Güncelleme Tarihi:
Başbakan Davutoğlu, Mardin'de, Karayolları Parkı alanında, AK Parti mitinginde halka hitap etti.
Davutoğlu konuşmasına, "Selam olsun, insanlık medeniyetimizin kadim şehri Mardin'e, selam olsun, gönülden sevdiğim, aşık olduğum biblo şehrimize, kadim medeniyetimizin biblo şehrine selam olsun. 7 bin yıldır, 7 ayrı dili, 7 ayrı kültürü, 7 ayrı dini bünyesinde barındırmış, Nuh'un mukaddes gemisinden bugüne kadar, her zaman insanlığın beşiği olmuş, medeniyetimizin beşiği olmuş Mardin'e selam olsun" sözleriyle başladı.
Mardin'in uleması, ilim adamları ve ilçelerinin isimlerini de sayarak selamlarını ileten Davutoğlu, "Mardin'i ne kadar sevdiğimi bilir misiniz? Davos'ta uluslararası toplantıda bana soruldu, 'Türkiye'de gitmek istersek, hangi şehre gidelim' diye. Hemen dedim ki, 'mutlaka Mardin'i görmelisiniz.' Mardin'i görmeyen, bizim mimarimizi anlayamaz. Mardin'i görmeyen bizim tarihimizi bilemez, bu topraklara atılan kardeşlik tohumunun ruhunu bilemez" diye konuştu.
Mardin'e, 15-17 sene önce ilk geldiğinde adeta büyülendiğini dile getiren Davutoğlu, "Yıllar önce, Kızıltepe'den Mardin'e baktığımda, dedim ki 'Ya Rabbi bu ne güzel şehir. Mezapotamya'ya bakan iki uhrevi göz gibi. Aklıma Kudüs geldi, Zeytun Dağı'ndan Kudüs'e bakar gibi, Mardin'e baktım ve aşık oldum" dedi.
Miting programlarının sonunda genellikle akşam ya Ankara ve İstanbul'a döndüğünü, ancak Mardin'deki miting programından sonra geceyi bu ilde geçireceğini bildiren Davutoğlu, "Dedim ki, 'bir şehir müstesna. Gidince mutlaka Mardin'de kalacağım, Mardin'de uyuyacağım, Mardin'de uyanacağım. Mardin'in her sokağına aşığım" ifadesini kullandı.
İlmin olduğu yerde kadın erkek farkının olmadığına işaret ettiğini dile getiren Davutoğlu, "İlim irfan geldiğinde kadın, erkek, Kürt, Türk, Arap, Acem farkı yoktur. İlmin olduğu yerde tek bir anlayış, hikmet anlayışı vardır" diye konuştu.
"Birçok parti var gibi görünüyor ama aslında iki zihniyet çarpışıyor"
Vatandaşların sevgi gösterisi üzerine, Kürçe ve Arapça "başım, gözüm üzerine" anlamına gelen ifadelerini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Mardin'in her köşesinde, biz kendimizi buluruz, medeniyetimizi buluruz, her köşesinde bu topraklara nakşedilmiş güzel mimariyi buluruz. Bakın ne güzel yazmışlar, 'barış ve kardeşliğin hocası, barış şehrine hoşgeldiniz.' Evet, biz barış ve kardeşliğin hocasıyız, hizmetkarıyız, yolcusuyuz. 7 bin yıldır, birçok kültüre, dile, örfe merkezlik etmiş Mardinliler, barış ve kardeşliğe var mısınız? 'Bütün farklılıklarımızla birlikte biz Hazreti Adem'in çocukları, Hazreti Nuh'un çocukları, milleti İbrahim, Hazreti Muhammed'in ümmeti olarak herkesi kucaklayacağız' demeye, var mısınız? Aramıza nifak sokmak isteyenlere, farklılık icat etmek isteyenlere, 'sen Arapsın, Kürtsün, Türksün' diye ayırmak isteyenlere, 'biz bir milletin ayrılmaz uzuvlarıyız' demeye, var mısınız?
İşte 7 Haziran seçimlerine giderken, Mardin'in ruhuyla sesleniyorum, Türkiye'de birçok parti var gibi görünüyor ama aslında iki zihniyet çarpışıyor, bir zihniyet diyor ki, 'Mardin'in ruhu gibi, kardeşliği gibi, Mardin'in mimarisi, tarihi gibi, biz her ırk, her mezhep, din yan yana olalım, omuz omuza olalım. Müslüman'ı, Süryani'si, Sünni'si, Alevi'si, Kürt'ü, Arap'ı, Türk'ü, omuz omza olalım. 7 bin yıllık büyük geleneği koruyalım' diyor. Bu zihniyetin bugünkü takipçisi, AK Parti'dir, kardeşliğin teminatı, AK Parti'dir."
"15 yıldır bu memlekette kimse darbeden bahsedemiyor"
Vatandaşlara, "Türkiye'nin her yerinde, doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi birleştiren parti, hangi parti? Müslüman, Hristiyan, Süryani, Türk, Kürt, Arap demeden, bütün halkı kucaklayan parti hangi parti? Kadim medeniyeti temsil eden parti hangi parti" şeklinde sorular yönelten Davutoğlu, "AK Parti" yanıtını alması üzerine sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir de karşı tarafa bakalım. Bakın, bugün 27 Mayıs, Türkiye'de, 55 yıl önce darbeciler, cuntacılar, millete tek bir gömlek giydirmek isteyen tek parti zihniyeti darbe yaptı, şehit Başbakan Adnan Menderes'i iktidardan indirdi. O günden bugüne bu topraklarda her 10 yılda bir darbe geleneği gelişti. 1971'de 12 Mart muhtırası, 1980'de 12 Eylül, 1990'larda 28 Şubat. Sonra bugüne geldik, elhamdülillah,15 yıldır bu memlekette artık kimse darbeden bahsedemiyor. Türkiye'de darbeci zihniyetin kökünü kazıyan kim? Özgürlükleri getiren kim? İşte bizim davamız özgürlük davası. 27 Mayıs'ta darbeciler, 'Demokrat Partililer tasfiye edilecek' dediler. 12 Mart'ta benzer şeyler söylendi. 12 Eylül'de geldiler, dediler ki, 'muhafazakarlar, Kürtler, kimliklerini unutacaklar', tek bir gömlek giydirmek istediler. Diyarbakır'da, Mamak'ta Metris'te 16, 17 yaşındaki gençleri, 'sağcı solcu' diye idam sehpasına gönderdiler. 28 Şubat geldi, dediler ki 'kadınlar tek tip olacak, herkes başını açacak'. Bu zulme kim dur dedi?
İşte Mardin'de kültürel çoğulculuğun olduğu bu güzel şehirde, her biri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak hasebiyle başımızın tacı olarak, 'serçava serseran' dediğimiz bütün kardeşlerime sesleniyorum, AK Parti geldi, önce 28 Şubat zulmünü bitirdi. 28 Şubat'ın kalıntılarını yerle bir ettik. Başörtüsü yasağını kim kaldırdı? İkna odalarına kim son verdi? Bakın Meclis'e bir başörtülü kardeşimiz, 1999'da girdi diye, 'dışarı dışarı' diye tempo tutulmuştu. Bu hanım kardeşimizi temsil eden Gönül Hanım, başörtülü şekilde, onurla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. Başörtülü, başı açık el ele. Hep beraber geleceğe yürüyeceğiz."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Geçmişte derin devletin yaptığı faili meçhul türü uygulamalar, baskılar, zulümler bu sefer HDP ve onun arkasındaki örgüt tarafından yapılmaya çalışılıyor. İlginç bir şekilde bakıyorsunuz, eskiden derin devleti savunan zihniyet, şimdi HDP'nin barajı aşması için çağrılarda bulunuyor" dedi.
Davutoğlu, partisinin Mardin'deki mitinginde, geçmişte Türkiye'de ret ve asimilasyon politikalarının uygulandığını, Arap ve Kürtlerin kimliklerini ifade edemez halde olduklarını söyledi.
Bölgede olağanüstü hal uygulandığını ve yol kontrollerinin bulunduğunu, baskıyla birçok köyün boşaltıldığını, faili meçhul cinayetler ve işkenceler olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Siz şahitsiniz. Şahitlik etmeniz için tek tek soruyorum. Olağanüstü hali kim kaldırdı? Devlet Güvenlik Mahkemelerini kim kaldırdı? Yol kontrollerini, mera yasaklarını, köy yasaklarını kim kaldırdı? Kürtçe müzik, Kürtçe, Arapça, Gürcüce, Çerkezce yayın da dahil olmak üzere her ana dilde, o güzel dillerimizde yayını kim serbest bıraktı? Bütün bu özgürlükleri bu ülkeye getirdik. İşte birileri bundan rahatsız" değerlendirmesinde bulundu.
12 yıl önce Türkiye'de yaşanmayan özgürlük ortamının şu anda yaşandığını belirten Davutoğlu, ancak geçmişte derin devletin yaptığı faili meçhul türü uygulamaların, baskı ve zulümlerin bu sefer de HDP ve onun arkasındaki örgüt tarafından yapılamaya çalışıldığını aktardı. Davutoğlu, eskiden derin devleti savunan zihniyetin, şimdi HDP'nin barajı aşması için çağrılarda bulunduğunu aktardı.
AK Parti'nin halka duyduğu saygıdan dolayı bu özgürlükleri getirdiğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat şimdi, daha dün, geçtiğimiz seçimlerde AK Parti'ye oy veren seçmen için, yani vatandaşlarımız için, yani sizler için 'Bidon kafalılar' diyen, 'Göbeğini kaşıyanlar' diyen ulusalcı eski zihniyetin adamlarından biri şimdi diyor ki 'HDP'ye oy verin.' Geçmişte bu bölgede en kısıtlayıcı yaklaşımlarda bulunan paralel çete mensupları, şimdi Diyarbakır Belediye Başkanıyla perde gerisinde konuşuyorlar. Bir bakıyorsunuz, CHP diyor ki 'HDP barajı aşsın.' CHP ile HDP arasında açık bir işbirliği var. Kürtleri 40'lı yıllarda İslamiyet'ten koparmak için tek parti zihniyetiyle zulüm yapan CHP, şimdi aynı zulmü Kürtlere yapmak isteyen HDP'ye destek veriyor."
"Tehditlere kulak asmayın"
HDP ve CHP arasındaki paslaşmaya dikkati çeken Davutoğlu, "CHP diyor ki Diyanet'i kapatacağım. HDP de diyor ben de kapatacağım. Siz izin verir misiniz? Bu milletin diniyle diyanetiyle uğraşanlara fırsat verir misiniz?" dedi.
CHP'nin 8 artı 4 ile imam hatiplerin orta okulunu kapatacağını söylediğini, aynı şeyi HDP'nin de dile getirdiğini aktaran Davutoğlu, "Kudüs'ün kardeşi olan Mardin'de soruyorum. Birileri gelip sizden oy isteyecekler, destek isteyecekler. 'Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır' diyen zihniyete Mardinli destek verir mi? Sizler Selahaddin Eyyubilerin torunlarısınız. Hepiniz onun ordusunda yürüyenlerin torunlarısınız. Sizler Kudüs'ü Yahudilerin kutsal mekanı olarak görenlere fırsat verir misiniz?" diye konuştu.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"HDP böyle diyor, CHP de diyor ki İsrail'de bizim niye büyükelçimiz yok? Mardin'den Kudüs'e selam olsun. Mardin'den Kudüs'e Mescidi Aksa'ya selam olsun. Biz Mescidi Aksa'ya postallarıyla giren İsrail ile dost olur muyuz? Bakın CHP de HDP de İsrail ağzıyla konuşuyor. Çünkü perde gerisinde, yurt dışındaki ağa babaları, yurt dışında bu tuzağı kuranlar, onlara şunu söylüyor, 'Ne yaparsanız yapın, aranızda ihtilaf da olsa hepiniz birleşin, AK Parti'yi engelleyin.' Aslında engellemek istedikleri şey AK Parti değil, AK Parti'nin temsil ettiği birlik ve kardeşlik anlayışı. Siz 7 Haziran'da birlik ve kardeşlik ayağa kalkmaya hazır mısınız?
Çözüm sürecini başarıya götürmeye kararlı mısınız? Çözüm sürecini her şeyden önce AK Parti'nin milleti muhatap alarak başlattığı bir süreçtir. 7 Haziran seçimlerinin neticesi ne olursa olsan mutlaka çözüm sürecini başarıya ulaştıracağız ama kimse bunun üzerinden bir baskı aracı kurmaya kalkmasın. Yani 7 Haziran'da barajı geçersek ne ala, geçmezsek Mardin'i aynen 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi, Mardin'i, Kızıltepe'yi, Bitlis'i, Batman'ı, Siirt'i, Hakkari'yi kana bularız. Diyarbakır'da olduğu gibi gençleri dördüncü kattan atarız diye birileri tehdit savurursa, bilsinler ki onun karşısında hem kamu düzeni olarak devlet he de halk dimdik duracaktır. Hiçbir şekilde tehditlere kulak asmayın. Mardinliler yiğittir. Gelip de şu partiye oy vermezseniz ya da bu yönde oy kullanmazsanız size bunun hesabını sorarız diyenlere eminim Mardinliler şunu diyecektir, 'Biz ancak Allah'a hesap veririz, millete hesap veririz."