Güncelleme Tarihi:
Koalisyon görüşmeleriyle sürecinde izleyecekleri yola ilişkin de, “Kamuoyundan hiçbir şey gizlemeyip şeffaf ve yapıcı olacakları, sağlıklı bir hükümet ortaklığı için çalışacakları” mesajını veren Davutoğlu, partisinin dünkü Meclis grubunda özetle şunları söyledi:
BAHÇELİ’YE FANUS YANITI
“Cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açmak hatasını hala devam ettiriyorlar. Müzakerede ne konu gündeme gelirse gelsin her konuyu görüşmeye hazırız; ama Cumhurbaşkanlığı makamını, devletin en ali, en üst makamını tartışma konusu yaptırmayız. Bu konuda tutumumuz açık ve net. Cumhurbaşkanlığımıza, Cumhurbaşkanımıza anayasal sınırları hatırlatanlar kendileri de anayasal sınırlara saygı göstermek durumundadırlar. Hiç kimse Cumhurbaşkanı makamına dönüp, ‘fanusa girecek’ gibi bir ifade kullanamaz. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiştir ve yüklendiği yüce görev fanusa girmeyi değil, halkın arasında olmayı, gerektiğinde milletin geleceği konusunda görüş beyan etmek, gerektiğinde bunu da tereddütsüz etmeyi bir hak olarak gören bir makamdır.
ARTIK TARTIŞMA KONUSU YAPMAYIN
O bakımdan buradan hepsine bir kez daha çağrıda bulunuyorum; Cumhurbaşkanlığı makamını artık tartışma konusu yapmayın. Bunun size de bir faydası yok, takip ettiğiniz siyasete de faydası yok, ülkeye hiçbir faydası yok. Hele hele Cumhurbaşkanımızı ve Cumhurbaşkanlığı makamını tahkir eden, rencide eden açıklamalar sadece kargaşaya, kaosa ve devlet geleneğine aykırı tutumlara prim vermek olur. Biz hiçbir şekilde buna izin vermedik, vermeyeceğiz.
(MHP’li Halaçoğlu’na yanıt) Din ile parti arasında ilişki kurarak sarf ettiği söz kesinlikle hepimiz tarafından kınanan, hiçbir şekilde kabul edilmeyecek, Türk siyasetine kara bir leke olarak geçmiş bir sözdür. Seviyesizliğinizi kendi aranızda sürdürün, AK Partiyi çekmeye çalışmayın.
İLK TUR ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA
İstişarelerimizi yapıp, muhtemel siyasi senaryolarla ilgili kuirumsal bir faaliyet içine girdik. Görevlendirmeyi beklemeden hazır olmak için komisyonlarımızı kurduk, kimseye önyargılı bakmadan seçim beyannamelerinde ne demişler titiz bir çalışma yürüttük, raporlarını da aldım. Diğerleri kendi içlerinde tartışmalar türbülanslar yaşarken AK Parti’nin farkı budur. Artık bloklaştırıcı, kutuplaştırıcı siyaset bitmiştir. Maalesef diğer partiler seçimden sonra statik bir pozisyon belirleyip kendilerini mahkum ettiler şimdi kıvranıyorlar. Görevlendirmenin ardından önümüzdeki hafta ilk tur görüşmeleri yapmayı planlıyorum. Bütün genel başkanlardan randevu isteyeceğiz. Cuma ve Cumartesi günü Saraybosna’da olacağımız için tabii bu ilk tur görüşmeleri genel başkanların takvimine göre bayram öncesinde yapmayı planlıyorum.
ŞEFFAF GÖRÜŞECEĞİZ
Usulümüz de açık ve net olacak. Kamuoyundan hiçbir şey gizlemeyeceğiz, şeffaf görüşeceğiz. Bir turda hemen bir netice almak yerine detaylı bir şekilde görüşüp sağlıklı ve iyi işleyen bir hükümet ortaklığı için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Buradan liderlere bazı çağrıda bulunmak istiyorum. Karşılıklı saygı dilini egemen kılalım, yapıcı bir yaklaşımda bulunalım. Kapıları kapamak, yolları engellemek yerine yerine açalım. her türlü iletişimi sağlaycak şekilde birbirimize yaklaşalım. Baştan önyargılı olmayan, karşı tarafı mahkum etmeyen ona sınırlar çizmeyen bir yaklaşım. Biz böyle bir yapıcı yaklaşım için hazırlandık, dosyalarımız hazır. Kim ne konuşmak istiyorsa konuşmaya hazırız.
TEATREL OYUNLARA YOKUZ
Ama teatrel bir oyun içine kimse girmemelidir. ‘Ben öyle hamleler yapayım ki halk karşıdakini suçlasın’ diye başlayan bir görüşme, iyi niyetli bir görüşme tarzı değildir. ‘Öyle hamleler yapayım ki sonunda top karşı tarafta kalsın, herkes onlara bedel ödetsin’ diye bir yaklaşımına girilirse oradan sonuç alınmaz. Açık yürekli, şeffaf ve birbirimizi anlayan, empati yapan bir usulle yaklaşırsak sonunda öyle veya böyle Türkiye’yi hükümetsiz bırakamayacak bir formülde anlaşabiliriz. Ama en önemlisi, parti çıkarlarımızın üstünde ülkemizin çıkarlarını düşünelim. Verdiğimiz söze sadakat gösterelim.
GÖREVİMİZ, TÜRKİYE’Yİ HÜKÜMETSİZ BIRAKMAMAK
Koalisyon istemezdik, bunu meydanlarda söyledik, ama milli irade ‘uzlaşın’ dediyse bunu da tartışmayız. şimdi bize düşen görev, Türkiye’yi hükümetsiz bırakmamak üzere sağduyulu bir dayanışm, işbirliği psikolojisini egemen kılmaktır. Her zaman müzakerelere, farklı kanaatleri dinlemeye hazırız. Ama bir şeye hazır değiliz olmayız; dayatmaya, baskılara ya da şu veya bu yolla yapılacak psikolojik operasyonlarla bizi şu veya bu alternaitfie zorlamaya yönelik baskılara taviz vermeyeceğiz. Yürüdüğümüz yolu kendi irademizle yürürürüz. Ama birileri ders vermeye kalkar ya da birileri yukardan bir dille ‘şöyle yapsanız, şu partiyle kursanız iyi olur; şöyle yapmasanız iyi olur’ demeye kalkarsa ona da döner ‘haddini bil, biz ne yapacağımızı biliyoruz, miletin huzuruna da onunla gideceğiz’ deriz.
YUMRUKLA OLMAZ
Yumrukla siyaset yapılmaz, yumruklarımızı çözelim tokalaşmaya hazır olalmım. Ama bilelim ki bu tokalaşmadan hayır çıkması için herkesin karşılıklı saygı ve iyi niyetle yola çıkması gerekir. Milletimiz huzur içinde olsun, Türkiye’yi krize, buhrana mahkum etmeyeceğiz. Kararlı bir şekilde yolumuza devam edip ilkelerimizi savunacağız ve inşallah Türkiye, çok sağlıklı bir hükümet yapısıyla yoluna devam edecek; bütün bu yollar tükenirse de mili iradenin huzuruna gideceğiz. Bu yollar tükenmeden, bize verilen görevi tamamlamadan yeni arayışlar içinde olmayız.”