A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2010 10:29
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, balistik füze yayılmasının NATO'nun gelecek 10-15 yıllık dönemde karşı karşıya olduğu en önemli tehditlerden biri olarak kabul edildiğini belirtti. Davutoğlu, NATO'nun füze savunma sistemi oluşturulmasına yönelik ilke kararında sistemin hangi müttefik ülkelerde yer alacağının belirlenmediğini de kaydetti.
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelttiği yazılı soru önergesini yanıtlayan Davutoğlu, NATO'nun füze savunması yeteneğini geliştirmesinin yeni bir proje olmadığını, bu alandaki çalışmaların 1990'lı yılların sonlarında başlatıldığını ifade etti.
2002 Prag Zirvesi'nde alınan kararda, tüm NATO Ülkelerinin toprakları ve halklarının korunmasına yönelik bir füze savunması mimarisi üzerinde mutabık kalındığını belirten Davutoğlu, 19-20 Kasım 2010 tarihlerinde Lizbon'da düzenlenen zirvede ise ittifakın füze savunma yeteneğinin geliştirilmesi konusunda ilke kararı alındığını anlattı.
Davutoğlu, balistik füze yayılmasının NATO'nun gelecek 10-15 yıllık dönemde karşı karşıya olduğu en önemli tehditlerden biri olarak kabul edildiğini, bu hususun yeni Stratejik Konsept'te de kayda geçirildiğini dile getirdi.
NATO'nun füze savunması mimarisinin kurulmasındaki amacın da balistik füze yayılmasının beraberinde getirdiği risk ve tehlikelerin bertaraf edilmesi ve her bir müttefikin güvenliğinin ve savunmasının sağlanması olduğunu kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Bu sistem, kitle imha silahlarının ve balistik füze tehdidinin yayılmasına karşı politikamıza hizmet edecek bir nitelik taşımaktadır. Balistik füze tehdidine karşı ulusal düzeyde tedbirler alınması esasen tarafımızdan da değerlendirilmekte ve ulusal füze savunma sisteminin geliştirilmesi üzerinde çalışılmaktaydı.
Ülkemiz, güvenliğin bölünmezliği ve ittifak dayanışması ilkelerine uygun olarak füze savunması sisteminin tüm müttefiklere 'tam kapsama' sağlayacak şekilde, risk ve külfetlerin hakça paylaşımı prensibi temelinde teşkil edilmesi hususunu gerek Lizbon Zirvesi'ne giden süreçte, gerek Zirve sırasında vurgulamış, ulusal çıkarlarımız her aşamada göz önünde bulundurulmuştur.
Sonuçta, füze savunma sisteminin küresel düzeyde mevcut balistik füze yeteneklerini gözönünde bulunduran ve tehdit algılaması bağlamında belli bir ülkeyi hedef almayan jenerik bir sistem olarak geliştirilmesi üzerinde mutabakata varılmıştır. Türkiye'nin savunmasına katkıda bulunacak söz konusu proje, NATO caydırıcılığının taarruz unsurlarından ziyade savunma sistemlerine dayandırılması hedefinin önemli bir projesi olarak görülmektedir.
NATO'nun füze savunma sistemi oluşturmasına yönelik olarak alınan ilke kararında bu sistemin hangi müttefik ülkelerde yer alacağı belirlenmemiştir.”