Güncelleme Tarihi:
Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'ndeki yemeğe, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Rum Ortodoks Patrik Vekili Peter Stefanos, Türkiye Keldani Katolik Cemaati Ruhani Reisi Francois Yakan, Süryani Ortodoks Kilisesi İstanbul ve Ankara Metropoliti Yusuf Çetin, Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Prof. Mehmet Paçacı, Türkiye Süryani Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ, Ermeni Katolik Başpiskoposu Levan Zekiyan, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan katıldı.
Yemekte, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran ve Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem de yeraldı.
"BÜTÜN AYRIMCILIKLARA KARŞI DA SESİMİZİ YÜKSELTMİŞ OLURUZ"
Davutoğlu yemek öncesi yaptığı konuşmada, "Yahudilere dönük baskılar yapılırken gündeme gelen bugün camilere dönük yapılan bazı baskılar da , domuz başının konması gibi, bu tür bazı semboller üzerinden yapılan hakaretler asırlar boyu süren ve arzu edilmeyen sonuçlar doğuran gerilim alanlarıydı. İslamofobi'ye karşı hep beraber sesimizi yükselttiğimizde aslında sadece Müslümanlara dönük ayrımcılığa değil dini kimlikleri ihtiva eden bütün ayrımcılıklara karşı da sesimizi yükseltmiş oluruz" dedi.
Başbakan Davutoğlu, "Biz hiçbir geleneği bu topraklara yabancı sonradan gelmiş bir gelenek olarak telakki etmiyoruz. Azınlık kavramını da bu anlamda ben kullanmamaya bazen özen gösteriyorum. Çünkü hepimiz aslında o köklü geleneklerin mensupları olarak büyük bir ailenin parçalarıyız. O bakımdan bu bir iki hafta içinde bütün bu gelenekler bir arada barındıran önemli günleri idrak etmiş olmak da sembolik anlamda başlı başına manidar" diye konuştu.
"YURTTAŞLARIMIZ ARASINDA YURTTAŞLIK TEMEL İLKESİ ETRAFINDA BİR FARK GÖZETMEDİK GÖZETMEYİZ"
Eşit vatandaşlık vurgusu yapan Davutoğlu, "İstanbulumuz, bütün bu geleneklerin sokaklarda komşuluk ilişkilerinde asırlarca bir arada yaşadığı mukaddes bir şehir. O bakımdan İstanbulumuzda bu birliktelikle birlikte bütün halkımıza da hayırlı yıllar diliyoruz. Hem otantik kültür bağlamında hem dini gelenekler bağlamında ülkemizin bütün renklerini barındıran bu tablo bizim için önemlidir. Diğer taraftan da eşit vatandaşlık ilkesi bağlamında da bu tablo önemlidir. Hiçbir zaman biz yurttaşlarımız arasında yurttaşlık temel ilkesi etrafında bir fark gözetmedik. Gözetmeyiz" diye konuştu.
"EŞİT VATANDAŞLIK İLKESİ BUNDAN SONRA DA EN TEMEL ŞİARIMIZ OLACAK"
Davutoğlu, "Hangi dini, mezhebi, etnik temelden gelirse gelsin bütün yurttaşlarımızın canı, malı, ırzı, aklı, namusu bizim için bütün dinlerde azizdir. İslam geleneği içinde bütün o temel esaslara baktığımızda, insan onurunun korunması, canının korunması aklın, neslin korunması, dinin korunması bütün geleneklerin kabul ettiği evrensel ilkeler. Bu evrensel ilkeleri eşit vatandaşlık kavramı etrafında modern, çağdaş bir devletin ana esaslarından biri olarak bugün yaşatmaya büyük özen gösteriyoruz. İktidarlarımız süresince, her zaman bütün vatandaşlarımızın bu haklardan istifade etmeleri yönünde çok ciddi reformalar, adımlar attık. Hepiniz bunlara şahitsiniz. Vakıf mallarının iadesi ile son dönemde çok somut hale gelmiş olan bu eşit vatandaşlık ilkesi bundan sonra da en temel şiarımız olacak" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL'DAN BU MESAJIN YÜKSELMESİ ÇOK ÖNEMLİ"
Davutoğlu, "Otantik kültürler olarak dini gelenekler olarak bu topraklarda ortak bir ailenin parçasıysak ki öyle. Eşit vatandaşlık ilkesi etrafında bir araya gelmişsek, ki yine böyle. Aslında bu güzel beraberliği bir evrensel mesajla da taçlandırmak lazım. O da bütün dünyaya Hangi türden olursa olsun her tür ötekileştirme, baskı ve zulme karşı ortak sesimizi de duyurmak lazım. İstanbul'dan bu mesajın yükselmesi çok önemli" dedi.
"AVRUPA'DA CAMİLERE DÖNÜK SALDIRILAR HEPİMİZİN GÜNDEMİNDEDİR"
"Avrupa'da camilere dönük saldırılar hepimizin gündemindedir" diyerek konuşmasına devam eden Davutoğlu, "İster islamofobi çerçevesinde olsun ki son zamanlarda yaygınlaştı. Avrupa'da camilere dönük saldırılar hepimizin gündemindedir. İster antisemitizm şeklinde olsun ki o da çarpıcıdır" ifadelerini kullandı.
İslamafobi'yi eleştiren Davutoğlu, "Yahudilere dönük baskılar yapılırken gündeme gelen bugün camilere dönük yapılan bazı baskılar da, domuz başının konması gibi, bu tür bazı semboller üzerinden yapılan hakaretler asırlar boyu süren ve arzu edilmeyen sonuçlar doğuran gerilim alanlarıydı. İslamofobi'ye karşı hep beraber sesimizi yükselttiğimizde aslında sadece Müslümanlara dönük ayrımcılığa değil dini kimlikleri ihtiva eden bütün ayrımcılıklara karşı da sesimizi yükseltmiş oluruz" diye konuştu.
"BU AİLE SOFRASINDA HEP BERABER ORTAK KÜLTÜRÜMÜZÜ ELE ALACAĞIZ"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kim hangi nedenle olursa olsun inancı nedeniyle dışlanmışsa, baskıya zulme uğramışsa biz hepsinin karşısında aynı kararlılıkla durma iradesi göstermek zorundayız. Bu gelecek nesillere bırakacağımız en güzel miras olur. Bu aile sofrasında hep beraber ortak kültürümüzü ele alacağız. Bundan sonra çok daha sık bir araya geleceğiz" dedi.