı talepleri doğrultusunda bir geçiş sürecinin temin edilmesi yönünde ortak bir tavır sergilemesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nin bu konuda Suriye rejimine maalesef güçlü mesajlar veremediğini söyledi.
Davutoğlu, "BM Güvenlik Konseyi'nin güçlü mesaj vermemesi, verememesi, Suriye rejiminin suçu niteliğinde meskun mahallere havadan, karadan top atışları, uçaktan bombardımanla sürdürdüğü saldırıların devam etmesine neden oldu" dedi.
Türkiye'nin Cenevre Mutabakatı çerçevesinde, bir geçiş hükümetinin kurulması yönündeki temasların hemen başlatılmasını desteklediğini vurgulayan Davutoğlu, "Ancak bunu yaparken halkına karşı böylesine bir katliamı bayramda bile devam ettiren bir rejimle diyalog kurmanın bir anlamı olamaz" dedi.
ÜÇLÜ MEKANİZMA
Türkiye'nin İran ve Mısır'la üçlü mekanizma halinde başlattığı çalışmaları sürdürdüğünü anımsatan Davutoğlu, Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır arasında da benzer istişarelerin yapılmasına önem verdiklerini ifade etti.
Türkiye, İran ve Rusya arasında da bu tür istişarelerin sürdüğünü vurgulayan Davutoğlu, "İstiyoruz ki herkes Suriye halkının iradesini yansıtan bir geçiş süreci ve bu süreçte Suriye halkına karşı eli kana bulanmamış insanların yer alacağı bir geçiş süreci yönünde gereken adımları atsın. Böylesi bir saldırı ortamı devam ederken var olan rejime meşruiyet sağlayıcı adımlar atılmasını da kimsenin beklememesi lazım. Önemli olan şu anda en güçlü mesajlarla barışı teşvik etmek" diye konuştu.
Türkiye'nin aylarca Suriye rejimi ile ilişkilerini sürdürdüğünü, diyalog çabalarını devam ettirdiğini ve diyalog mesajlarını hep verdiğini ve vermeye devam ettiğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Ama öncelikle Suriye rejiminin kendi halkıyla barışma iradesini göstermesi lazım. Kendi halkıyla barışma iradesini göstermeyenlerin diğer taraflarla yürüttüğü müzakerelerden bir netice alınması mümkün değil. O iradeyi öncelikle ortaya koyması lazım. Rusya ile bu konuda istişarelerimiz de sürüyor. Ortak atılacak adımlar konusunda da her türlü fikre açığız. Fakat Suriye rejimine açık ve net bir mesajın, kendi halkıyla barışması ve halkına yönelik saldırıları durdurması yönündeki mesajın da bütün taraflarca iletilmesi büyük önem taşıyor."
SURİYE'DEKİ TUTUKLU GAZETECİLER
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı ve Türk hükümeti olarak, Suriye'de kaçırılan gazeteciler Cüneyt Ünal ve Beşar Fehmi Kadumi için bütün kanalları kullanarak ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını, yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Davutoğlu, toplantıyı izleyen bir kameramanın, kameraman arkadaşları adına, Suriye'de tutuklu bulanan kameraman Cüneyt Ünal'ın son durumu ile ilgili sorusu üzerine, Cüneyt Ünal ile iletişimin kesildiği ilk andan itibaren kendisi hakkında her türlü teması yaptıklarını söyledi.
Suriye alanındaki unsurlarla görüştüklerini ve Suriye hükümeti nezdinde gerekli girişimlerde bulunduklarını anlatan Davutoğlu, ilgili ve etkili olabilecek bütün uluslararası çevrelerle de temaslarını sürdürdüklerini kaydetti.
Ünal'ın ailesinin acısını kendilerinin de yüreklerinde hissettiğini ifade eden Davutoğlu, Ünal'ın Suriye rejimi tarafından, son derece negatif görüntülerle, eline bir takım silahlar tutuşturularak savaş suçlusu gibi gösterilmeye çalışıldığını belirtti.
Dünyanın her yerinde saygın olan bir görevi yaparken Ünal'ın Suriye rejimi tarafından alı konulduğunu, bu alıkonulmanın uzun süre reddedildiğini anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Son dönemde bunu kabul etmiş olmaları ve özellikle de bir görüntüsünün ailesine ve kamuoyuna ulaşmış olması bizi mutlu etti. Tez zamanda Cüneyt'in ailesine, ülkemize, vatanına kavuşması için her türlü çabayı gösteriyoruz, her türlü çalışmayı yapıyoruz" dedi.
Daha önce Suriye'de Türk gazeteciler, Lübnan'da Türk vatandaşları kaçırıldığında da gece gündüz çalıştıklarını belirten Davutoğlu, "Dışişleri Bakanlığı olarak da, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak da bu gazeteci kardeşlerimizin kurtarılması için ne gerekiyorsa gece gündüz çaba sarf ediyoruz. Hem Cüneyt için hem Beşar için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz, bütün kanalları kullanarak. İnşallah tez zamanda ailelerine kavuşurlar."