Güncelleme Tarihi:
İşte Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları:
Bugün 1075 şehit ve gazi yakınımıza iş imkanı sağlayacağız.
Hangi şartta olursa olsun sizlere sahip çıkacağız. Sizin o candan aziz evlatlarınızın emanetini ayakta tutmaya ve o emaneti gelecek nesillere en iyi şekilde devretmeye kararlıyız.
4682 engel tanımayan kardeşimizin atamasını da bugün burada yapıyoruz.
Engel tanımayan benim de 2 yeğenim vardı. Onları 20’li yaşlarda kaybettik. 70, 80 ve 90’lı yıllarda devlet bu kardeşlerimizin ailelerin yanında değildi.
Ben bir kardeşimizden bahsedeceğim ki, o gerçek anlamda bir kahraman. Senem kardeşimiz. Geçen hafta AK Parti genel merkezindeki sergide oradaydı. Karıncaya bir mektup yazmıştı. O mektup tercüme edilip yayınlansa bir manifesto olur bir manifesto. Bir genç kızımız karıncayla hasbıhal eder, kendi ruh halini o kadar güzel bir şekilde anlatıyor ki… Eğer biz engellilerimize kucak açan politika takip etmemiş olsaydık, senem kızımız evinde bir köşesinde hayata kahretmiş dururdu. Ama o kadar kendisiyle barışık ki haykırıyordu karıncaya yazdığı mektupla.
Bu şekilde artık onlarca yüzlerce vatandaşımız var. çok iyi resim karikatür yapan engelli kardeşlerimizle geçen hafta buluşmuştuk. Ayak parmaklarıyla resim yapan engelli kardeşim var. ben ellerimle yapamazken o ayak parmaklarıyla mucizeye imza atıyordu. Bugün 4682 engel tanımayan kardeşimize iş imkanı bulacağız. Ne zaman talep gelse akülü arabadan okuma kitabına kadar her zaman hemen müdahale edip talimatı veriyoruz. İnşallah her bir engelli kardeşimizin yüzü gülene, insanlığa mutluluk verecek gücü kendisinde görene kadar bu çabamız sürece. Bu ülkede kimse sahipsiz değildir.
Hele öylesine bir insani tavır ki, engelli bir evladı veya kardeşi olup da ona bakanlara bir müddet tatil imkanı tanıyıp devletin bakım memuru göndermesi, dünyada bundan daha asil bir davranış olamaz. Bizim sosyal politikalarımızı anlamayanlar, taklit etmeye çalışarak vaatte bulunanların bundan ders almaları lazım. Buradan engelli kardeşlerime söz veriyorum. Onların engel tanımayan tavırları bize örneklik teşkil etmektedir. Onların talepleri neyse karşılanacak, kimse kendisini bu ülkede zayıf hissetmeyecek.
Toplamda 37 bin engellimize şu ana kadar iş imkanı tanıdık. Bugün de 4682 kardeşimizi değişik kurumlarımızda eşit memurlar gibi devlete hizmet yolunda görevlendireceğiz. Allah onlara güç kuvvet versin.
Her çocuk babası annesiyle büyümek ister. Ama şu veya bu gerekçeyle, acı olayla, istenilmeyen bir gelişmeyle bundan yoksun kalmış çocuklara şefkat göstermesi gereken kurum, makam devletin ta kendisidir. Devlet anne babası olsun veya olmasın bütün çocukların anne babasıdır, bütün çocukların ailesidir. Dün bir vesileyle zikrettim gençlerimizle buluştuğumuzda. İki koku var ki, ben bu iki kokuda cenneti hissederim. Bir çocuk kokusu, bir kitap kokusu. Çocuk kokusundan nasibi olmayanların şefkatten bahsetmesi mümkün değil. Gördüğü her çocukta kendi çocuğunu görmeyen birisinin devlet görevi yapması ahlaken de siyaseten de caiz değildir.
İşte bu bilinçle bu anlayışla 3163 çocuğumuza sosyal hizmet kanunu çerçevesinde, iş imkanı sağlayacağız. Burada da örnekten bahsetmek istiyorum. Balıkesir’deydik. Mitingden sonra valimiz değişik toplum kesimlerinden özellikle de bu anlamda benim özel ilgimi bildiği için, bir grup vatandaşımızı bir araya getirmiş. 105 yaşında bir teyze, 95 yaşında teyze, engel tanımayan kardeşimiz, şehit annesi ve babası ve bir depremde vefat etmiş kardeşimizin anne babası ve bir aile. Hala çocuğun ışıl ışıl gözleri gözlerimin önünde. Efecan.
Anne baba Efecan’ı 7-8 ay önce koruma ailesi uygulamasıyla yanlarına almışlar. Sapsarı saçlar, masmavi gözlerle çok güzel bir çocuk. Işıl ışıl bakıyor. Kucağıma aldım sarıldı. Beni mutlu eden, o arada babası yani koruyucu aile anlamında babası odaya girdi, çocuk döndü baba diye yüreğinden geldiği besbelli bir sesle babasına seslendi. Annesine döndü anne diye seslendi.
Bazı ailelerde kendi çocuklarına şiddet uygulayan anne babalara seslenmek istiyorum. İşte bu güzel örnekler, çocukların hepimize ait olduğunu, çocukların esasta masum olduğunu ve en iyi hayat şartlarına sahip olma hakkına sahip olduklarını hepimizin görmesi lazım. Bir devlet koruyucu aileye 780 lira destek verebiliyorsa, işte bu devlet müşfik bir devlettir.
Ben bütün ailelerimizi imkana sahip olan bütün ailelerimizi koruyucu aile seferberliğine davet ediyorum. Gelin çocuklarımıza sahip çıkalım. Hep beraber böyle bir kampanyayla, sosyal hizmetten istifade eden çocuklarımızın, daha küçük yaşlarda aile şefkatine sahip olma özeni gösterelim.
23 Nisan’da hep güzel törenler yapıyoruz. Bu sefer eşimle birlikte dedim ki, bir başka çocuk kesimine gidelim ve çocuk tutukevine gittik. 4 saat belki kaldık. Bırakmak istemediler, sabaha kadar oturalım dediler. Aslında bir başbakanla görüşmüş olmaktan değildi mutlulukları, kendilerine muhabbetle bakan bir çift göz görme mutluluğuydu onlar. Hangimiz hata yapmıyoruz ki? Biz o yaşlarda çocukları alıp o girdaptan doğru istikamete yöneltemiyorsak, her şeyden önce bizim sorumluluğumuzdur.
Uyuşturucuyla mücadele konusunda ilk el attığımız konularda biriydi. Bundan sonra da bu çocuklarımıza sahip çıkmak için bütün imkanlarımızı seferber edeceğiz. Hiç kimse kimsesiz kalmayacak bu ülkede.
Toplamda 8 bin 920 kardeşimiz, Soma’da hayatını kaybeden madenci kardeşlerimizin yakınlarını da 26 yakınını da burada istihdam edeceğiz. Bütün bana sahip çıkacak kimse yok mu diye, bir yerden bir feryat yükseldiğinde hepimiz demeli ki biz varız demeli biz varız. Ben de bütün bu 78 milyon vatandaşımız adına, Türkiye’de ve dünyada ya Rab bize sahip çıkan kimse yok mu, kimin çığlığını duyarsak orada Türkiye Cumhuriyeti Devleti kudretiyle şefkatiyle var olacaktır.
Bu çerçevede bu atamaların hayırlı olmasını diliyorum. Kamuda bugüne kadar 1 milyon 464 bin atama gerçekleştirdik, 473 bini öğretmek olmak şartıyla. Kamuda istihdam alımlarına bundan sonra da devam edeceğiz.