Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesi’nde yaptığı konuşmada, birlik ve kardeşlik vurgusunda bulunarak, "Nasıl Muharrem aşı bölünmezse, nasıl gönüller ki Hacı Bektaşi Veli’nin ifadesi ile her şeyi bünyesinde barındıran o gönül bölünmez, bu kardeşlik de bu topraklarda hiçbir zaman bölünemeyecek. Kimsenin buna gücü yetmeyecek" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesine gelişi nedeniyle polis ve jandarma tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı. Başbakan’ın uçağının indiği Gülşehir Kapadokya Havalimanı’ndan Hacıbektaş’a kadar olan 20 kilometrelik yol boyunca jandarma önlem alırken, ilçe üzerinde sürekli uçuş yapan polis helikopteri ile yüksek yerlerdeki özel harekat polisleri dikkati çekti. Hacıbektaşlı esnaf da çarsıdaki dükkanlarının önlerinin demir bariyerlerle kapatılmasına tepki göstererek "Bu barikatlar resmi kepenk oldu” dedi.
Başbakan Davutoğlu Hacı Bektaş Veli külliyesinin önüne geldiğinde, burada toplanan vatandaşlar ’Türkiye seninle gurur duyuyor’ sloganı attı. Başbakan burada elini kalbine götürerek, kendisini karşılayanları selamladı. Başbakan külliyenin girişindeki Aslanlı çeşmeden su içti, ünlü düşünürün türbesini ziyaret ederek, dua etti.
Başbakan Davutoğlu daha sonra eşi Sare Hanımla birlikte külliye bahçesinde açılan çukura Irak Necef Valisi Adnan Al Zurifi’nin Kerbela’dan getirdiği toprağı da dökerek, birer mavi ladin fidanı diktikten sonra Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezinde, Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği tarafından düzenlenen 4’üncü Uluslararası Hacıbektaş Aşure Günü’ne katıldı.
SEMAH EKİBİ GÖSTERİ YAPTI
Başbakan’a külliye ziyaretine eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Vali Mehmet Ceylan, Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, Irak Necef Valisi Adnan Al Zurifi, Dünya Bektaşi lideri Arnavut Dede, baba Edmond Brahımaj da katıldı. Başbakan’ın huzurunda sahnede ’Çerağ Uyandırma’ yapılarak etkinlik başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı semah ekibi de kısa bir gösteri yaptı.
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Başkanı Mustafa Özcivan, etkinlik adına yaptığı konuşmada, "Ülkemizde maden kazalarında ölenlere rahmet dilerken, diğer işçilerin de sağ salim kurtulmasını diliyorum” diyerek sözlerle başlayıp, Başbakan’a Merhum Aşık Mahsuni’nin 1999 yılında kendisine yazıp, gönderdiği bir şiirini okudu. Kerbela’da şehit olan Hz.Hüseyin ile diğer şehitleri rahmetle anıp, Allah adına, Müslümanlık adına günümüzde can alanları kınadı.
’GÖREVİMİ ALINCA HACI BAYRAM VELİ’YE GİDİP, DESTUR ALDIM’
Başbakan sözlerine "Selam olsun, Hacı Bektaş Veli Horasani’ye” ve "Allahın selamı üzerinize olsun” diyerek başladı. Bursa’dan Emir Sultan’dan Hacı Bektaş’ı Veli’ye selam getirdiğini, Hacı Bektaş’da herşeyin kendisine gül gibi göründüğünü belirten Davutoğlu, ”Ağır bir sorumluluk aldım. Gözlerim yaşararak, aldığım emaneti, Horasan erenlerinin emaneti üzerime alarak, başladım. Görevi alınca, Hacı Bayram Veli’nin huzuruna gidip, ondan destur aldım. Ben buraya siyasi konuşmaya değil, Hacı Bektaş Veli’den destur almaya geldim. Hazreti Mevlana’ya da destur almaya, o toprakların bir çocuğu olarak, Mevlana’nın huzuruna vardığımda, Konya ile Hacıbektaş’ın birlikteliğini gördüm. Sünni ve Alevileri kim ayırt edebilir. Hz. Ebu Eyyup Ensari hazretlerine gittim. Ahi Evran’a gittim, ondan da destur aldım. Kayseri’de Hz.Mevlana’nın hocası Seyyid Burhanettin Hazretlerinin türbesine gittim. Oralara edeple gittim. Eline diline, beline sahip çık desturuyla, kibirle değil, edeple geliriz, nasip almaya geliriz” diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Görevi aldıktan sonra hemen aynı sabah Hacı Bayram-ı Veli’nin huzuruna gittim. Ondan destur aldım. Bir görev ifa etmek hangi düzeyde olursa olsun destur almayı gerektirir. Alevi Bektaşi geleneği destur almanın, ikrar vermenin, nasip almanın ne demek olduğunu bilir. Bu tabirler hep bizim geleneğimizin tabirleridir. Ben buraya bir siyasi konuşma için gelmedim. Destur almaya geldim manen Hacı Bektaş-i Veli’den. Nasip almaya geldim. Hacı Bayram-ı Veli’yi makamında ziyaret edip çilehanesinde birkaç saat kalıp secdeye kapanıp dua ettim. Bu emanete Ankara’nın manevi fatihine ki o da Horasan erenidir. Onun emanetine sadakat ile bağlı kalayım diye. Bu bir ikrar vermektir. Alevi Bektaşi geleneği ikrar vermenin ne olduğunu bilir" diye konuştu.
’KARDEŞLİĞİ BÖLMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEK’
Başbakan Davutoğlu, konuşmasında kardeşlik vurgusu yaparak "Hepsi aynı kaynaktan beslenen Hacı Bektaşi Veli, Hz. Mevlana, Ahi Evran ki, o kaynak Hoca Ahmed Yesevi’dir. Nasıl onları takip edenler gönüllerini ayırabilirler? Muharrem aşı bölünebilir mi? Bölünmez. Nasıl Muharrem aşı bölünmezse, nasıl gönüller ki, Hacı Bektaşi Veli’nin ifadesi ile her şeyi bünyesinde barındıran o gönül bölünmez, bu kardeşlik de bu topraklarda hiçbir zaman bölünemeyecek. Kimsenin buna gücü yetmeyecek" ifadelerini kullandı.
’EHLİBEYT’E HÜRMETSİZLİK EDEN BİZDEN DEĞİLDİR’
Hiçbir geleneğinin diğer geleneğe bir şey empoze edemeyeceğini belirten Davutoğlu, "Gelenekler, üstadlar, erkan pirleri aslında bütün o gelenekleri devam etsin diye sürdürürler. Hiçbir gelenek diğerine bir şey empoze etmez. Bunun hem gelenek ile ilgisi vardır hem çağdaş toplumla. Her gelenek kendi içinde güzeldir. Her erkan kendi içinde prensiplere dayanır. Erkan o prensipleri terk etmez. Gelenek o çizgiyi terk etmez. Kimse kimseye bir şey empoze etmek durumunda değildir. Herkes kendi inancını kendi düşüncesini o temel ilkeler etrafında sürdürür. Ehlibeyte hürmet bakımından Alevi Sünni ayrımı olabilir mi? Nasıl olur ki Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e olan hürmet etmekle birlikte İslam’dan ayrı düşünmek mümkün olabilsin. 12 İmam’ın her biri bize rehberdir. Hz. Ali rehberdir. Hz. Hüseyin rehberdir. 12 İmam’ın her biri Hz. Peygamber’in mirasçılarıdır ve Hz. Peygamber’in ruhunu taşırlar. Kim ki ehlibeyte hürmetsizlik eder o bizden değildir" şeklinde konuştu.
KERBELA’YI UNUTAN İNSANLIĞINI UNUTUR
Irak Necef Valisi Adnan Al Zurufi’nin katıldığı törende konuşan Davutoğlu, Zurufi’ye kürsüden selam vererek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen sene tam bu vakitlerde Necef’teydim, Kerbela’daydım. Değerli kardeşimin Necef Valisi’nin misafiriydim. Kerbela toprağının kokusunu hissettim. Yüreğime sinsin ve bir daha gitmesin diye de derin derin içime çektim. Kim ki Kerbela’yı unutur insanlığı unutur. Kim ki Kerbela’da zalim ile mazlum arasındaki mücadeleyi kendi hayatının ilkesi addetmez, insanlık vicdanından kopar. Biz hepimiz Hz. Hüseyin’in yolcularıyız. Zalim gördüğümüzde ona sessiz kalmayız. Mazlum gördüğümüzde onu bağrımıza basmadan gözümüze uyku girmez. Nasıl bu tarihin bir kısmını şu veya bu mezhebe bir kısmını şu veya bu mezhebe ait kılabiliriz? İtilaflar, acılar yaşanmışsa o acıları o itilafları tümüyle kökten halletmenin ve herkesin bütün insanların eşit olduğu bir dünya ideali etrafında bütün vatandaşların eşit olduğu bir ülke inşa etmenin, beraber omuz omuza yolcusu olmamız lazım. Nefrete, kine, karşılıklı ithamlara değil muhabbete ki muhabbet Bektaşi geleneğinin temelidir. Arif marifet yolcusudur. Aşık hakikat yolcusudur. Biz aşık olmaya geldik. Bu geleneğin tümüne aşığız, hiçbirini ayırt etmeden. Ne 12 İmam’ı diğer ashabdan ayırırız, ne Horasan erenlerinin birini diğerinden ayırırız. Allah aşık olmayı herkese nasip etsin. Kim ki Alevi Bektaşi geleneğini Hoca Ahmed Yesevi’den kim ki şu veya bu gelenekler arasında karşıtlıklar ilişkisi kurar, o an en büyük zaafın içine girer."
SADECE MAZLUMUN YANINDAYIZ
21’inci yüzyılın Hacı Bektaşi Veli’ye ihtiyacı olduğunu kaydeden Davutoğlu, "İnsanlığın insanlık değerlerini unuttuğu, eline silah geçirenin tam bir vandalizm ve şiddet ile başkasına hükmetmeye çalıştığı yerde, zalim rejimlerin kendi halklarını katlettiği, uçak bombardumanına tuttuğu yerde, kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışılan yerlerde, din adına işlenen cinayetlerde ister IŞİD formu ile olsun, ister Esed rejimi formu ile olsun hangi yolla olursa olsun, hepsi Hz. Hüseyin’in o büyük mübarek davasının karşısında yer alırlar. Biz Hüseyin’in yolunun yolcuları olmak durumundayız. Onun için yüreğimiz titrer ve her an sadece ve sadece mazlumun yanında olmaya ahdederiz" diye konuştu.
Konya’daki Mevlana Müzesi’nden sonra, Hacı Bektaş Veli Müzesinde bundan böyle vatandaşlardan giriş ücretinin alınmayacağını müjdeleyen Başbakan Davutoğlu, kültür merkezindeki konuşmasının ardından, kendisine Hacıbektaş Belediye Başkanı tarafından barış güvercini verildi. Başbakan da Hacıbektaş Müzesine konulmak üzere Belediye Başkanı Ali Rıza Salmanpakoğlu’na Hz. Ali’nin kılıcı ‘Zülfikar’ın bir benzereni hediye etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hacı Bektaş Müzesinin önünde, bakanlarla birlikte vatandaşlara aşure dağıttıktan sonra Gülşehir İlçesindeki Tuzköy havaalanına giderek, buradan özel uçakla İstanbul’a hareket etti.
HERHANGİ BİR MEZHEP TAHKİR EDİLİYORSA DİN KÜLTÜRÜ DERSLERİNİ KALDIRALIM
Din Kültürü ve Ahlak derslerine kısaca girmek istiyorum. Eğer herhangi bir mezhep, din bu derslerde tahkir ediliyorsa gerçekten bu dersleri kaldıralım. Aşağılanıyorsa, kötüleniyorsa, ötekileniyorsa, deniyorsa ki 'Şu mezhepten olanlar dinin dışındadır. Şu dine mensuplar şöyledir', işte o anda nefret kültürü doğar. Ama ben isterim ki her Sünni Hacı Bektaş-ı Veli'yi okusun. Her Alevi de Emir Sultan'ı, Mevlana Celaleddin-i Rumi'yi okusun. Bunda bir yanlışlık olduğu kanaatini de taşımıyorum.
BAŞBAKAN DEVLET ADINA ALEVİLERDEN ÖZÜR DİLEDİ
Çok sembolik gibi gelebilir ama zihniyet değişimini işaret eder, 15 yıl içinde bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı devlet adına, Dersim dolayısıyla, bütün Alevilerden ve vatandaşlardan özür diledi. Cumhuriyet tarihinde hiç kimse buna cesaret edememişti. Çünkü o katliam kime karşı yapılmış olursa olsun, gerçekten bir Kerbela'ydı, modern bir Kerbela'ydı. Biz ona açık yüreklilikle karşı çıktık.
MEVLANA MÜZESİ'NE GİRİŞTE PARA ALINMAYACAK
İnşallah Hacı Bektaş-ı Veli türbesinden ve aynı şey Konya'da da geçerli, Hazreti Mevlana'nın türbesine girişler için bundan sonra para alınmayacak.
HACI BEKTAŞ-I VELİ TÜRBESİNİ ZİYARET ETTİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 4. Uluslararası Hacıbektaş Aşure Günü dolayısıyla geldiği Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde Hacı Bektaş-ı Veli Türbe ve Müzesini ziyaret etti.